20.01.2015 Views

antihomofobikitabi3

antihomofobikitabi3

antihomofobikitabi3

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ULUSLARARASI HOMOFOBİ KARŞITI BULUŞMA 135<br />

mesinden doğmuştur ve başı boğa, gövdesi<br />

insandır. Anthony and the Johnsons’ın yazımın<br />

başında alıntıladığım ve Robert de Niro’lu<br />

Flawless filminde de yaşlı teyzelerin şaşkınlıkla<br />

gözlemlediği gibi (“Ne kız, ne oğlan, sanırım<br />

gırtlaklarında bir sorun var.”), en yaygın iyimser<br />

bakışla, ‘yadırganır’ ya da ahlâk dizgesinde<br />

katli vacip bir yaratık olarak olumlanır (Victor<br />

Frankenstein’ın yaratığı gibi). Herkül’ün 12 görevi<br />

arasında da doğaüstü canavarlar, hayvanat<br />

ve garip yaratıkların imhası söz konusudur. Vanilyalı<br />

İdeoloji adlı kitabımda da hastalıklı bellek<br />

dediğim başta Yunan ve Roma olmak üzere<br />

tüm dünya mitolojisi ve masallar ile kurmaca<br />

anlatılardır. Bu yaz, Orta Avrupa’yı gezerken<br />

anıtsal sanat yapıtlarında da bu ‘başını ezme’<br />

gösterisini ürkerek izledim. Görkemli heykellerin<br />

süslediği meydanlardan insanlara yayılan<br />

bu ‘hınç’ dışavurumu uygar Avrupalının ‘barbar’<br />

dedikleri uluslara, ‘barbar’ bildikleri bizlere ‘on<br />

bastığının’ kanıtıdır. Yinelemekte fayda görüyorum,<br />

ötekileştirilen LGBT kimlikliler değildir,<br />

onların görünürlüklerinin, özellikle din<br />

ve ahlâk örüntüleri çerçevesinde kutsanması<br />

sonucunda tehlike addedilip bu dinler ve<br />

ahlâk örüntülerini benimseyen ve kendilerini<br />

‘normal’ sayan çoğunluktur. İşte bu ‘çoğunluk’<br />

kendisini ötekileştirilmiş hissedince<br />

gelişen fobi sonucu, her heteroseksist birey<br />

panopticon’da gardiyanlığa kaydını yaptırır.<br />

(Öğretmen olacam, polis olacam, asker<br />

olacam.) Baksanıza, heteroseksüel yerine<br />

‘düzcinsel’ diyoruz. Düz işte, hiçbir ilginçliği<br />

yok. Gizli bir aşağılama içeren bir terimi kim<br />

kendine yakıştırır ki. ‘İbne’ sözcüğünü onların<br />

kolaylıkla sarfedişi gibi aşağılayıcıdır bu<br />

terim de. ‘Düzcinsel’ diye ötekileştirildiğini<br />

sanıp bunu hazmedemeyen çoğunluğun<br />

kendisini savunmak için iktidarını sağlayan<br />

dizgeyi yenileyerek yapılandırması şarttır.<br />

Dilde başlayan ve okul kitaplarından anayasaya<br />

kadar yayılan geniş bir dil ve kültür<br />

alanında iktidar, kendi sözde çoğunluğunu<br />

kutsayan ve ‘başka’ olana ise haddini bildirme<br />

eğilimini hep sergilemiştir, sergilemektedir.<br />

Şimdi, bu had bildiren dizgeye kafa tutuş sırasında<br />

kullanılan klişelere geçeyim. Örneklerimi<br />

verirken klişelerin ‘doğru’ ya da ‘yanlış’ kullanımlarına<br />

da değinmeye çalışacağım.<br />

Klişe 1: İntihar ya da Muradına Ermeden<br />

Ölmek LGBT için Kaçınılmaz Sondur:<br />

Breaking the Code (Kodu Kırmak, Yönetmen<br />

Herbert Wise, 1996)<br />

Hastalıklı bir bellek ile beslenen ‘çoğunluk<br />

öteki’nin kodunu kırmak, şifrelerini çözmek<br />

ve kendi yüzüne vurmak gerekir çünkü<br />

Foucault’nun Hapishane’nin Doğuşu’nda dikkat<br />

çektiği üzere, iktidar bedeni sorgular ve sadece<br />

sahibine ait olması gereken bu beden üzerinden<br />

ve bu bellek sayesinde “suçun gerçekliğini<br />

üretmiş ve yeniden üretmiştir.” (s. 91) Bu fikri<br />

başlığında ima eden ama ne yazık ki biyografik<br />

ya da tarihi gerçeklere dayandığı için umutsuzca<br />

biten Breaking the Code filmi ile başlayalım<br />

örneklemeye ve saptamalarımızı listelemeye.<br />

Nobelli oyun yazarı ve şair Harold Pinter’ın da<br />

John Smith rolünde yer aldığı ve Hugh Whitemore<br />

tarafından yazılan TV oyununda İngiliz<br />

matematikçi Alan Mathison Turing’in (1912-<br />

1954) hayatının 1929, 1942, 1952 ve 1954 yıllarından<br />

kesitler sunuluyor. Bugün eşcinsellerin<br />

evlenmelerinin de yasal olduğu Birleşik Kraliyet<br />

1952 yılında eşcinselliği yasalara aykırı bir suç<br />

olarak görüyordu. Yasalar karşısında eşcinselliğin<br />

ya da LGBT yönelimlerin suç olarak addedilmeyişinin<br />

‘hukuki durumun sorunsuz olarak’<br />

(Yeşim Başaran, Amargi, s.28) algılanmasına yol<br />

açtığını ve heteroseksist söylem ve baskının,<br />

hatta iş bulmuşlara yönelen ‘mobbing’ vakala-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!