- Page 1 and 2:
İSLÂM ÂLİMLERİ ANSİKLOPEDİS
- Page 3 and 4:
Birgün şöyle duâ etti: “Yâ R
- Page 5 and 6:
med bin Sûkâ gibi âlimler hadîs
- Page 7 and 8:
Utbe bin Temim bildirdi. O şöyle
- Page 9 and 10:
Abdullah bin Mübârek buyurdu ki:
- Page 11 and 12:
“Helâl meydandadır. Haram meyda
- Page 13 and 14:
Vehb buyurdu ki, “Allahü teâlâ
- Page 15 and 16:
öğrenmek için seyahat ederdi.
- Page 17 and 18:
Her gece Kur’ân-ı kerîmin tama
- Page 19 and 20:
“Ehl-i Sünnet vel-Cemaat itikad
- Page 21 and 22:
Bana; “Yâ İbn-i Ziyâd, ben All
- Page 23 and 24:
eleri kendisinden hadîs-i şerîf
- Page 25 and 26:
652)’de doğmuştur. Şa’bî’
- Page 27 and 28:
1) Hilyet-ül-evliyâ, cild-3, sh-2
- Page 29 and 30:
lardı. Bununla beraber, çoğu zam
- Page 31 and 32:
7) El-A’lâm, cild-3, sh-198 8) T
- Page 33 and 34:
her biri titriyor ve Allah korkusun
- Page 35 and 36:
olarak Kûfe’de Kur’ân-ı ker
- Page 37 and 38:
ilmini en iyi bilen Zeyd bin Sâbit
- Page 39 and 40:
“Kim Allahü teâlânın anıldı
- Page 41 and 42:
Sefere hazırlıklarını yaparak
- Page 43 and 44:
du. “Burada ne yapıyorsunuz?”
- Page 45 and 46:
Avn bin Abdullah (r.a.) babasının
- Page 47 and 48:
gülecekler. Perişan hâlin orada
- Page 49 and 50:
“Din kardeşlerinden bir cefa gö
- Page 51 and 52:
görüldükleri zaman, Allahü teâ
- Page 53 and 54:
halifesi Hârûn Reşîd’in vezir
- Page 55 and 56:
ları sevmeyenlere karşı vesikala
- Page 57 and 58:
Bir gün devrin meşhûr âlim ve z
- Page 59 and 60:
4. İlim öğrendiği hocasına hiz
- Page 61 and 62:
İşte Allah böyle (bir azaptan) k
- Page 63 and 64:
asil bir soy’a (nesebe) sahip olm
- Page 65 and 66:
Ümmid ediyorum ama, duâm kabul ol
- Page 67 and 68:
Yahyâ bin Ya’mer, Hasan bin Ebû
- Page 69 and 70:
“Kim, şirk koşmadan ölürse, C
- Page 71 and 72:
tirir)” “Şüphesiz ki Allahü
- Page 73 and 74:
İmâm-ı Fezârî’den gelen bir
- Page 75 and 76:
ilmini el-Kelbî ile Mukâtil’den
- Page 77 and 78:
Zamanında ve daha sonra yetişen m
- Page 79 and 80:
Ebû Recâ’ İbn-i Abbâs’dan n
- Page 81 and 82:
Süfyân-ı Sevrî’nin yanında k
- Page 83 and 84:
kendini Cehennem ateşinden kurtarm
- Page 85 and 86:
ildirdi. Bundan sonra, her tarafı
- Page 87 and 88:
nikâhlıyalım” dedi. Fudayl bin
- Page 89 and 90:
nun fıkıhta ve diğer ilimlerde y
- Page 91 and 92:
“Nerede idin? Nasıl geldin? Anla
- Page 93 and 94:
Bir kimsenin bir ayağında şiddet
- Page 95 and 96:
Meymûn bin Mihran, Halef bin Hûş
