20.01.2015 Views

antihomofobikitabi3

antihomofobikitabi3

antihomofobikitabi3

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

112 ANTİ-HOMOFOBİ KİTABI / 3<br />

meme ve kaçınma, zihinsel kapalılık, yeni ve<br />

farklı olana “tahammülsüzlük” muhafazakârlığı<br />

biçimlendirir. Toplumdaki hiyerarşik yapının<br />

doğal karşılanması ve bu eşitsiz yapının doğadaki<br />

eşitsizliğin bir benzeri olduğu düşüncesi<br />

de politik muhafazakârlığın anlaşılmasına katkı<br />

sağlamaktadır. Bütün bu zihniyet arka planı<br />

son çözümlemede varolan sistemin bütün adaletsizlik<br />

ve eşitsizlikleriyle olduğu gibi sürdürülmesine<br />

hizmet etmekte, her türden değişim<br />

fikrine kapalı bir ideolojik iklim oluşmaktadır.<br />

Politik gibi görünmeyen örneğin modern sanat,<br />

caz, müzik, astroloji gibi konulardaki tutumlarla,<br />

açıkça politik görünen örneğin ölüm<br />

cezası, kürtaj, din, savaş, militarizm, homofobi<br />

gibi konulardaki tutumlar benzer zihniyet yapılarından<br />

kaynaklanmaktadır.<br />

İnsanlar politik muhafazakârlığı onaylamaktadır<br />

çünkü bu onay korkuyu, kaygıyı ve belirsizliği<br />

azaltmakta, değişimden, belirsizlikten<br />

kaçınmaya, düzeni, olup biteni açıklamaya ve<br />

bireyler ile gruplar arasındaki eşitsizlikleri meşrulaştırmaya<br />

hizmet etmektedir. Muhafazakâr<br />

inançlar, bazen kesinlik arzusundan, belirsizliğin<br />

yarattığı korkudan, bazen de kişisel benliğe ya<br />

da sisteme yönelik tehditten dolayı benimsenmektedir.<br />

ABD ve Avrupa’da muhafazakârlığın<br />

artışını 11 Eylül’den sonra İslami terör tehdidine<br />

kadar yükselttiyse, Türkiye’de de bölünme<br />

tehdidi aynı biçimde muhafazakârlık ve doğal<br />

olarak kardeşi milliyetçiliği yükseltmiştir.<br />

Politik bilimler alanında muhafazakârlığa ilişkin<br />

kuram ve araştırmalarda, insanların benlik ve sınıfsal<br />

çıkarlarından dolayı muhafazakâr ideolojileri<br />

benimsedikleri varsayılmıştır. Bu açıklamalar<br />

üst, iktidardaki sınıflar arasında muhafazakâr<br />

inançların arttığını gösteren verilere uygundur.<br />

Varolanın bozulacağına, değişeceğine ilişkin<br />

korkunun, tehdidin ve belirsizliğin üstesinden<br />

gelen dürtüler ve algılar, muhafazakârlığın artmasıyla<br />

ilişkilidir fakat bu dürtülerin bazılarının<br />

dezavantajlı, ezilen ya da düşük statülü sınıflar<br />

arasında, yani bu sistemin devam etmesinden<br />

hiçbir yararı olmayan sınıflar arasında daha da<br />

yaygın olması cevap arayan bilimsel ve politik<br />

bir sorudur.<br />

Muhafazakârlığı, ebeveynlik stili ya da çocukluk<br />

sosyalizasyonundan doğan duygusal farklıklılarla<br />

ilişkili açıklamaya çalışan kuramlardan farklı<br />

olarak, sosyal üstünlük kuramı muhafazakâr hiyerarşiyi<br />

koruma ve arttırma yöneliminin oluşmasında<br />

evrimsel ve sosyal faktörlerin üstünde<br />

durmuştur. Sosyal üstünlük kuramına göre,<br />

iktidar söylemleri ve bu söylemlerin biçimlendirdiği<br />

toplumlar, bazı grupların diğer gruplar<br />

üzerindeki hegemonyasını meşrulaştırmak için<br />

alt grup ve sınıfların itirazlarını en aza indirmeye<br />

çabalamaktadır. Bu çeşitli “meşrulaştırıcı<br />

mitler”in yayılımı vasıtasıyla gerçekleşmektedir,<br />

bu meşrulaştırıcı mitler şunlardır: (a) “paternalistik<br />

mitler”, kendilerine bakamayan ve kendi<br />

kendine yol alamayan tabi gruplara dominant<br />

grupların yol göstermesinin ve onları koruyup<br />

bakmasının gerekliliği üstünde durmaktadır,<br />

(Örneğin, Tayyip Erdoğan’ın Kılıçdarağlu’nu<br />

eleştirirken, siyaseti koyun gütmeye benzetmesi;<br />

kadınların çiçek oldukları ve sulanmaları<br />

gerektiği) (b) “karşılıklılık mitleri” dominant ve<br />

tabi gruplar arasında sembiyotik bir ilişkinin<br />

var olduğunu ve her iki grubun da birbirine ihtiyacı<br />

olduğunu, biri olmadan diğerinin olamayacağını<br />

iddia ederek sahte bir eşitlik illüzyonu<br />

yaratan mitler (Kadın haklarından değil insan<br />

haklarından söz etmek; patronla işçinin birbirine<br />

ihtiyacı olduğunu vurgulamak) (c) kutsal<br />

mitler, dominant ve tabi grupların pozisyonunun<br />

Tanrı ya da diğer ilahi güçler tarafından belirlendiğini<br />

iddia etmek (Bulunduğumuz durumun<br />

Allah’ın takdiri olduğu ve adaletsizliklerin<br />

bu dünyada olmasa öbür dünyada giderileceği<br />

yönündeki dini mitler). Bu tür adaletsizlik ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!