1 TC Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...
1 TC Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...
1 TC Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yapılan araştırmalarda ruhsal hastalığa karşı olumsuz tutum ve ile hastalığın olumsuz<br />
seyri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Şizofrenisi olan bireyi etkeleyen ve dışlama<br />
eğiliminde olan toplum için, düzenli psikiyatrist ziyaretleri ve ilaç kullanımı, başka hiçbir<br />
hastalıkta olmadığı kadar, hastalık hakkında olumsuz kanıların pekişmesini sağlayan iki<br />
etmendir. Bu hastanın tedavi arayışını güçleştirebilir (82,83).<br />
Ekonomik güçlükler nedeni ile ilaç kullanımının ve kontrollerin aksaması hastalığın<br />
süregenleşmesine ve özellikle pozitif belirtilerle seyreden vakalarda hastanın çevresi ile<br />
uyumunu olumsuz yönde etkileyerek, hastalarda ve hasta yakınlarında hastalıkla ilgili<br />
olumsuz fikir ve tutumların gelişmesine neden olabilir (82).<br />
1980’den sonraki yayınların yakın zamanda yapılan kapsamlı bir gözden<br />
geçirmesinde, Lacro ve arkadaşları incelenen 39 yayında tedaviye bağlı olmama ile en çok<br />
ilişkili unsurları; zayıf içgörü, ilaç kullanımına karşı olumsuz tutumlar ya da kişisel yanıtlar,<br />
daha önceki bağlı olmama davranışları, madde bağımlılığı, daha kısa hastalık süresi, yetersiz<br />
taburculuk planlaması ya da olumsuz çevre koşulları olarak bildirmektedir. Öte yandan; yaş,<br />
cinsiyet, etnik özellik, medeni hal, eğitim düzeyi, nöro-bilişsel bozukluk, psikotik<br />
semptomların şiddeti, ilaç tipi, ilaca bağlı yan etkilerin şideti, daha yüksek antipsikotik<br />
dozları, duygudurum semptomları varlığı, ilaç uygulama yolu ve ailenin katılımı tedaviye<br />
bağlı olmama ile ilişkili unsurlar olarak saptanmamıştır. Tedaviye bağlılık ve yaş, nöro-<br />
bilişsel bozukluk, ilaca bağlı yan etkilerin şiddeti ve aile katılımı gibi özel unsurlar arasında<br />
ilişki olmaması, klinik bilgilerin ve güncel yayınların karşıtı bir görüştür (89).<br />
Perkins D tarafından yapılan ve 1980–2002 arasındaki yayınların gözden geçirildiği<br />
bir başka çalışma, aksine uyumu etkileyebilecek; hastanın hastalığı ile ilgili bilgisi ve tedavi<br />
yararlarına olan inancı, ilaç tedavisinden beklenen yan etkilerin (ekstrapiramidal yan etkiler,<br />
nöroleptik disfori, akatizi, cinsel işlev bozukluğu, kilo artışı) yanısıra tedaviye ulaşma<br />
kolaylığı, aile veya toplum desteği derecesi gibi unsurlara dikkat çekmektedir (88).<br />
Weis ve arkadaşları psikotik bozukluğu olan 162 ayaktan hastada, tedaviye uyumun<br />
seyrini araştırmışlardır. Başlangıçta tedaviye bağlı olan hastaların % 50’si ortalama 13,7 ay<br />
bağlı kalmışlardır ve başlangıçta tedaviye uyumsuz olan hastaların % 75’i 1 ay sonunda<br />
uyumsuz bulunmuştur. Bu çalışmada tedaviye uyumla ilgili en çok ilişkili unsurun hastayla<br />
yapılan yardım anlaşması olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın bir başka sonucu da klozapin<br />
56