- Page 97 and 98:
Ahfeş buna bir bahr daha ilâve et
- Page 99 and 100:
Hamîd-üt-Tavîl bütün ömrünü
- Page 101 and 102:
Herhangi bir kimse, kendisi ile kon
- Page 103 and 104:
“Misafirin, ev sahibi üzerinde h
- Page 105 and 106:
Eshâb-ı kirâmın, Peygamberimizd
- Page 107 and 108:
düşmanlarına verildi. Dünyâ ve
- Page 109 and 110:
sen yalnızsın, yalnız öleceksin
- Page 111 and 112:
Hamza’yı görse iftihar edip,
- Page 113 and 114:
Hişâm bin Ebî Abdullah, ilmi ile
- Page 115 and 116:
etti ki; “O sefîh” Resûlullah
- Page 117 and 118:
Şam kadısı oldu. Vefâtına kada
- Page 119 and 120:
Abdullah bin Sâib bin Yezîd, İbn
- Page 121 and 122:
vefât edince, talebeleri İbni Kâ
- Page 123 and 124:
“Buyurdu ki, “Herkesin muhtaç
- Page 125 and 126:
gamber efendimizin mübârek kabrin
- Page 127 and 128:
değilim, size faydalı olamam” d
- Page 129 and 130:
tini anlıyamadık.” dediler. Buy
- Page 131 and 132:
Bir defasında gemiye binmişti. Ab
- Page 133 and 134:
ile baktım. Onun için seni hep iy
- Page 135 and 136:
İkrime hazretlerinin yaptığı te
- Page 137 and 138:
1. Ata bin Ebî Rebâh, Tâbiînin
- Page 139 and 140:
Fıkıh ilmindeki çok geniş bilgi
- Page 141 and 142:
ictihâd etmesini emir buyurdu. Bun
- Page 143 and 144:
Bir Müslümanın, dört mezhebden
- Page 145 and 146:
Ayrıca günümüz Türkçesi ile k
- Page 147 and 148:
Müctehidlerin en vera’ sahibi id
- Page 149 and 150:
Sîrîn, “Bu rü’yânın sahibi
- Page 151 and 152:
İmâm-ı a’zam (r.a.) vefâtına
- Page 153 and 154:
la şakalaş ve ahbablık kur. Zîr
- Page 155 and 156:
Ebû Yûsuf, hakkında nass bulunma
- Page 157 and 158:
Doğruluktan ayrılma, yoksa idare
- Page 159 and 160:
dım ve bana kırk tane hadîs-i ş
- Page 161 and 162:
inin üstâdlarıdır. Celâleddin
- Page 163 and 164:
2) Vefeyât-ul-a’yân cild-4, sh-
- Page 165 and 166:
Kûfe’ye gidip, İmâm-ı a’zam
- Page 167 and 168:
İyâs hazretleri, çok güzel konu
- Page 169 and 170:
verirdi. Nitekim mezheb imamlarınd
- Page 171 and 172:
mişlerdir. Çok hadîs rivâyet et
- Page 173 and 174:
görüp, bildiğimiz kimselerden de
- Page 175 and 176:
ğını söylediler. Bunun üzerine
- Page 177 and 178:
kardeşi Abdurrahman bin Saîd, İb
- Page 179 and 180:
oradan ayrıldı. Ancak halife ile
- Page 181 and 182:
Birgün Basra valisi Mâlik bin Din
- Page 183 and 184:
tedir: “Mansûr bin Zâzân’a b
- Page 185 and 186:
acağını düşünmek (başka bir
- Page 187 and 188:
diye söyledi. Çocuk yine şiirle!
