Untitled - giriÅ
Untitled - giriÅ
Untitled - giriÅ
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
unutma illeti değişmiştir. Đşte bu bölgelere mahsus olmak üzere, kadının şahitliği<br />
erkeğin şahitliğine eşit sayılabilir. Bununla beraber, illetin tekerrürünün hükmün<br />
tekerrürünü gerektirdiğinden, bu hükmün yeniden devreye gireceğini ifade eder. 294<br />
Sonuç olarak bizde diyoruz ki ayetin metninde de yer aldığı gibi iki kadının<br />
şahitliğinin bir erkeğe eşit sayılması ticarî konularla ilgilidir. Bu kadının ilgi<br />
sahasının dışında bir konudur. Hz. Peygamber bir hadisinde bedevînin şehirliye<br />
şahitliğinin geçerli olmadığını belirtir. 295 Bedevînin şehirliye şahitliğinin geçerli<br />
sayılmaması şehir hayatına yabancı olması ve hadiseleri yanlış algılaması ihtimali ile<br />
ilgilidir. Kadınların doğrudan bilgi sahibi oldukları konularda onların şahitliklerinin<br />
yeterli görülmesi, bir erkek yerine iki kadının şahitliğini istemenin ticarî tecrübe<br />
azlığından kaynaklandığını doğrular niteliktedir. Ancak bu durum, dünyanın her<br />
tarafındaki kadınların ticarî tecrübe kazandığı anlamına gelmez. Bu hükmün, illetinin<br />
baki olup olmamasına göre değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Günümüzde<br />
hükmün her bölgede herkes için artık değiştiği söylenemez. Mesele bölge, bilgi ve<br />
tecrübe bazında hatta fert fert ele alınabilir.<br />
III- Cezalar<br />
Kur’an’ı Kerim’deki inançla ilgili ayetlerin Mekke’de, hukuka dair olan<br />
ayetlerin Medine’de indiği bilinen bir gerçektir. Zira inançları değişmemiş bir<br />
toplumu onların kabul etmedikleri veya tamamen benimsemedikleri yeni bir dinin<br />
hukûkî kurallarıyla sorumlu tutmak beraberinde önemli bazı problemler doğurabilir.<br />
Bir başka açıdan, hukûkî kuralların uygulanması için bağımsız bir toplum ve bu<br />
toplumu idare eden bir yöneticinin bulunması gerekir. Bu imkânlara Müslümanların<br />
Medine’de kavuştuklarını görüyoruz. Đşte bu gibi sebeplerle hukûkî ayetler<br />
Medine’de indirilmiştir.<br />
Đnsanların yer yüzünde insanlığını unutup her türlü fesadı ve bozgunculuğu<br />
işlediği dönemlerde yüce Allah, toplumu ıslah etmek için peygamberler<br />
göndermiştir. Bu peygamberler, çevresindeki insanları tevhide çağırmış ve onlara<br />
ahlakî telkinlerde bulunmuşlardır. Ancak, toplum düzenini korumak sadece ahlakî<br />
telkinlerle gerçekleşmez. Toplum düzenini sağlamak için bazen zorunlu kurallara<br />
ihtiyaç duyulur. Đşte hukuk kuralları bu zorunluluktan doğmuştur. 296<br />
Hukukun gözettiği en önemli gayelerden biri, toplum düzenini sağlamaktır.<br />
Toplum düzeninin korunması da ancak ortaya çıkan kargaşa, fitne ve tecavüzlere<br />
meydan vermemek, bunların yollarını kapatmak suretiyle olur. Bunun yolu ise,<br />
hukûkun bu konuda kuralları belirlemesi ve icra makamının bunları uygulamasıyla<br />
294 Bulaç, Ali, “Mekasidu’ş-Şeria Bağlamında Kadının Şahitliği Konusu,” İslami Araştırmalar Dergisi c.5, sa.: 4 Ekim<br />
1991, s.309.<br />
295 Ebû Davûd, Akziye, 17; Ibn Mâce, Ahkâm, 30.<br />
296 Şimşek, M. Said. Kur’an’ın Ana Konuları, s.287.<br />
86