20.01.2015 Views

antihomofobikitabi3

antihomofobikitabi3

antihomofobikitabi3

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ULUSLARARASI HOMOFOBİ KARŞITI BULUŞMA 213<br />

her şeyi yanlışlar Çünkü kendini meşrulaştırması<br />

için yanlış üzerinden politikasını yapar.<br />

“Ya o’dur ya da o’’, “hem o hem o” olmasına izin<br />

verilmez. Siyah ya da beyaz olmaktan bahsedilirken<br />

doğru olan beyaz olmaksa siyah yanlış<br />

olandır. Hem siyah hem beyaz olunamaz, oysa<br />

gri alanların varlığı tamamen görünmezden<br />

gelinmiştir. Her alanda karşımıza çıkan bu ikili<br />

karşıtlıklar ne yazık ki cinsel yönelimlerimizde<br />

de kendini gösterir. Sadece birey ile onun bedenini<br />

ilgilendiren cinsellik ve cinsel kimlikler<br />

neden toplum tarafından bu kadar didiklenir<br />

olmuştur, benimsetilenler dışındaki cinsel kimlikler<br />

toplumda kaosa mı neden olmaktadır<br />

Lisans döneminde toplumun eşcinselliğe bakış<br />

açısını saptamaya yönelik yaptığım alan araştırması<br />

“sözde normlara aykırı olan’’ cinsel kimliklerle<br />

bu kadar uğraşılmasının en büyük nedeninin<br />

bilgi eksikliği, medyanın sorunlu temsili<br />

ve içine doğduğumuz inşa edilmiş toplumsal<br />

değerler olduğunu gösterdi bana. Kişiler hiçbir<br />

eşcinsel bireyi yakinen tanımamalarına rağmen<br />

dizilerde, haberlerde, filmlerde gösterilen<br />

tiplemelerle eşcinseller hakkında fikir sahibi<br />

olduklarını düşünmektedirler. Kavgacı, şiddet<br />

eğilimli, kadınsı, komik, seks düşkünü şeklinde<br />

temsil edilen eşcinseller bir kez de medya<br />

aracılığıyla yapılan sorunlu temsille toplumun<br />

hafızasına önyargılı yerleşimin adımını atmış<br />

olurlar. Oysa birçok araç tarafından bize yanlış<br />

tanıtılan eşcinseller aslında o araçların gösterdiği<br />

gibi değildir. Sadece temsillere sıkıştırılan,<br />

gerçek hayatta yok sayılan eşcinseller aslında<br />

yanı başımızdadır. Kimi zaman kantinde oturup<br />

muhabbet ettiğimiz, omzunda ağladığımız en<br />

yakın dostumuz, kimi zaman alışveriş ettiğimiz<br />

kişi, kimi zaman da ailemizden biri… Sadece<br />

çoğunluk gibi olmadıklarından dolayı saklanmaya<br />

mecbur bırakılmışlardır. Bunun bir adım<br />

sonrasında ise yanlış tanıma nedeniyle oluşan<br />

önyargılar, toplumun sarsılmaz normlarını pekiştirmeye<br />

hizmet ederek eşcinsellerin aile, arkadaş<br />

gibi özel alanlarda da dışlanmasına yol<br />

açar. Araştırmaya katılan heteroseksüel bireyin<br />

arkadaşlarınızdan birinin eşcinsel olduğunu<br />

öğrendiğinizde ne yaparsınız, değişen bir şey<br />

olur mu sorusuna verdiği yanıt toplumda kabul<br />

görme duygusunun hayatımızda ne yazık ki kritik<br />

bir rol oynadığını gösteriyor bizlere. Verilen<br />

yanıt; eğer çok yakın arkadaşlarından biriyse ve<br />

paylaşımlarından zevk alıyorsa arkadaşlıklarının<br />

belli ölçülerde devam edeceği yönündedir.<br />

Sokakta gördüğünde görmezlikten gelmeyeceğini<br />

tabi ki selam vereceğini söylerken, onunla<br />

beraber saatlerce sokakta gezmeyeceğini veya<br />

bir kafeye gidip oturmayacağını da eklemektedir.<br />

Sebebi ise hepimizin tahmin ettiği gibi<br />

çevresindekilerin ve onları birlikte görenlerin<br />

kendisini de eşcinsel olarak değerlendireceği<br />

ve dışlanacağı korkusudur.<br />

Burada kritik olan nokta eşcinsellerin toplumca<br />

dışlandığının, ötekileştirildiğinin farkında<br />

olunmasına rağmen buna dur denilmemesi ve<br />

dışlayıcı tutumun içselleştirilerek kişilerce ve<br />

kurumlarca devamının sağlanmasıdır. Yani her<br />

şey düşünce yapısıyla, inanılan değerlerle ilgilidir.<br />

İnsanlıktan, eşitlikten, özgürlükten, haklardan<br />

bahseden bizler konu azcık farklılaşıp<br />

bizim dışımıza çıktığında aynı kararlılığı gösteremiyoruz.<br />

Her yerde çıkıp haklarımız için gösteriler<br />

yapan bizler neden eşcinsellerin zaten<br />

hakları olan yaşama hakkını ellerinden almaya<br />

çalışıyoruz. Tam da empati kurulacak bir durum<br />

mümkünken bunu yapmıyoruz. Oysa doğru<br />

olan “Lyotard’ın savunduğu gibi iki tarafın da<br />

doğruluk iddialarını askıya alarak diğer tarafın<br />

bakış açısının farklılığına saygı gösterdiği bir<br />

bakış açısı benimsemektir. Ahlaksal sorumluluk<br />

gibi konular tek bir bakış açısından ayrıcalıklı<br />

bir değermiş gibi ele alındığında çeşitliliğe hoş-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!