2007 yılı il çevre durum raporu - çevresel etki değerlendirme ...
2007 yılı il çevre durum raporu - çevresel etki değerlendirme ...
2007 yılı il çevre durum raporu - çevresel etki değerlendirme ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
5.0’dan büyük olan toplam 130 deprem olmuştur. Bu depremlerde yaklaşık 80 bin kişi<br />
yaşamını kaybederken,150 bin kişi yaralanmış ve 600 bin konut hasara uğramıştır.<br />
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999depremlerinin yolaçtığı felaketler,onbinlerce insanın<br />
yaşamını yitirmesine ,yaralanmasına,binlercesinin sakat kalmasına yolaçmış,300 bin<br />
civarında konut ve işyeri kullanılamaz hale gelmiş ve bir m<strong>il</strong>yon civarında yuttaşımız<br />
barınaksız kalmıştır.<br />
Marmara Depreminin üzerinde oluştuğu KAFZ,Bingöl-Karıova’dan başlayıp,Kuzey<br />
Anadolu dağları boyunca <strong>il</strong>erleyip Marmara bölgesine ve Ege Denizi’ne kadar devam<br />
etmektedir. Uzunluğu yaklaşık 1200 km olan KAFZ ,sağ yönlü,yanal atımlı diri bir fay<br />
olup,hareket hızı yaklaşık 20 mm/yıl düzeyindedir.KAFZ tek bir kırık olmayıp,pekçok faydan<br />
oluşan geniş bir kuşaktır. Bu kuşağın eni birkaç yüz metre <strong>il</strong>e 3-5 km arasında değişmektedir.<br />
Bu kuşakta değişik uzunlukta birçok fay yeralmaktadır. Karlıova’dan Bolu’ya kadar olan tek<br />
bir genel hat boyunca uzanan KAFZ ,Bolu’nun batısından başlayarak doğu-batı uzanımlı<br />
kollara ayrılmaktadır. Kuzey kolun İzmit-Mürefte arasında,Marmara denizi içindeki uzanımı<br />
uzun süredir tartışma konusu olmuş,bu konuda değişik modeller <strong>il</strong>eri sürülmüştür.<br />
Günümüzde,halen ,kuzey kolun Marmara denizi içindeki uzanımı araştırma konusudur.<br />
KAFZ üzerinde 1912 Şarköy-Mürefte(Mw:7.4) , 1939 Erzincan (Mw:8.0) ,1942 Niksar-<br />
Erbaa (Mw:7.0),1943 Ladik (Mw:7.6),1944 Çerkeş-Gerede-Bolu (Mw:7.5), 1957 Abant<br />
(Mw:6.8), 1967 Adapazarı-Mudurnu(Mw:7.1) ve 1992 Erzincan (Mw:6.8) depremleri<br />
olmuştur. 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım Düzce depremleri gözönüne alındığında ,1912<br />
Şarköy-Mürefte depremi ve 12 Kasım Düzce depremi dışındaki depremlerin doğudan batıya<br />
doğru zincirleme bir oluşum süreci gösterdiği anlaşılmaktadır. Büyüklüğü 7 civarında olan bu<br />
depremlerdeki sıralanış,KAFZ üzerinde doğudan batıya doğru bir sonraki oluşacak olan<br />
depreme yoğun ger<strong>il</strong>me aktarması yapıldığını göstermektedir.<br />
Bir doğa olayı olan depremin engellenmesinin mümkün olmadığı herkes tarafından<br />
kabullen<strong>il</strong>miş bir gerçektir. Depremlerin önceden belirlenmesi,ne zaman,nerede ve ne kadar<br />
büyüklükte olacağının saptanmasıyla mümkündür. Depremlerin önceden belirleme<br />
çalışmalarında değişkenlikleri izleyeb<strong>il</strong>ecek teknoloj<strong>il</strong>er olmasına karşın,ne zaman olab<strong>il</strong>eceği<br />
konusunda b<strong>il</strong>imsel yetersizlikler vardır. Doğanın ve depremlerin karmaşıklığı,bu konuda<br />
daha somut sonuçlara ulaşılmasını geciktirmekte ve bunun çözümü için daha fazla b<strong>il</strong>giye ve<br />
teknolojinin gelişmesine gereksinim duyulmaktadır.<br />
P.1.1.2.HASARIN BÜYÜKLÜĞÜ VE NEDENLERİ<br />
A-DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ VE YAYINIM ÖZELLİKLERİ<br />
Depremin aletsel büyüklüğü,depremin kaynak parametreleri açısından hasarda başta<br />
gelen etkendir.Bunun yanısıra,ivme değerinin büyük oluşu,odak derinliğinin sığlığı hasarı<br />
arttırıcı unsurlar içindedir.<br />
Yayınım özellikleri ise deprem sırasında faylanma boyunca oluşan elastik dalgaların<br />
yayınım özelikleri <strong>il</strong>e <strong>il</strong>g<strong>il</strong>idir. Özellikle doğrultu atımlı faylarda yayınımın doğrultusunda<br />
hasar çok fazla olmaktadır. 17 Ağustos 1999 depreminde Adapazarı,Gölcük,Değirmendere,<br />
Halıdere, Yalova ve Çınarcık yerleşim alanlarındaki hasarın büyüklüğünün bir nedeni de<br />
budur.<br />
B-ZEMİN KOŞULLARI<br />
Deprem bölgesinde yapılan saha gözlemleri yapı hasarlarında zeminin dinamik ve<br />
jeolojik özelliklerinin belirleyici olduğunu ortaya koymuştur.<br />
Bu <strong>durum</strong> özellikle Gölcük,İzmit,Yalova,Sapanca,Adapazarı ve Akyazı’da gözlenmiştir.<br />
244