Untitled - giriÅ
Untitled - giriÅ
Untitled - giriÅ
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yükümlülük biner. Ergenlik çağından önce yükümlülüğün olmaması, ergenlik<br />
sonrasında ise yükümlülüğün doğması aslî hitapta meydana gelen bir değişme<br />
değildir…. . Diğer örneklerde de durum aynıdır. Hükümler her zaman için sabittir ve<br />
onlar mutlak surette sebeplerine tabidirler; sebep bulununca hükümler de bulunur.<br />
’’ 112 Makasıd konusunu Şari’in ve kulun maksatları açısından değerlendiren Şatıbî,<br />
şeriatların vazediliş gayesinin hem dünyada hem de ahirette kulların maslahatlarının<br />
temini amacına yönelik olduğunu kaydeder. 113 Gerek Đslam ümmeti gerekse diğer<br />
milletler şerâtın, zarurî beş esasın korunması için konulduğunda ittifak etmişlerdir ki<br />
bunlar; din, nefis, nesil, mal ve akıldır. 114<br />
Şeriatın konuluş maksadı maslahat olduğuna göre maslahat veya mefsedet<br />
nasıl bilinecek Eş’arilere göre Şeriat gelmeden önce maslahat ve mefsedetin<br />
kavranması mümkün değildir. Mu’tezile mezhebine göre ise akıl Şeriat gelmeden<br />
önce maslahat ve mefsedeti kavrayabilir, Şeriat ise bunları ortaya çıkarmak üzere<br />
gelmiştir. 115 Şâtıbî’ye göre, aklın dünyadaki mevcut maslahat ve mefsedetleri tüm<br />
ayrıntılarıyla yalnız başına kavraması imkânsızdır. Ancak maslahat ve mefsedet,<br />
şerîat onların genel esaslarını koyduktan sonra, tecrübelerle kavranabilir. Ahiretle<br />
ilgili maslahat ve mefsedet ise ancak şeriatla bilinir. 116<br />
Dünya hayatında mevcut bulunan maslahatların tümü, asla saf maslahat/mahza<br />
hayır şeklinde olmadığı gibi, mefsedetler de şer şeklinde değildir. Dünyevî anlamda<br />
maslahat veya mefsedet denildiği zaman galebe çalan taraf anlaşılmaktadır. Maslahat<br />
ve mefsedetin tayininde bu husus oldukça önemli ve hassas bir noktadır. Maslahat ve<br />
mefsedetin ne olduğuna hikmet sahibi, yaratıkların her türlü halini incelikle bilen<br />
Yüce Allah değil de o hükmü uygulamakla yükümlü olan birey 117 tek başına karar<br />
verecek olursa, maslahat ve mefsedetin izafî karakterinden dolayı kanun koyucunun<br />
muradı buharlaşma tehlikesine maruz kalabilir. Bu durumda beşerî belirlemelerde bu<br />
belirlemeleri gerçekleştiren bireylerin heva ve geçici arzularının açıkça etkisi<br />
görülebilir. 118 Tam da bu noktada Şatıbî şu uyarılarda bulunur: Dinî açıdan<br />
celbedilen maslahatlarla defedilen mefsedetlerdeki amaç, ahiret hayatı için dünya<br />
hayatının gereklerini temin etmektir. Yoksa bireylerin kendi basit nefsânî yararlarını<br />
temin veya nefsânî zararlarını gidermek değildir. Din, başka bir şey için değil, sadece<br />
mükellefleri hevalarına kapılıp gitmekten korumak ve dolayısıyla Allah’ın kulları<br />
112 Şâtıbî, el-Muvafakat, II,287.<br />
113 Şâtıbî, el-Muvafakat, II,3,7.<br />
114 Şâtıbî, el-Muvafakat, I,31.<br />
115 Şâtıbî, el-Muvafakat, II,43.<br />
116 Şâtıbî, el-Muvafakat, II, 45-46.<br />
117 Bakara, 2/187,227,229-230;Nisâ, 4/13-14;Nur, 24/51;Ahzab, 33/36.<br />
118 Mâide, 5/48; Yûnus, 10/15.<br />
56