antihomofobikitabi3
antihomofobikitabi3
antihomofobikitabi3
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ULUSLARARASI HOMOFOBİ KARŞITI BULUŞMA 61<br />
dirildiğinde, heteroseksist ayrımcılığın şiddete<br />
dönüşmesinin özel alanlardan kamusal alanlara<br />
ne kadar yaygın olduğu açıkça görülmektedir.<br />
Daha düşük eğitimli ve daha güç koşullarda<br />
yaşamını sürdüren LGBTT bireyler için çok daha<br />
ağır bir tablonun yaşandığını söylemek aşırı bir<br />
yorum olmayacaktır.<br />
Özellikle 90’lı yıllarla birlikte Türkiye’de neredeyse<br />
hiç kamuoyunun gündemine gelmeyen,<br />
sadece bu alanda örgütlenmiş olan LGBT örgütlerinin<br />
insan hakları ihlalleri raporlarından<br />
izlenebilen bir başka şiddet alanı daha vardır.<br />
Araştırmamızın derinlemesine görüşmeler<br />
bölümünden elde edilen bilgiler, katılımcılarımızın<br />
güvenlik güçleriyle ilişkilerinde, farklı<br />
nedenlerle ve biçimlerde ayrımcılıktan kaynaklanan<br />
şiddetle karşı karşıya olduklarını göstermektedir.<br />
Güvenlik güçlerinin, özellikle sokakta<br />
çalışan bir grup insana Ankara, İstanbul, İzmir<br />
başta olmak üzere büyük şehirlerde, cinsel<br />
kimlikleri nedeniyle kötü muamele ve işkence<br />
yaptıkları iddiaları sıklıkla dile getirilmekte ve<br />
bu iddialar yasal süreçlere de aktarılarak görünürlük<br />
kazanmaktadır.<br />
İşkencenin amaçlarından biri, mağdurlarının<br />
daha önce bağlı olduğu değerlerden, inançlardan,<br />
tutumlardan vazgeçmesi; ait olduğu, sempati<br />
duyduğu gruplarla ve/veya kişilerle olan<br />
bağlarını koparması amacıyla sistematik bir<br />
program altında yeni değerler aşılanmaya ve<br />
kabul ettirilmeye zorlanmasıdır. Gözdağı verme<br />
de işkencenin ilgili literatürde saptanmış diğer<br />
amaçlarındandır: Sorgucu tarafından kabul edilemeyecek<br />
davranışlarından ötürü mağdurların<br />
gözlerini korkutup niyetlerinden caymalarını<br />
sağlamak. Sindirme politikası işkenceyi aynı<br />
zamanda bir tür cezalandırma olarak da uygulamak<br />
anlamına gelmektedir. Örneğin, tutuklu<br />
kaçma girişiminde bulunduğunda ya da kuralları<br />
ihlal ettiğinde, polis ve cezaevi yetkilileri<br />
tarafından, mahkûma dövülerek ya da başka<br />
yollarla işkence yapılması. Burada işkencenin<br />
grup boyutu esas ve önemlidir. Amaç işkence<br />
mağduru vasıtasıyla kurbanın ait olduğu gruba<br />
ulaşmaktır. İşkence sistemlerinin temel amacı<br />
kimliğin yok edilmesidir; saldırıda bulunulan,<br />
bireyin kolektif sosyal kimliğidir. Cinsel kimlikler,<br />
etnik kökenler vb. ait olunan sosyal kimliğin<br />
ve grubun özellikleri nedeniyle işkenceye maruz<br />
bırakılma, sadece işkencenin mağdurlarına<br />
değil, benzer özellikleri taşıyan tüm grup üyeleri<br />
üzerinde baskı yaratmak amacı taşımaktadır.<br />
Böylece işkence, sadece işkence değil aynı zamanda<br />
bir nefret suçuna dönüşebilmektedir.<br />
Nefret suçlarına neden olan, mağdurlara yönelik<br />
kişisel geçici öfke ya da planlı zarar verme<br />
isteğinden kaynaklanan, saldırganların kişisel<br />
motivasyonları değildir, mağdurun ait olduğu<br />
gruba yönelik önyargılar, ayrımcılık ve yanlılıklardır.<br />
Dolayısıyla, sadece bir insana ya da gruba<br />
ruhsal ya da fiziksel zarar verilmesi sonucunu<br />
doğurmazlar aynı zamanda saldırılara maruz<br />
kalan gruplara ait insanların, kendilerini ifade<br />
etmeleri hatta varlıklarını sürdürmeleri önünde<br />
de ciddi tehdit ve engel oluştururlar. Nefret<br />
suçlarına hedef olmaktan korunmanın tek yolu<br />
böylece kendiliğinden, insanın oluşunu, varlık<br />
biçimini reddetmesi, en hafifinden varoluşunu<br />
görünmez kılmaya çalışması haline gelir ki bu<br />
da nefret suçlarının nedeni olan ideolojik arka<br />
planın esasen, toplumda belirli grupların varlığına<br />
yönelen bir tehdit oluşturduğunu gösterir.<br />
Bu araştırma kapsamında yapılan görüşmelerde<br />
katılımcılarımızın dile getirdikleri işkence<br />
yöntemleri, genel olarak güvenlik güçleri tarafından<br />
kullanılan işkence yöntemlerinden ve<br />
güvenlik güçlerinin yaklaşımları da belirli farklar<br />
içermektedir. Mağdurlara yapılan işkencenin<br />
cinsel niteliği farklıdır, ayrıca daha önce pek