2007 yılı il çevre durum raporu - çevresel etki değerlendirme ...
2007 yılı il çevre durum raporu - çevresel etki değerlendirme ...
2007 yılı il çevre durum raporu - çevresel etki değerlendirme ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
alçalması döneminde şek<strong>il</strong>lenmiştir. Vad<strong>il</strong>erdeki alüvyon dolgusunun kalınlığı hakkında b<strong>il</strong>gi<br />
edin<strong>il</strong>ememiştir. Ancak Geç Pleyistosen’de Marmara Denizi seviyesinin günümüzden 60 – 70<br />
metre daha aşağılarda bulunduğu göz önüne alınırsa bu dönemde Yalova yöresindeki vadi<br />
tabanlarının da yaklaşık aynı düzeyde kazılmış olması gerekir. Buradan hareketle vad<strong>il</strong>erdeki<br />
taban dolgusunun yaklaşık 60 – 70 metre dolayında olduğu söyleneb<strong>il</strong>ir. Bu dolgunun niteliği<br />
hakkında yeterli veri olmamasına karşın Yalova kenti bölümünde Eyrekdere ve Sellimandıra<br />
dere, Çınarcık yöresinde Doğandere gibi büyükçe vad<strong>il</strong>eri, denizden 4 – 5 km. kadar içeriye<br />
sokulan ağız kesimlerindeki çökel dolgusunun tabanda esas olarak denizel / lagüner nitelikte<br />
üst seviyelerinin ise akarsu alüvyonlarından oluştuğu söyleneb<strong>il</strong>ir. Bu vadi tabanlarında<br />
akarsuların güncel kanalları çok dar olup, sellenme dönemlerinde tüm vadi tabanları taşkın<br />
süreçlerinin <strong>etki</strong>sinde kalmaktadır.<br />
Jeolojik – jeomorfolojik yapısı ve iklim özellikleri sonucu Yalova bölgesinde <strong>etki</strong>n<br />
olan güncel yerb<strong>il</strong>im süreçleri önem sırasına göre deprem, heyelan ve taşkın olarak sıralanır.<br />
Bu dinamik süreçler kentsel konut ve sanayi yapılaşmasının yoğun olduğu bölgede yerel<br />
zemin koşulları yanında arazi kullanım planlamasında ön planda tutulması gereken yerb<strong>il</strong>im<br />
ver<strong>il</strong>eridir.<br />
Aktif Faylar, Deprem Kaynakları : Yalova Bölgesi ülkenin en önemli aktif<br />
faylarından olan Kuzey Anadolu Fay Zonu içerisinde yer almaktadır. Bu fay zonu, araştırma<br />
alanı doğusuna rastlayan Dokurcun yöresinde 2 ana kola ayrılmaktadır. Güney kol Dokurcun<br />
– Geyve – İznik hattını izleyerek Gemlik Körfezinde Marmara Denizi’ne ulaşmaktadır.<br />
Buradan batıya doğru Marmara Denizi güneyini morfolojik olarak sınırlandıran güney kol<br />
Bandırmaya kadar izlenmektedir. Kuzey kol ise Dokurcun – Karapürçek – Sapanca Gölü<br />
üzerinden batıya doğru devam ederek İzmit Körfezinde Marmara Denizine ulaşmaktadır.<br />
Hersek Deltası doğusunda kalan kesiminde bu koldaki faylar morfolojik olarak İzmit<br />
Körfezinin güney kıyılarını sınırlandırmaktadır.<br />
Yalova Bölgesinde deprem kaynağı olab<strong>il</strong>ecek aktif faylar Marmara Denizi tabanında<br />
yer almaktadır. Hersek deltası batısında Kuzey Anadolu Fayı’nın bu deniz içerisindeki<br />
konumu hakkında yeterli veri yoktur. Bu denizde fayın yapısı ve geometrisi hakkında değişik<br />
görüşler <strong>il</strong>eri sürülmektedir. Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içerisindeki<br />
konumuna <strong>il</strong>işkin yapılan bir çok araştırmada bulunmaktadır. Bu araştırmalarda fayın kuzey<br />
kolunun KD – GB yönlü doğrultu atımlı fay segmentleri ve bunlar arasındaki normal<br />
faylardan oluşan bir patern sunduğu konusunda görüş birliği vardır. Emre ve diğerleri<br />
1998’de ise İzmit Körfezi’nin doğu yarısında Kuzey Anadolu Fayı zonundaki aktif ana<br />
fayların doğu – batı yönünde uzandığı kuzeydoğu – güneybatı uzanımlı fayların Kuzey<br />
Anadolu Fayının <strong>il</strong>k oluşum aşamasındaki makaslama yapıları şeklinde gelişmiş olduğu<br />
açıklanmıştır. 17.08.1999 depreminde gelişen yüzey kırıklarının geometrisi ikinci görüşü<br />
doğrulamaktadır.<br />
17.08.1999 depreminde Altınova doğusunda deniz içerisinden başlayan ve en doğuda<br />
Gölyaka’ya kadar uzanan yaklaşık 130 km. uzunluğunda yüzey kırılması gerçekleşmiştir.<br />
Gölcük – Gölyaka arasında bu deprem kırığı üzerinde birkaç cm.’den 5 metreye kadar değişen<br />
miktarda sağ yönlü yerdeğiştirmeler ölçülmüştür. Bu deprem kırığı batı devamında bulunan<br />
Altınova yöresinde kara üzerinde izlenememektedir. Ancak, Yalova doğusunda yeralan<br />
Laledere deltasında bu depremde gelişmiş bir faylanmaya yorumlanab<strong>il</strong>ecek yapısal özellikler<br />
sunan yüzey kırıkları gözlenmiştir. Delta düzlüğü üzerinde kabaca doğu – batı doğrultusunda<br />
uzanan bu kırıklar devamlılığı olmayan birkaç cm.lik sağ yönlü doğrultu atım b<strong>il</strong>eşeni olan<br />
normal fay ve açılma çatlakları şeklindedir. Normal faylanma gösterenlerin kuzey blokları<br />
aşağıda olup, Yalova Havaalanı batısında 15 cm.lik maksimum eğim atımı izlenmiştir.<br />
Taşköprü kuzeyinde izlenen bu yüzey kırılması delta üzerinde kabaca WNW – ESE<br />
doğrultusunda uzanan normal fay zonunda gelişmiştir. Bu özellikleri <strong>il</strong>e kırıkların tektonik<br />
kökenli, dolayısıyla 17.08.1999 depremine bağlı olarak meydana gelen yüzey kırılması<br />
44