Untitled - giriÅ
Untitled - giriÅ
Untitled - giriÅ
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
olan (Cebrail) öğretti’’ 83 ayetindeki betimlemelerle tam bir paralellik ve uyum<br />
arzetmektedir. Dolayısıyla Hakka suresinde Hz. Peygamber’in, Tekvir suresinde ise<br />
Cebrail’in kastedilmesinin isabetli olduğu kanaatindeyiz.<br />
Kur’an’ın lafız yönünden Hz. Peygamber’e ait olduğu iddiası, Hz.<br />
Peygamber’in gelen vahyi unutmamak için henüz kendisine okunup bitirilmeden<br />
acele ederek tekrarlamaya çalışması ve bunun üzerine kendisine dilini depretmemesi,<br />
o Kur’an’ı Peygamber’in kalbinde toplamanın Allah’a ait olduğunu bildiren 84 ayetle<br />
de çelişmektedir. Eğer lafız Hz. Peygamber’e ait olsaydı, O, vahyi ezberleyememe<br />
endişesine kapılarak dilini depretmezdi.<br />
Đlahî manaların söz kalıplarına dükülmesinin Cebrail’e veya Hz. Peygamber’e<br />
ait olduğunu söylemek, Kur’an’ın lafzî mucizesini yok saymak anlamına gelir.<br />
Hâlbuki Kur’an’ın lafız ve üslubundaki şaheserliği gören Arap edip ve şairleri ona<br />
inanmasalar bile hayranlıklarını gizleyememişlerdir. M. Abdullah Drazın’ın da<br />
belirttiği gibi Kur’an, ne Hz. Muhammed’in ne de herhangi başka birinin hiçbir rolü<br />
olmadan lafzı ve manasıyla Allah katından indirildiğini bizzat kendisi açıkça<br />
bildirmektedir. Hz. Muhammed, Kur’an’ı herhangi bir öğrencinin hocasından 85<br />
öğrenmesi tarzında öğrenmiş, metnin hazırlanması konusunda onun en ufak bir<br />
katkısı olmamıştır.<br />
Kur’an insanların kullandığı bir dil ile ifade edildiği için bir taraftan beşer ve<br />
topluma ait dilin bir başka dile göre olan zenginliğini özünde taşırken, diğer taraftan<br />
da bu dilin Allah tarafından kullanılması sebebiyle beşer ve toplum üstü bir ifade<br />
biçimini, bir dil özelliğini ihtiva etmektedir. 86 Kur’an’ın dilsel yönünü öne çıkarmak<br />
suretiyle diğer metinler mesabesinde görülmesi, onun icazına gölge düşürecektir.<br />
Kur’an lafzıyla manasıyla Allah katındandır. Bu sebeple onun diğer metinlere<br />
benzemeyen pek çok yönü vardır.<br />
Đlahi metnin kaynağı, zamandan ve mekândan münezzeh mutlak ilim sahibi<br />
olan Allah olduğu için, zaman ve mekânla muttasıf zannî ilim sahibi beşerin<br />
metninden oldukça farklıdır. Đlahi metnin göndereni, zamanı ve mekânı da yaratan<br />
yüce Allah iken, beşeri metinde, hem metnin sahibi hem de ona muhatab olan bir<br />
tarihsellikle karşı karşıyadır. Đlahi metinde ise gönderenin herhangi bir<br />
tarihselliğinden söz edilmesi mümkün değildir. Bu sebeple ilahi metni gönderen<br />
gerek seçtiği kelimeler gerekse kullandığı üslup açısından nüzûl dönemi insanlarının<br />
zihin dünyalarına hitap ettiği gibi daha sonraki dönemlerdeki insanlara da hitap<br />
edecek tarzda indirmiştir.<br />
83 Necm, 53/5-6.<br />
84 Kıyame, 75/16-19.<br />
85 Draz, Muhammed A., En Mühim Mesaj, çev: Suat Yıldırım, Akçağ yayınları, 1 Baskı, Ankara 1985, s.13-15.<br />
86 Kırca, Celal, Kur’an’ı Anlamada Dil Problemi, Kur’an Mesajı İlmi Araştırmalar Dergisi, Aralık 1997, sa:2,<br />
İstanbul, s.35.<br />
50