20.01.2015 Views

antihomofobikitabi3

antihomofobikitabi3

antihomofobikitabi3

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

220 ANTİ-HOMOFOBİ KİTABI / 3<br />

sallaştırması, yüklendiğimiz kimlik kategorilerinin<br />

de normatif ve bu nedenle dışlayıcı olması;<br />

yani birtakım özleri ön varsayması demektir.<br />

Butler’a göre kendilerini özgürleştirici ve kurtuluşçu<br />

söylemler olarak sunan siyasal-felsefi<br />

söylemlerde bazı sorunların sorulmasının önü<br />

kesilir. Sorgulanmadan kabul edilen bu temel<br />

savlardan biri de özneye ilişkin olandır. Oysa<br />

benin, öznenin inşa süreci bir dışlama sürecidir<br />

ve bu süreçte nelerin dışlandığı sorusu politikanın<br />

esas can alıcı sorusudur (Direk 2007:77).<br />

Kimlik politikaları üzerine temelci bir akıl yürütme,<br />

öncelikle bir kimliğin mevcut olması gerektiğini<br />

varsayar. Butler’ın varsayımı ise yapılanın<br />

ardında bir yapanın olmasının şart olmadığı<br />

daha ziyade yapanın yapılan içinde ve yapılan<br />

vasıtasıyla değişken bir biçimde inşa olduğudur<br />

(Butler 2008:233). Dolayısıyla söz konusu<br />

olan, cinsiyetin zaten insanda var olan doğal<br />

bir öze tekabül etmediğidir.<br />

Bedenin maddeselleştirilmesine ve toplumsal<br />

cinsiyetin doğuştan kadın ve erkek olmak yani<br />

cinsiyet gibi içsel bir öz barındırdığı yanılsamasına<br />

neden olan ise toplumsal cinsiyetin<br />

performatif yapısıdır. Toplumsal cinsiyete ait<br />

bedensel hareket ve icralar genellikle performatiflerdir<br />

yani dışavuruyormuş gibi yaptıkları<br />

öz veya kimlik aslında bedensel işaretler ve<br />

diğer söylemsel yollarla üretilen ve sürdürülen<br />

üretimlerdir. Toplumsal cinsiyetli bedenin<br />

performatif olması demek, gerçekliğini teşkil<br />

eden çeşitli edimlerden ayrı bir ontolojik statüsü<br />

olmaması demektir (Butler 2008: 224). Yani<br />

toplumsal cinsiyetin performansı bazı bağlayıcı<br />

dişil öz ya da özellik etkileri üretir. Toplumsal<br />

cinsiyetin performatif olduğu görüşüyle, Butler<br />

toplumsal cinsiyetin iç özü zannettiğimiz şeyin<br />

bir dizi edim üzerinden üretildiğini göstermeye<br />

çalışır. Toplumsal cinsiyet ifadelerinin ardında<br />

bir toplumsal cinsiyet kimliği yatmaz; o kimlik,<br />

dışavurumlar, ifadeler tarafından performatif<br />

olarak kurulur. Kendimizdeki bir iç özellik sandığımız<br />

şey aslında beklentiyle ve belli bazı<br />

bedensel eylemler üzerinden ürettiğimiz bir<br />

şeydir (Butler 2008: 20).<br />

Toplumsal cinsiyetin bir taklit edimi olduğunu<br />

Butler, travesti örneği ile gösterir. Travesti<br />

toplumsal cinsiyetlerin teatralleştirildiği bayağı<br />

hali oluşturur. Her türlü toplumsal cinsiyet<br />

kurgusunun bir tür kişiliğe bürünme olduğunu<br />

ima eder. Travestinin taklit ettiği asli bir<br />

toplumsal cinsiyet yoktur. Toplumsal cinsiyet<br />

esas hali bulunmayan bir tür öykünmedir. Heteroseksüel<br />

kimliklerin gerçekliği, uygulama ve<br />

temsil yoluyla bir şekilde kendini her türlü taklidin<br />

zemini olarak kuran bir öykünmeyle oluşturulmuştur<br />

(Butler 2007:25). Asıl, kendisini bir<br />

asıl olarak olumlamak için türevlerine ihtiyaç<br />

duyar, asıllar ancak türevler olarak doğdukları<br />

şeyden esastan farklılaşmış olmaları ölçüsünde<br />

bir anlam taşırlar. Bu sebeple kopya olarak<br />

homoseksüel kavramı olmasaydı asıl olarak<br />

heteroseksüellik kurgusu da olmazdı. Heteroseksüellik<br />

kendini ifa ve temsil yoluyla kuran<br />

bir taklitse, o zaman heteroseksüelliğin taklide<br />

dayalı parodisi her zaman için taklidin taklididir<br />

ve bir aslı yoktur (Butler 2007:26). Heteroseksüelliğin<br />

kendini her zaman için geliştirme<br />

ediminde göstermesi, sürekli risk altında ve<br />

kendini tekrarlama mecburiyetinde olduğunun<br />

kanıtıdır. Söz konusu riskin hiçbir zaman<br />

ortadan kaldırılamaması, heteroseksüelliğin tamamen<br />

silmeye çalıştığı ve silemediği veya tali<br />

kılmaya çalıştığı ama her zaman için bir ihtimal<br />

olarak öylece ortada duran homoseksüelliğe<br />

ne derece bağımlı olduğunu kanıtlamaktadır<br />

(Butler 2007:29). Bu aynı zamanda, özellikle erkek<br />

cinselliğinde heteroseksüelliğin abartılabildiği<br />

kadar abartılmasını da içerir. Çünkü erkek<br />

eşcinselliği iktidarını kaybetmek, yani “erkek-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!