10.07.2015 Views

edebiyat

edebiyat

edebiyat

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

«Tamamen zihnimizinsınırlarıiçinde kalan baştanaşağı dürüstkültürümüzünson çığlıklarını,hangi politikanlayışlara benzetmeyeveyaaraçlı, tilkilioyunlarda ruletmisali şans denemeyeçalışıyoruz.Millî değer derken,artık yaşanılmalı,artık konuşulmamak.Millî değerderken, artık altyazısı da olsunistiyoruz...» ,gibi, kültür» gibi kavramlarla uğraşan uzmanlarınhâlâ entelleiktüel bir komedi zevki vermektedir.damağında trajik değil,Ve hâlâ milliyetçi birçok yazar hemen her fasılda bu sorular karşısındaJaponya Örneğini ortaya atmaktadırlar: «Bakınız, bu ülke teknolojik, iktisadi,sosyal kakınmasını tamamladı. Ve kültür değerleri zeval görmedi».Bu koca yalana, evinde gelenekli giysileriyle geyşaların güleryüzlü takvimposterlerini asan birçok aydınımız hâlâ inanmaktadır. Ve «millî» derken,«milli kültür» derken neyi kastettikleri daha da berraklaşıyor sanırım (!).Ne demiştik, Milliyetçi fikir, teorisini inşa ettiği günden bu yana tekrarlıyor»Avrupalılaşmaya gerek yok. Batılı tekniği alacağız, lâkin kendimize hastarzda kullanacağız. Evet, hiçbir sosyal anket ve sosyal çalışmaların yapılmadığıbir zeminde de olsa, soralım; iddiamız ne kadar ayakta?Sosyal değişme karşısında, dünyanın dehşet siyasî dengesinin, mantıkîve mecburî bir şekilde oturtulan siyasî yapılarının rengi, şeması bu kadar netbu kadar aşikâr ortaya çıkmışken, hâlâ hangi kuzulu, kanişli, finolu düşüncelerlegarip kuyrukları, garip siyasî anlayışlara karşi sallamaktayız?.Bütün bu soruları niçin soruyoruz? «Millî» ve «Millî kültür» kavramlarına1985 Türkiye'sinde reel cevaplar alamadığımız için. Siyasî kimliğiylebu kavramların temsilcileri şüphesiz, bu yazının genel havası için, «kimlikbuhranı geçiriyor», «değerler bunalımı» içinde gibi ileri eleştirilerde bulunabilir.Oysa, istiyoruz ki, yeni yetişen nesle biraz da lezzeti acılarına saklanmışurfalı yemekler verelim. Sosyal hayatta ve sosyal dünyada karşılıkları olmadıktansonra «kültür» gibi, «millî» gibi kelimeleri kullanmaktan çekmelim.Şayet bütün dünyamız, bu kavramların içinde gömülüyse, o zaman, baş.kaldıran, karşı koyan, kabullenmeyen, direnen, yaşayan, yaşayan, yaşayanifâdelerde karşılığını bulan, kültürümüzün derûnî yapısına girip, batılı tarzhayat karşısında silikleşen, bohemleşen, kaypaklaşan karakter ve kavranılanterkederek işe başlamalıyız.Yoksa, 1985 Türkiye'sinde televizyonla, günlük basınla, içinde bulunduğumuzdehşet şeması hiçbir şekilde bizleri siyasî karizmaların oyununagelmemeyi öğütlüyor. Tek yol Üniversite, tek yol yaşadığımız hayat olmalı.Bu yazılan çok daha yazacağız.Fikri maceramızı çok daha anlatacağız.Fakat her defasında sorularımızın dozajını santim santim artırarak...Kültürümüzün diğer bir adının «Cesaretimiz», «Samimiyetimiz» olduğunudüşünerek.Erol Güngör beyin çok işaret ettiği, ve çok tartışılanşüphe edelim, sonra iman.düşüncesi: önceKaybolmuş bir ülkede, kültür şokunun en kesif saatlerinde yaşıyoruz.Kendimizi bulana ve kültürümüzü kavrayana kadar yazacağız!Fotoğraflı, alt yazılı, biraz zihinden, biraz gönülden; daha net konuşabileceğimizyarınlar ümidiyle...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!