19.01.2015 Views

Untitled - giriş

Untitled - giriş

Untitled - giriş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

gerekir diyen’’ 63 diyen Kadî Abdulcebbar kelamı, ‘’algıyla bilinen ve idrak edilip<br />

işitilen, dilde cereyan eden, belli bir tarzda peşpeşe, düzenli ve dizili olarak bulunan<br />

harflerdir’’ 64 şeklinde tanımlar.<br />

Fizikî dünyadaki kelamın nitelikleri neyse, Allah’ın kelamının da özellikleri<br />

aynıdır. Đnsanların bilip tanıdığı kelam ses cinsindendir, kulun gücü dahilindedir,<br />

algılanan bir arazdır, sürekliliği yoktur, bir mahalde bulunma özelliği vardır, cümleye<br />

hulul etmesi zorunlu değildir, sıfat olarak değil, kendisini varlık alanına çıkaran, fiil<br />

olarak işleyenle birlikte bulunmaktadır. Kelamı fiil eden, kelam sahibi (mütekellim)<br />

dir. 65 Kelam ses olunca, kalpte bulunan bir mana değil, işitme özelliği olan bir<br />

mânâdır. 66<br />

Kadî Abdulcebbar’a göre, Kur’an’ın, önümüzde duran ve yaratılmış<br />

kelimelerde bulunan ma’kul anlamından başka kadim olan bir anlamı yoktur.<br />

Kelamullah dediğimiz şey, yaratılmış olarak bize sunulmuş Kur’an’dan başka bir şey<br />

değildir. 67 Kâdî Abdulcebbar, kelamın ses ve harflerden oluştuğundan jareketle bir<br />

mahalde bulunmasını zorunlu görür. Ona göre bir mahalde var olan şeyin kadim<br />

olması imkânsızdır. 68<br />

Kelamullah’ın yapısı hakkındaki ihtilaftan dolayı Ehl-i Sünnet ve Mu-tezile<br />

Kur’an yaratılmışlığıhakkında farklı kanaatlere varmışlardır. Mu’tezile âlimleri, bir<br />

şeyin kelem olarak nitelendirilebilmesi için ses ve harflerin bulunmasını zorunlu ve<br />

yeterli şart olarak görürler; yani kelâm dediğimiz şey, harfler ve seslerle dile gelen<br />

anlamlardır; kelâm bunun ötesinde başka bir anlama sahip değildir. Sonraki dönem<br />

Ehl-i Sünnet âlimlerine göre ise kelâm lafzı iki anlama gelir. Birincisi, fiziksel<br />

konuşmaya tekaddüm eden ve insanın iç dünyasında vuku bulan enfüsi konuşmadır<br />

(hadîsu’n-nefs). Kelâm, ikinci anlamı itibarıyla,bir tertip içinde gerçekleşen ses ve<br />

harflere işaret eder; bunlardan birincisi kelam-ınefsî, ikincisi de kelam-ı lafzîdir.<br />

Kelâm-ı lafzî, bir bakıma insanın varlığı ile bütünleşmiş olan kelam-ı nefsinin kabul<br />

edilip edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bir diğer husus da kelâmın, Allah’ın fiili<br />

mi sıfatımı olduğu konusudur. Ehl-i Sünnet, kelâmı Allah’ın sıfatı olarak<br />

görmektedir. Her iki taraf da kendi görüşlerini desteklemek için aklî ve naklî delillere<br />

başvurmaktadır.<br />

Kısaca şunu söylememiz mümkündür: Kur’an’ın yaratılmışlığı konusundaki<br />

tartışmanın ve ihtilafın özü, Allah’ın kelam sıfatının mahiyetiyle ilgili tartışmalara<br />

dayanmaktadır. Aslında Kur’an, Allah’ın mütekellim olduğunu belirtmekte, bunun<br />

63 Kâdî Abdulcebbar, el-Muğnî, VII, 6.<br />

64 Kâdî Abdulcebbar, el-Muğnî, VII, 3.<br />

65 Kâdî Abdulcebbar, el-Muğnî, VII, 5.<br />

66 Kâdî Abdulcebbar, el-Muğnî, VII,59.<br />

67 Kâdî Abdulcebbar, el-Muğnî, VII, 15.<br />

68 Kâdî Abdulcebbar, el-Muğnî, VII, 23.<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!