10.05.2013 Views

1 TC Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...

1 TC Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...

1 TC Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çalışmalarında olduğu gibi kimi yayınlar da daha kısa hastalık öyküsüne sahip, hastalığının<br />

başlangıç yaşı 20 ve 30’lu yaşlar arasında olan, tedavisine yeni başlanan hastaların daha<br />

uyumsuz olduğunu bildirmişlerdir (127).<br />

Hastalar alkol ve psikoaktif madde kullanımı açısından incelendiğinde; 68’inin (22,1<br />

%) alkol kullandığı, 234’ünün ise (76,0 %) kullanmadığı saptanmıştır, 52’sinin (16,9%)<br />

psikoaktif madde kullanmakta olduğu, 251’inin ise (81,5%) kullanmadığı bulunmuştur.<br />

Olgular arasında alkol ve maddeyi birlikte kullananların 28 kişi (9,1 %), alkol veya maddenin<br />

herhangi birini veya ikisini birden kullananların ise toplam 91 kişi (29,6 %) olduğu<br />

bulunmuştur. Yapılan çalışmalarda şizofrenik bireylerde psikoaktif madde kullanımının, ilaç<br />

uyumunu ciddi biçimde bozduğu görülmüştür. Bebbington ve arkadaşlarının yaptıkları bir<br />

çalışmada uyumsuzlukla en kuvvetli ilişki ikili tanısı olanlarda, özellikle de alkol kötüye<br />

kullanımı olduğunda gözlemlenmiştir (92). Olfson ve arkadaşlarının 2000 yılında yaptıkları<br />

karşılaştırmalı bir çalışmada ilaç uyumsuzluğu olan şizofrenik bireylerin, ilaç uyumu olanlara<br />

göre öykülerinde daha fazla madde kötüye kullanımı ya da bağımlılığı bulunduğu<br />

belirlenmiştir (87). Alkol ve madde kullanımı ile tedavi uyumsuzluğu arasındaki ilişkinin<br />

sebep mi sonuç mu yoksa tesadüfî bir birliktelik mi olduğu tartışmalıdır. Literatüre göre<br />

bireye göre düşünmek daha sağlıklı bir yoldur (89,121,128,135).<br />

Olgulara suisid girişimi açısından bakıldığında; 90’ında (29,2 %) bir veya daha fazla<br />

suisid girişimi mevcut olduğu tespit edilmiştir. Suisid girişimi olan 90 hastanın ortalama<br />

2,20±1,59; minimum 1; maksimum 8; toplam 145 suisid girişimi olduğu tespit edilmiştir.<br />

Olguların 52’sinde ise (16,9 %) major self-destrüktif davranış saptanmıştır. Đngiltere’de<br />

yapılan bir çalışmaya göre akıl hastalığı olan suisid kurbanlarının % 28’i akıl sağlığı<br />

servisleriyle ilişkisini kesmiş ve % 24’ü son 1 ay içinde hastaneden taburcu olmuş ve çoğu<br />

henüz taburculuk sonrası takiplerine bile gidememiştir (143).<br />

Hastaların 63’ünün (20,5 %) bir adli olaya karıştığı saptanmış, 234’ünde ise (76,0 %)<br />

saptanmamıştır. Đnsana karşı şiddet içeren suçlar toplamı 39 (56,5 %) (adli olayı olan<br />

hastaların % 61,9’u) olarak bulunmuştur. Olguların 202’sinde (65,6 %) aileye karşı saldırgan<br />

tutum saptanmıştır. 95’inde ise (30,8 %) tespit edilmemiştir. Kruse ve arkadaşları tarafından<br />

ilk randevularına gelmeyen 313 hastada 2002 yılında yapılan çalışmada, ilk randevuya<br />

gelmemenin artmış yeniden yatış ve kendine ve başkalarına şiddet davranışı riski ile ilişkili<br />

olduğu belirtilmiştir (117).<br />

111

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!