antihomofobikitabi3
antihomofobikitabi3
antihomofobikitabi3
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
86<br />
ANTİ-HOMOFOBİ KİTABI / 3<br />
bireye ilişkin sorunlar olarak ele alınmış, kimi<br />
zamansa bir zihinsel bozukluk (mental disorder)<br />
olarak incelenmiştir. Yahut psikodinamik<br />
yaklaşım homofobiyi bastırılmış bir eşcinselliğin<br />
ifadesi olarak görmektedir.<br />
Eşcinsellere yönelik ayrımcılık, şiddet ve önyargı<br />
tarihin her döneminde mevcut olan değişmez<br />
bir fenomen değildir. Kaldı ki, cinselliğin<br />
eşcinsellik ve karşıcinsellik olarak kategorilendirilmesi<br />
oldukça yeni, oldukça modern bir<br />
mevzudur. (Wolf, 2004) Foucault’nun Cinselliğin<br />
Tarihi çalışması ve bu çalışmaya eşlik eden<br />
bir yığın çalışma heteroseksizmin modernite ve<br />
iktidar ile ilişkilerini ortaya koymaktadır. Marksist<br />
bir analiz ise, eşcinselliğin yasaklanmasını<br />
ya da bir ahlaksızlık yahut bir hastalık olarak imlenmesini,<br />
yeni işçi nesilleri üretmek zorunda<br />
olan burjuvazinin yeniden üretim mekanizması<br />
olan “aile” kurumunu korumak için var ettiği bir<br />
ideolojik aygıt olarak okuyacaktır. (Wolf, 2004)<br />
Psikoloji politikaya karşı<br />
Eşcinsellere yönelik önyargı, şiddet ve ayrımcılığın<br />
bir takım bireylerin anksiyete bozukluklarından<br />
kaynaklandığını öne sürmek, yani bu<br />
önyargı, şiddet ve ayrımcılığın bir fobiden kaynaklandığını<br />
öne sürmek 3 şeye sebep olabilir.<br />
-Birincisi böylesi bir tanım, yukarıda bahsi geçen<br />
bütün bir tarihsel, kültürel, sosyal, heteropatriarkal,<br />
ekonomik vs. bağlamları göz ardı<br />
ederek sorunu birey düzeyine indirger.<br />
-İkincisi sorun psikolojik olarak nitelendirildiği<br />
için soruna karşı mücadele de politik olarak değil<br />
psikolojik olarak verilir.<br />
-Üçüncüsü, herhangi bir kişi psikolojik olarak<br />
rahatsız olarak tanı aldığında bu ona bazı haklar<br />
verir, söz gelimi artık işlediği suçlardan sorumlu<br />
olmayacak, aksine bir hastalığın kurbanı<br />
olarak konumlanacaktır.<br />
Eşcinsellere yönelik ayrımcılığın, önyargının<br />
ve şiddetin homofobi olarak adlandırılması<br />
aslında günümüz sol-liberal politikalarının psikolojikleştirme<br />
eğilimlerine eşlik etmektedir.<br />
(bu konuda bkz. McLaughin, 2010) Son yıllarda,<br />
Avrupa’da müslüman azınlıklara yönelik<br />
nefret söylemi İslamofobi olarak anılmaktadır.<br />
Yine, Avrupa’daki Afrika kökenli ve Kuzey<br />
Amerika’daki hispanik kökenli göçmen işçilere<br />
yönelik ırkçı söylem ise zenofobi (yabancı korkusu)<br />
olarak adlandırılmaktadır. Oysa bu söylemler,<br />
birer fobi değildirler. Bu söylemler, belli<br />
bir takım politik duruşların tezahürleri olarak<br />
ortaya çıkmaktadırlar. Söz konusu olan şey,<br />
İslamofobi ya da zenofobi değil ırkçılık ve ayrımcılıktır.<br />
Sözgelimi, Nazi Almanyasında Hitler<br />
yandaşlarının Yahudilere karşı duydukları şey<br />
irrasyonel bir korku değildi(1), ırkçılık ve antisemitizm<br />
idi. Ancak bugün, Avrupa’daki Müslümanlara<br />
yönelik ırkçı söylemler fobi olarak<br />
adlandırılarak nazizmden ayrışıyorlar.<br />
Bu sadece fenomene ne isim verdiğimizle ilgili<br />
bir sorun değil. Örneğin yüksek miktarda içki<br />
içme davranışına verilen tepkilerle bu davranışın<br />
nasıl isimlendirildiği arasındaki bağı düşünelim.<br />
Sözgelimi, eskiden yüksek miktarda<br />
içki içmek aylaklık veya sarhoşluk olarak adlandırılır,<br />
bu kişiler toplumdan dışlanır ve hatta<br />
cezalandırılırlardı. Oysa bugün bu kişiler “alkol<br />
bağımlısı” olarak adlandırılıyor ve çeşitli kliniklere<br />
gönderiliyorlar yahut Adsız Alkolikler gibi<br />
kuruluşlara katılıyorlar. Sosyal İnşacılık adı verilen<br />
yaklaşımlar buradan yola çıkarak bir durumu<br />
dilde nasıl inşa ettiğimizin, ona eşlik eden<br />
sosyal eylemimizi de belirlediğini öne sürüyor.<br />
Tam da bu nedenle bu adlandırmalar ya da<br />
inşalar, güçle ve iktidarla da doğrudan ilişkili.<br />
(Burr, 2003)<br />
Sorun şu ki; bir fenomen fobi olarak adlandırıldığında<br />
buna karşı verilecek mücadele de psi-