11.07.2015 Views

57241389ca84834c816667858547795abae9f0c2

57241389ca84834c816667858547795abae9f0c2

57241389ca84834c816667858547795abae9f0c2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

126 ANARŞİZMPARADOKSLARIN ADAMI 127ortak meseleleri tartışmak üzere "sürekli bir yazışma" ağınınkurulması konusunda yardımını istedi:Bu sayede görüş farklılıkları gün ışığına çıkabilir; düşüncealışverişi ve tarafsız eleştiri mümkün olabilir. Bu, sosyalist hareketin"yazınsal bir ifadeye kavuşması açısından ileri doğrubir adım, "ulus" sınırlamalarını kaldırma yönünde bir adım olacaktır.Eylem sırasında, ülke içindeki durumun yanı sıra ülkedışındaki durum hakkında bilgi sahibi .olmanın ise hepimiz içinçok önemli olacağına kuşku yok.Proudhon ihtiyatlı bir tepki gösterdi. Marx'ın önerdiği yazışmalaraseve seve katılacağını belirtiyor, ama otoriter sosyalizmlearasındaki uçurumu giderek derinleştirecek önemlifarklılıkları daha o zaman ortaya koyan bir dizi kayıt düşüyordu.irincisi, örgüt ve Orgütlenme konusundaki fikirlerim, hiçdeğılse ilkeler düzeyindt> az çok belirlenmiş durumda olduğuhalde, bana ve tüm soııyuliııt\ıırıı düşen görevin bir süre dahaeleştirel ya da kuşkucu biçimi korumak olduğuna inanıyorum;kısacası, kamusal olarak hıımpn hemen mutlak bir ekonomikanti-dogmatizmi savunuyorum.Tüm görüşleri . gün ışığına çıkıırmu düşüncenizi içtenlikle o­naylıyorum; dünyaya bilgili ve basirf!tli bir hoşgörü örneği sunalım,ama bir hareketin başında olduğumuz için yeni bir hoşgörüsüzlüğünliderleri olmayalım, yeni bir dinin havarileri olarakortaya çıkmayalım, bu din mantığın dini, aklın dini olsa bile.Biraraya gelelim ve tüm protestoları teşvik edelim, tüm dışlayıcılıkları,tüm mistisizmi lanetleyelim; bir soruyu hiçbir zamantamamen yanıtlanmış kabul etmeyf'lim ve son tezimizi ileri sürdüktensonra, gerekiyorsa belıigat ve ironiyle tekrar başlayalım.Bu koşulla, birliğinize seve seve katılırım. Aksi halde, hayır!Mektupta kullandığınız eylem anında" ifadesine de itirazlarımvar. Bugün, eskiden devrim diye adlandırılan ve bir şoktanbaşka bir şey olmayan bir coup-de-nı.ain (ani darbe) olmadan,hiçbir reformun olanaklı olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Bende uzun süre böyle düşündüğüm için anladığım, mazur gördüğümve seve seve tartışacağım bu görüşü son çalışmalarım tama­ en terk tmeme neden oldu. Başarılı olmak için coup-de-main'eıhtiyacımız olduğuna inanmıyorum; dolayısıyla devrimci eylemibir toplumsal reform aracı olarak ortaya atmamalıyız, çünkü busözde eraç güce, keyfiliğe bir çağrı, kısacası bir çelişki olacaktır.Ben sorunu şu şekilde koyuyorum: Bir ekononıik bileşimle toplumdanalınan zenginliğin, başka bir ekonomik bikşinıle toplumaiadesini sağlamak.Anarşist ekonomik eylem idealini Marksist politik eylemvurgusunun karşısına koyan bu mektup, Marx ile Proudhonarasındaki doğrudan temasın sonu oldu. Marx yanıt vermedi;Proudhon'un tavrının onu hayal kırıklığına uğrattığı söylenir.Ancak, Proudhon'un 1846 sonbaharında Ekonomik Çelişkiler,C:istemi: ya da Sefcdetin Felsefesi'ni (System of EconoınıcContradictions: or, The Philosophy of Poverty) yayımlamasındansonra Marx'ın sergilediği tavn sadece hayal kırıklığıylaaçıklamak mümkün değildir. Marx bu fırsatı, Fel·sefenin Sefaleti'ni (The Poverty of Philosophy) yayımlayarak.,geçmişte Proudhon'a gösterdiği tavrı tamamen tersine çevir­.. ,._._ ',.in kullandı; güya Proudhon'un kitabının bir eleştirisiolan bu kitap, Proudhon'un tezlerinin görünüşteki düzensizliğininaltındaki özgünlüğün ve esnekliğin hiç anlaşılmadığınıgösteren kötü niyetli bir yanlış betimlemeler silsilesinedönüşüyordu. İki yazar arasındaki diyalog teorik bakışlarınıntamamen farklılaştığını göstermekle kalmıyor, aynı zamanda-ve belki de daha önemlisi- uzlaşmaz bir kişilik çatışmasınıgözler önüne seriyordu.Proudhon Ekonontik Çelişkiler'de aslında Marx'a yazdığımektupta değindiği "eleştirel ya da kuşkucu biçim"i kullanıyordu.Başlık sayfasında Destruanı et Aedificabo epigrafınınyer aldığı doğrudur, ama Proudhon yapmaktan çok yıkıyorve kitabın sonunda, topluma yaklaşımının yapıcı yanının dahaileride tartışılması gerektiğini az çok kabul ediyordu. E­sas olarak, var olduğu haliyle toplumda tüm iyi olasılıklarınkötü sonuçlar doğurma biçimini aydınlatmaya çalışıyordu.Düşüncelerimizin özsel çelişkisi -çalışmayla gerçekleştirilmekve toplumda muazzam bir iktidarla ifade edilmek- her şeyin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!