antihomofobikitabi3
antihomofobikitabi3
antihomofobikitabi3
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
186 ANTİ-HOMOFOBİ KİTABI / 3<br />
Eşcinselliği tanımlarken katılımcıların merkeze<br />
aldıkları bilgi kaynaklarına baktığımızda Medya,<br />
tv ve interneti kitle iletişim araçları olarak<br />
birleştirdiğimizde %48’lik büyük bir kısım eşcinsellikle<br />
ilgili bilgilerini bu araçlardan elde<br />
etmektedir. Kitle iletişim araçlarında eşcinselliğin<br />
temsilinde olumsuz ve dışlayıcı bir dil kullanıldığı<br />
için insanların eşcinsellik tanımlamaları<br />
olumsuz ve yanlıştır. Eşcinsellikle ilgili olumlu<br />
tanım yapanlar genellikle eşcinselikle ilgili bilgi<br />
kaynağı okuduğu kitaplardan, gördüğü eşcinseller<br />
oluşturmaktadır. Bunun dışında tutumları<br />
olumlu olanların küçük bir kısmı da bilgi kaynağı<br />
olarak interneti göstermiştir.<br />
Eşcinselliğin tanımını yapanların söylediği bilgi<br />
kaynakları içerisinden çevremden, kendi<br />
düşüncem cevaplarını göz önüne aldığımızda<br />
sonuç olarak insanların düşüncelerinin kendiliğinden<br />
oluşmadığını ve bu düşüncelerin<br />
oluşmasında birçok ideolojik aygıtın ve/ya kurumun<br />
etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Çevremden<br />
cevabındaki ‘çevre’ kavramsallaştırması<br />
içerisinde büyük bir olasılıkla aile, okul vb. ideolojik<br />
aygıtlar ve bu aygıtların içerisinde sosyal<br />
ilişkiler kurulan bireylerin olması muhtemeldir.<br />
Bu saptama iktidarın teorik ideolojilerini bireylerin<br />
zihnine sezdirmeden nasıl yerleştirdiğinin<br />
ya da zerk ettiğinin ve bu ideolojik, bireye ait<br />
olmayan düşüncelerin kişiler tarafından nasıl<br />
içselleştirildiğinin göstergesidir.<br />
Araştırmamızda bir diğer bulgu ise eşcinsel tanıdığı<br />
olanların olmayanlara göre, eşcinsellerin<br />
şiddet gördüğünü düşünenlerin düşünmeyenlere<br />
göre olumsuz tutum puanları daha düşük<br />
çıkmıştır. Burada şöyle bir yorum yapılabilir;<br />
eşcinsel tanıdığı olan insanların olumsuz tutum<br />
puanlarını eşcinsel tanıdığı olmayanlara<br />
göre daha düşük olması eşcinsel tanıdığı olanları<br />
eşcinselleri daha iyi anlayabildiği ve onlarla<br />
empati kurabilmesi etkilidir. Bu sonuç T. Aktaş<br />
Mitrani’nin (2008) yaptığı araştırma sonucundaki<br />
bu konudaki bulgularla birebir örtüşmektedir.<br />
Eşcinseller sizce nasıl kişilerdir sorusuna ise<br />
%34 fikrim yok, %17 anormal,%12 ahlaksız, %<br />
9 normal kişilerdir demiştir.<br />
Eşcinsellerin nasıl kişiler oldukları hakkındaki<br />
soruya verilen cevapların büyük bir kısmı olumsuz<br />
ifadelerdir. Olumsuz ifadelerin içerisinde<br />
yer alan eşcinseller hasta kişilerdir cevabı bu<br />
tanımlamayı yapanların eşcinselliği daha önce<br />
belirttiğimiz biyolojik ve psikanalitik yaklaşıma<br />
paralel bir şekilde hastalık olarak gördüğünü<br />
göstermektedir. Soruya verilen cevapların<br />
olumsuz olması ve eşcinselliğin nedeninin<br />
birey dışındaki nedenler olduğu yönündeki<br />
ifadeler Güney ve arkadaşlarının yaptığı araştırmadaki<br />
sonuçlarla benzeşmektedir.<br />
Eşcinseller küçükken tacize uğramış kişilerdir<br />
cevabını verenler ise sosyal çevre yaklaşımının<br />
paralelinde eşcinselliği küçükken aileden ya da<br />
aileye yakın kişiler tarafından cinsel tacize uğrayıp<br />
bu cinsel taciz sonucunda eşcinsel oldukları<br />
düşüncelerine sahiptirler. Bunun yanı sıra bu<br />
ve buna benzer cevaplar eşcinselliğin nedenini<br />
birey dışındaki etkenlere bağlayan ötekileştirici<br />
bir zihniyetin ürünüdür. Böylece araştırmamızda<br />
öğrencilerinin eşcinsellik konusundaki görüşlerini<br />
inceleyen daha önce Güney ve arkadaşları<br />
tarafından yapılmış (2004) araştırmada<br />
elde edilen; öğrencilerin eşcinselliğe yönelik<br />
inançlarının olumsuz olduğu ve eşcinselliğin<br />
nedenlerinin bireyin dışındaki faktörler olarak<br />
belirtilmesi ile örtüşen sonuçlara ulaşılmıştır.<br />
10 veya 20 yıl önceki Türkiye toplumunun eşcinsellere<br />
yönelik tutum ve davranışları ile şimdiki<br />
arasında bir farklılık var mıdır Varsa Toplum ne<br />
yönde değişmiştir Bunun nedenleri nelerdir