antihomofobikitabi3
antihomofobikitabi3
antihomofobikitabi3
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ULUSLARARASI HOMOFOBİ KARŞITI BULUŞMA 221<br />
liğini” kaybetmektir. Bu nedenle heteroseksüelliğin<br />
abartıyla deneyimlenmesi, kendi erkekliğini<br />
sanki hayatının amacıymış gibi yaşamak<br />
anlamına gelmekte ve eşcinsellik “iğrenç” bir<br />
konum olarak ötekileştirilmektedir. Dolayısıyla<br />
cinsiyet/toplumsal cinsiyetin söylemsel bir inşa<br />
sürecinden geçerek toplumsal ve zorunlu kategoriler<br />
haline gelmesinden bahsederken, ikili<br />
cinsiyet rejiminin zorunlu heteroseksüelliğe;<br />
eşcinselliklerin ve diğer cinsellik biçimlerinin<br />
anormalleştirilmesine yol açtığını vurgulamak,<br />
yapı bozucu veya ezber bozucu bir toplumsal<br />
cinsiyet analizi için zorunlu görünmektedir.<br />
Heteroseksizm: “Yaşanamayan Tutku” ve<br />
“Hüzünlenilemeyen Kayıp”<br />
Cinsiyetli beden, iktidarın belirlediği gösterilerin<br />
tekrarlanmasıyla sabitleşmiş ve istikrara kavuşturulmuştur.<br />
Cinsiyet ve cinselliğin düzenleyici<br />
normları, bedenin cinsiyetini ve cinselliğini<br />
heteroseksüel buyruğun isterleri uyarınca maddeleştirir.<br />
Bedenleri cinsiyetli olarak maddeselleştiren<br />
kısıtlamaların başlıcası heteroseksizmdir.<br />
Kadın/erkek bedenlerinin içsel tutarlılığının<br />
ve birliğinin oluşturulması sürecinde inşa edilen,<br />
heteroseksüel arzu ve bedenlerdir.<br />
Butler’a göre toplumsal cinsiyetin dayattığı<br />
cinsel yönelimlerin benimsenmesi, o cinsel<br />
konumların üstlenilme sürecini bize psikanaliz<br />
açıklamaktadır. Psikanalitik yaklaşım, çeşitli özdeşleşme<br />
ve arzu nesnelerinin gelip geçtiği bir<br />
cinsellik edinme öyküsü anlatır ve farklılaşma<br />
sürecinden bahseder. Herhangi bir toplumsal<br />
cinsiyetten çocuk, ilk başta gerçekle narsistik<br />
ilişki denen bir şeyle doğar: İdrak ve cinsel dürtü<br />
açısından kendini genelde dünyanın, özelde<br />
ise annesinin veya bakıcısının bir parçası ve<br />
devamı olarak tecrübe eder. Farklılaşma veya<br />
ayrılma, çocuğun, benlik ile nesnel dünya arasındaki<br />
ayrımı algılamaya başlaması, özne/benliği,<br />
nesne/ötekiden başka olarak algılamaya<br />
başlaması anlamına gelir (Chodorow 1997:53).<br />
Öznenin nesneden ayrılması sonucunda, arzu<br />
nesnesiyle özdeşleşme nesnesinin aynı olmaması,<br />
çocuğun kendi cinsiyetiyle özdeşleşip<br />
karşı cinsiyete arzu duymasını sağlar. Bu öykü<br />
boyunca aslında doğru özdeşleşimlerin ve arzuların<br />
oluşmasının ne kadar sancılı bir süreç<br />
olduğu ortaya çıkar. İstikrarlı bir toplumsal cinsiyet<br />
kimliği olarak kadının oluşması, eşcinsellik<br />
tabusuyla şekillenmiş zorlu bir disiplin sürecidir.<br />
Ancak Butler’a göre, psikanalizin anlattığı<br />
bu süreçte toplumsal cinsiyet kimliğinin kendi<br />
inkârının imkânlarını saptamak da mümkündür<br />
(Savran Acar 2004:265). Şayet kadınlıkla özdeşleşmek,<br />
kaçınılmaz olarak bir erkeği arzulamak<br />
değilse o zaman heteroseksüel matrisin hayali<br />
bir mantık yürütme olduğu ortaya çıkar (Butler<br />
1993:239).<br />
Freud’da eril ve dişil konumları kısmen belli<br />
bazı cinsel bağlılıkların kaybolmasını, ayrıca bu<br />
kayıpların alenen söylenmemesini ve onlar için<br />
hüzünlenilmemesini talep eden yasaklamalar<br />
tarafından inşa edilir. Eğer dişilliğin ve erilliğin<br />
elde edilmesi daima bir heteroseksüelliğin icra<br />
edilmesi yoluyla ilerliyorsa, bu icraatın gücü<br />
eşcinsel bağlılıkların terk edilmesini emretme<br />
ya da eşcinsellik alanını “yaşanamayan tutku”<br />
ve “hüzünlenilemeyen kayıp” olarak anlaşılacak<br />
biçimde dışta bırakma şeklinde anlaşılabilir.<br />
Heteroseksüellik eşcinselliği yasaklayarak üretir.<br />
Burada Freud toplumsal cinsiyetin heteroseksüel<br />
konumlanışa göre elde edilip istikrar<br />
kazandığı ve heteroseksüelliğe yönelik tehditlerin<br />
toplumsal cinsiyetin kendisine de yöneldiği<br />
bir kültürel mantığı dile getirmektedir.<br />
Dolayısıyla bir kadındaki eşcinsel arzu korkusu,<br />
kadınlığını kaybetme, kadın olmama, artık uygun<br />
bir kadın olmama, erkek olmadığı halde<br />
erkeğe benzeyerek tiksindirici olma paniğine