İslam Alimleri Ansiklopedisi 2
İslam Alimleri Ansiklopedisi 2
İslam Alimleri Ansiklopedisi 2
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yapmazsa, Allahü teâlâ onu kendi divânına tam bir hasene olarak yazar. O kötülüğü yapmak isterde<br />
yaparsa Allahü teâlâ onu bir tek seyyie olarak yazar.”<br />
1) Tezkiret-ül-huffâz cild-1, sh-257<br />
2) Mîzân-ül-i’tidâl cild-2, sh-277<br />
3) Tehzîb-üt-tehzîb cild-6, sh-441<br />
4) El-A’lâm cild-4, sh-178<br />
5) Şezerat-üz-zeheb cild-1, sh-293<br />
6) El-Menhel-ül-azb-ül-mevrûd cild-1, sh-29<br />
ABDÜLAZÎZ BİN ABDULLAH (El-Mâcîşûn):<br />
Tâbiînin meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerinden. Adı, Abdülazîz bin Abdullah bin Ebû Seleme et-<br />
Teymî’dir.<br />
Ebû Abdullah ve Ebü’l-Esbag-ü-fakîh künyeleri vardır. “Mâcişûn” lakabı ile meşhûr olmuştur.<br />
Mâcişûn kelimesinin aslı, farsçada Mahikun’dur. Bunun mânâsı, iki yanağının kırmızı ile karışık beyaz<br />
renkte olmasıdır. Ay yüzlü mânâsına da gelir. Medine’de doğdu. Ailesi aslen İran’ın İsfehan şehrindendir.<br />
Burada ilim tahsil ettikten sonra Bağdâd’a gidip orada yerleşti. Hadîs ve fıkıh ilimlerinde yüksek derecelere<br />
kavuştu. Vefâtına kadar Bağdâd’ta hadîs ilmini, talebelerine öğretti. 164 (m. 780) târihininde<br />
orada vefât etti. Namazını halife Mehdî kıldırdı. Cenâzesi, Mekabir-i Kureyş (Kureyş mezarlığı) denilen<br />
yere defn edildi.<br />
Abdülazîz el-Mâcişûn, hadîs ilminde yüksek bir âlimdir. Yüzbinden fazla hadîs-i şerîfi senetleriyle<br />
birlikte ezbere bildiği için “hâfız” dendi. Bu ilimdeki rivâyetleri sika (güvenilir, sağlam) idi. Sadûk bir râvi<br />
olduğunu birçok hadîs âlimi bildirmektedir. Tâbiînin büyüklerinden İmâm-ı Zührî, Abdullah bin Dinar,<br />
Muhammed bin Münkedir, Vehb bin Keysan ve daha pekçok âlimden hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Kendisinden<br />
de Abdurrahman bin Mehdî, Ebû Nuaym, Leys bin Sa’d, Vekî’ bin Cerrâh, Abdurrahman bin<br />
Kâsım ve daha birçok âlim hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.<br />
Ebû Zür’a, Ebû Hatim, Ebû Dâvûd ve İmâm-ı Nesâî, kendisinin hadîs-i şerîf rivâyetinde sika olduğunu<br />
bildirdiler. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler, meşhûr dört Sünen’de ve diğer hadîs kitaplarında yer almaktadır.<br />
Bağdâd âlimleri, Onun hadîs âlimi ve Sadûk bir râvi olduğunda sözbirliği etmişlerdir. Muhammed<br />
bin Sa’d, Onun sika bir râvi olduğunu ve çok hadîs-i şerîf rivâyet ettiğini bildirmektedir.<br />
Kendisinin konularına ve hükümlerine göre tasnif ettiği kitapları vardır. Tasnif ederek bildirdiği ilimler,<br />
İbn-i Vehb tarafından toplanıp nakledilmiştir. Abdülazîz el-Mâcişûn, Mekke ve Medine âlimlerinin<br />
bağlı olduğu Mâlikî mezhebinde olduğu için Medineli fakîhlerden sayılmıştır. O bu ilmi, babasından ve<br />
İmâm-ı Mâlik’den öğrenerek yetişti. İbn-i Vehb diyor ki: “148 (m. 765) senesinde hacca gitmiştim. Mekke’de<br />
bir münâdî şöyle sesleniyordu: Burada Mâlik bin Enes ve Abdülazîz bin Ebî Seleme fetva verir.”<br />
Halife Mansur, Mekke’de hac yapıp ayrılacağı sırada oğlu Mehdî’den, kendisinin istifade edebileceği<br />
fazîletli bir âlimi bulmasını istedi. O da, böyle bir akıllı âlimin ancak Abdülazîz bin Ebî Seleme el-Mâcişûn<br />
olduğunu söyledi. Halife Mehdî, kendisini çok severdi ve ona her zaman ikrâm ve ihsanda bulunurdu.<br />
Abdülazîz el-Mârişûn, verâ ve takva sahibi bir âlim olup Allah’tan çok korkardı. Irak ve Medine â-<br />
limleri kendisinden çok ilim öğrendi. Halifenin vezirlerine, maiyetindeki memurlarına nasîhat eder, onların<br />
ıslahına, doğru yoldan ayrılmamasına yardım ederdi. Sözleri çok tesirliydi.<br />
1) Tehzîb-üt-tehzîb cild-6, sh-407<br />
2) Mîzâna’l-i’tidâl cild-2, sh-668<br />
3) Tezkiret-ül-huffâz cild-1, sh-222<br />
4) El-A’lâm cild-4, sh-22<br />
5) Mu’cem-ül-müellifîn cild-5, sh-251<br />
6) Şezerât-üz-zeheb cild-1, sh-259<br />
ABDÜLAZÎZ BİN EBÎ HAZIM:<br />
Tebe-i Tâbiînin büyük âlimlerinden. Künyesi Ebû Temam el-Medenî’dir. Babası evliyânın büyüklerinden<br />
Seleme bin Dinar’dır. 107 (m. 725) yılında doğdu. 184 (m. 800) yılında namaz kılarken secdede,<br />
ebedi âleme intikal etmiş ve Allahü teâlâ’ya kavuşmuştur. Aslen İranlı bir aileye mensûbtur. Zamanın<br />
fıkıh ve hadîs âlimidir. ilk tahsilini babası Seleme bin Dinar’dan, daha sonra Zeyd bin Eslem, Süheyl, el-<br />
A’lâ bin Abdurrahman, Yezîd bin el-Hâd, Mûsâ bin Ukbe, İmâm-ı Mâlik ve daha bir çok âlimden ilim alıp<br />
hadîs-i şerîf nakletmiştir. Ders aldığı âlimlerden Süleymân bin Bilâl vefât edeceği zaman, kitaplarının<br />
Abdülazîz bin Ebî Hâzım’a verilmesini vasiyyet etmiş, Abdülazîz de O’un kitaplarından istifâde etmiştir.<br />
Abdülazîz bin Ebû Hâzım’ın pek çok talebesi vardı. Bunların en meşhûrları el-Humeydî, Ebû<br />
Mus’ab, Ali bin Hacer, Amr en-Nâkıd, Yakub ed-Devrâkî, Yahyâ bin Eksem ve daha birçoklarıdır. Tale-<br />
- 22 -