- Page 189 and 190:
tediğiniz kadar, ilim öğrenin. B
- Page 191 and 192:
Meymûn bin Mihrân (r.a.), Eshâb-
- Page 193 and 194:
Süfyân-ı Sevrî hazretleri, O’
- Page 195 and 196:
Mis’ar hazretleri şu ma’nâda
- Page 197 and 198:
Henüz hiçbir şey yok iken kendis
- Page 199 and 200:
“Bir kimsenin kalbinde ne kadar k
- Page 201 and 202:
i verir: “Bu kulumu Cehenneme at
- Page 203 and 204:
Müslim isminde birinden alacağı
- Page 205 and 206:
MUHAMMED BİN HASEN ŞEYBÂNÎ, (Bk
- Page 207 and 208:
hergün garip bir şekilde kapını
- Page 209 and 210:
sım bin Ebî Nüceyd ise, “İnsa
- Page 211 and 212:
Onu seven Hâlid ez-Zabbâlî şöy
- Page 213 and 214:
5) El-A’lâm; cild-7, sh-321 6) N
- Page 215 and 216:
MÜNZİR BİN MÂLİK: Tâbiînin b
- Page 217 and 218:
“Hak ve doğru olan bir şeyi sö
- Page 219 and 220:
Râvilerden Kâlûn der ki: Nâfi
- Page 221 and 222:
duvarı yıkılıp, temelden yontma
- Page 223 and 224:
izi korkmaktan emin kılmıştır
- Page 225 and 226:
Ey muhterem cemâat! Muhakkak bilin
- Page 227 and 228:
şeklinde oturuyor gördü. İnceci
- Page 229 and 230:
9) Vefeyât-ül-a’yân cild-6, sh
- Page 231 and 232:
yukarıda ağlamakta olan Hasan-ı
- Page 233 and 234:
“Yâ Rabbi, eğer sana ibâdet et
- Page 235 and 236:
6) Mîzân-ül-i’tidâl cild-2, s
- Page 237 and 238:
“İlim bir hocadan öğrenmekle,
- Page 239 and 240:
Sâbit bin Eslem el-Benânî’nin
- Page 241 and 242:
etme. Çünkü ben, mü’min kulum
- Page 243 and 244:
Ebî Kesîr bin Yahyâ anlatır: S
- Page 245 and 246:
SA’İD BİN lYÂS EL CERÎRÎ: Ba
- Page 247 and 248:
Ey mü’minlerin emîri! Resûlull
- Page 249 and 250:
yip) dünyâyı yarattı. Dünyây
- Page 251 and 252:
firlere harâm kıldı.” derler.
- Page 253 and 254:
“Senin ihtiyâcını giderecek mi
- Page 255 and 256:
Kutrub lakabını verdiği Muhammed
- Page 257 and 258: eraber sabıra takat getiremezsin,
- Page 259 and 260: idi. “Hâfızam, kendisine tevdi
- Page 261 and 262: unlar için dünyâlık kazan” di
- Page 263 and 264: “Allahü teâlâ, sevdiği bir ku
- Page 265 and 266: Kendisini methederek senin bir benz
- Page 267 and 268: şerîf rivâyet etmiştir. Ebû İ
- Page 269 and 270: na Allahü teâlâya ibâdet et”
- Page 271 and 272: de ölmeden önce geldiğim için e
- Page 273 and 274: lerinin, hasen hadîs derecesinde o
- Page 275 and 276: Şu’be bin Haccâc sika (güvenil
- Page 277 and 278: Buyurdu ki: “Şaşılır şu kims
- Page 279 and 280: şeyler alıp satarak para kazansay
- Page 281 and 282: memektedir. 112 (m. 730) senesinde
- Page 283 and 284: Utbet-ül-Gulâm hazretleri günahl
- Page 285 and 286: Vehb hazretlerine çok ibâdet eden
- Page 287 and 288: tım ve karnım. Gel benden al hakk
- Page 289 and 290: Bişr-i Hafî (r.a.) buyurdu ki,
- Page 291 and 292: kötülüklere pişman oldu, tövbe
- Page 293 and 294: On yaşında iken Medine’ye ilim
- Page 295 and 296: Horasan’da Kuteybe bin Müslim’
- Page 297 and 298: kulunu rızık ile imtihan eder. On
- Page 299 and 300: Buyurdu ki: “Hikmet der ki, Ey Â
- Page 301 and 302: gayesi nedir?” diye sordular. “
- Page 303 and 304: “Bir dirhem sadaka, yüzbin dirhe
- Page 305 and 306: İlk önce babası Ali Zeynel’âb
- Page 307: Ömer bin Abdülazîz (r.a.), zekâ
- Page 311: REBÎ’ BİN ENES:................