İslam Alimleri Ansiklopedisi 2
İslam Alimleri Ansiklopedisi 2
İslam Alimleri Ansiklopedisi 2
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
kü söz taşımak, insanların kalbinde düşmanlığı arttırır. İnsanların ayıplarını görme, insanların ayıplarını<br />
gören, onların hedefi olur.”<br />
İmâm-ı Ca’fer-i Sâdık hazretlerinin, rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden ba’zıları şunlardır: Peygamber<br />
efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki:<br />
“Allahü teâlânın ni’metlerine kavuşan, bu ni’mete hamd ve şükür etsin! Rızkı azalan kimse, çok<br />
tövbe istiğfâr yapsın. Sıkıntıya düşen, bir musîbete yakalanan kimse de, “Lâ havle velâ kuvvete illa<br />
billâh” desin.”<br />
“Allahü teâlânın hidâyete kavuşturduğunu kimse saptıramaz. Allahü teâlânın hidâyet vermediğini,<br />
kimse hidâyete erdiremez. Sözlerin en iyisi, Allahü teâlânın kitabıdır. Yolların en iyisi, Muhammed<br />
aleyhisselâmın gösterdiği yoldur. İşlerin en kötüsü, bu yolda yapılan değişikliklerdir. Bid’atlerin hepsi,<br />
dalâlettir, sapıklıktır.”<br />
“İlim hazînedir. Anahtarı, sorup öğrenmektir. İlmi isteyiniz ki, Allahü teâlâ size merhamet etsin. İlim<br />
öğrenmekte dört kişiye sevab vardır. Talebeye, hocaya, dinleyenlere ve onlara icâbet edenlere.”<br />
Rivâyet ettiği hadîs-i kudsî’de: “Lâ ilâhe illallah kal’amdır. Bunu okuyan, kal’aya girmiş olur.<br />
Kal’ama giren de, azabımdan kurtulur” buyuruldu.<br />
İmâm-ı Ahmed bin Hanbel hazretleri (Müsned’inde) buyuruyor ki: Cebrâil’in (a.s.) Allahü teâlâdan<br />
naklen, Peygamber efendimize “Lâ ilâhe illallah hısnî, men kâlehâ, dehale hısnî ve men dehale<br />
hısnî, emine min azâbî” şeklindeki duâyı her kim rivâyet edenlerin isimleriyle, inanarak ihlâsla bir deliye<br />
veya hastaya okursa şifâ bulur.<br />
1) Hilyet-ül-evliyâ, cild-3, sh-192<br />
2) Tezkiret-ül-huffâz, cild-1, sh-166<br />
3) Kâmûs-ul-a’lâm, cild-3, sh-820<br />
4) Tabakât-ı İbn-i Sa’d, cild-5, sh-187<br />
5) Vefeyât-ül-a’yân, cild-1, sh-327<br />
6) Şezerât-üz-Zeheb, cild-1, sh-220<br />
7) Mu’cem-ül-müellifîn, cild-3, sh-145<br />
8) Sıfat-üs-safve, cild-2, sh-94<br />
9) Miftâh-us-se'âde, cild-1, sh-15, 343, cild-2, sh 39, 202, 538, 549, cild-3, sh-94, 138, 140, 154, 300<br />
10) El-A’lâm, cild-2, sh-126<br />
11) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye, sh-994<br />
12) Fâideli Bilgiler, sh-42, 72, 156<br />
13) Eshâb-ı Kirâm, sh-111, 114, 319<br />
14) Şevâhid-un-nübüvve, cüz 7, sh-11<br />
DEHHÂK BİN MÜZÂHİM:<br />
Tâbiîn devrinin büyüklerinden ve meşhûr tefsîr âlimlerinden. Belh şehrinden olup, Ebü’l-Kâsım ve<br />
Ebû Muhammed künyelerine sahiptir. Annesi onu karnında iki yıl taşımış olup, doğduğunda dişleri vardı.<br />
Gülerdi, güldüğü zaman dişleri görünürdü. Bunun için “Gülen” anlamında “Dehhâk” denildi. 105 (m. 723)<br />
senesinde Belh’de vefât etmiştir.<br />
Dehhâk bin Müzâhim, Eshâb-ı kirâmdan Abdullah İbn-i Abbâs hazretlerinin sohbetiyle yetişti. Ondan<br />
tefsîr, hadîs gibi bir çok ilimleri öğrendi. Çok hadîs-i şerîf rivâyet etti. Hadîs ilminde sika (güvenilir),<br />
sadûk (hadîste son derece sâdık) bir râvidir. Eshâb-ı kirâmdan Abdullah İbn-i Ömer, Abdullah İbn-i<br />
Abbâs, Ebû Hureyre ve Enes bin Mâlik’den hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Kendisinden de İbn-i Cerîr, İbn-i<br />
Hatim, Cübeyr bin Saîd, Hasan bin Yahyâ el-Basrî, Hakim bin Deylem, Seleme İbn-i Nebît bin Şerit, Ebû<br />
Îsâ, Süleymân bin Keysân, Abdurrahman bin Avsece, Abdülazîz bin Ebî Revâd, Ebû Revk Atiyye bin<br />
Hâris el-Hemedânî, İsmâil bin Ebî Hâlid, Ali bin Hakem el-Benânî, Umaratübnü Ebî Hafsa, Kesir bin Seleme,<br />
Nehşel bin Saîd, Ebû Cenâb, Yahyâ bin Ebî Hayye el-Kelbî, Mukâtil bin Hayyân el-Nebtî, Vâsıl<br />
evlâ Ebî Uyeyne, Ebî Muslih Nasr ve bir çok âlimler hadîs-i şerîf rivâyetinde bulunmuştur.<br />
Dehhâk (r.a.), Kûfe’den Horasan tarafına gitmiş ve orada Kur’ân-ı kerîm okutmuştur. Kur’ân-ı kerîmi<br />
ücretsiz öğretirdi. Mektebinde üçbin erkek ve yediyüz kız çocuk bulunuyordu. Talebelerinin etrafında<br />
binekle dolaştığı bildirilmektedir. Birçok talebe yetiştirerek ve değerli âlimlerden rivâyetlerde bulunarak,<br />
İslâm dînine hizmet eden Dehhâk (r.a.), büyük tefsîr âlimidir. İbn-i Adî de onun büyük bir müfessir<br />
olduğunu belirtmiştir. “Tefsîr-i Kur’ân” adında bir eseri vardır. Abdullah bin Abbâs ve Abdullah bin<br />
Mes’ûd’dan öğrenerek, tefsîr ilminde şöhrete kavuşanlardan birisi de Dehhâk bin Müzâhim’dir.<br />
Müzzemmil sûresi dördüncü, “Kur’ân’ı açık açık, tane tane tertil ile oku!” âyet-i kerîmesini tefsîr e-<br />
derken, Dehhâk bin Mezâhim: “O’nu harf harf, ağır ağır kırâat et, her harfi kendisinden sonra gelen harften<br />
temyiz et!” diye buyurdu. Âyetlerin ma’nâlarını iyice anlayabilmek için tekrar tekrar okurdu. Nitekim<br />
bir gün Dehhâk (r.a.): “Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da ateşten tabakalar var.<br />
- 60 -