19.01.2015 Views

Untitled - giriş

Untitled - giriş

Untitled - giriş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kadını bu koşullar altında bulan Đslâm dini, onun hem sosyal hem de hukûkî<br />

konumunda önemli değişiklikler yapmıştır. Herşeyden önce Kur’an, insan olması<br />

bakımından kadını erkekle eşit bir varlık olarak görür. Yüce Allah insanı, kadın<br />

erkek diye herhangi bir ayırım gözetmeksizin diğer varlıklardan üstün kıldığını<br />

beyan eder. 178 Kur’an’a göre insan olarak üstün yaratılma açısından kadın-erkek,<br />

renk, ırk ve bölge farklılığı gözetmeksizin bütün insanlar eşittir. 179 Yine Kur’anî<br />

hakikate göre, insanlar arasındaki farklılık takvaya; yani kulluk bilincinin<br />

üstünlüğüne bağlıdır. 180 Kur’an çoğu kez fazilet ve takva sahiplerinden bahsederken<br />

erkek ve kadınları ayrı ayrı zikreder. 181<br />

Kur’an’ın kadınlar hakkında getirdiği bazı hükümler modern dönemde<br />

tarihsellik tartışmalarında öne çıkmaktadır. Bu konuda Kur’an’ın diğer konularda<br />

olduğu gibi kadın konusunda da getirdiği hükümlerin nazil olduğu dönemin Arap<br />

toplumuna özgü hükümler olduğu, bugünkü modern toplumlarda uygulanmasının<br />

mümkün olmadığı iddia edilmiştir. Ayrıca Kur’an’ın tüm zamanlar için geçerli<br />

olacak nihaî adımlar atmış olmayıp, m.7. yüzyıl Arap toplumsal gerçekliğinde<br />

atılabilecek adımları attığı, sınırsız evlilik hakkına sahip erkeği dört kadınla<br />

sınırlandırdığı ve tek eşliliği hedef gösterdiği, mirasta hiçbir hakkı olmayan kadına<br />

erkek kardeşinin yarısı kadar pay verdiği, ticarî meselelerden anlamayan kadını<br />

yapacağı şahitliklerde erkeğin yarı değerinde saydığı, Kur’an’ın başlatmış olduğu bu<br />

iyileştirme sürecinin devam etmesi gerektiği de iddia edilmiştir. 182 Biz bu çalışmada<br />

tarihselcilerin önemle üzerinde durdukları çok eşlilik, kadının miras hakkı ve<br />

şahitliği konularını ele alıp değerlendirmek istiyoruz.<br />

a-Çok Eşlilik<br />

Kur’an’ın tarihsel bir metin olduğunu ve ona tarihselci bir yöntemle<br />

yaklaşılması gerektiğini belirten Fazlur Rahman çok eşlilik konusunda şu iddialarda<br />

bulunur: Kur’an’ın ıslahata yönelik en önemli adımları kadınlar ve kölelik<br />

178 “Andolsun biz, Adem oğullarına (güzel biçim, mizaç ve aklî kabiliyetler vermek suretiyle) çok ikram ettik,<br />

onları karada ve denizde (hayvanlar üzerinde) taşıdık.Onları güzel rızıklarla besledik ve onları yarattıklarımızın<br />

birçoğundan üstün kıldık.” İsra,17/70<br />

179 Nasıf, Fatıma Ömer, a.g.e., s.70.<br />

180 Hucûrât, 39/13.<br />

181 “Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, Allah’a itaat eden erkekler<br />

ve Allah’a itaat eden kadınlar, doğru olan erkekler ve doğru olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden<br />

kadınlar, Allah’tan korkan erkekler ve Allah’tan korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar,<br />

oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkekler ve namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı<br />

çok zikreden erkekler ve Allah’ı çok zikreden kadınlar, işte Allah, bunlar için büyük bağış ve ödül hazırlamıştır.”<br />

Ahazab, 33/15.<br />

182 Bu düşüncelerin savunulduğu çalışma için bkz., Vedud Muhsin, Âmine, Kur’an ve Kadın, çev: Nazife Şişman, İz<br />

Yayıncılık, İstanbul 1997, s.135-150.<br />

66

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!