1 TC Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...
1 TC Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...
1 TC Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ildiren, daha fazla pozitif semptom yaşayan, bakımveren yakınları işsiz olan, zayıf içgörü<br />
sahibi ve tedaviye subjektif olumsuz yanıt verenler olarak belirlemişlerdir (127).<br />
Mitchell AJ ve arkadaşları tarafından 2007 yılında yapılan çalışmada, ayaktan tedavide<br />
başlangıç randevusuna gelmemenin, izlem randevularına uyumsuzluktan farklı prognostik<br />
öneme sahip olduğu vurgulanmıştır. Yaptıkları çalışmada, ilk randevu için uyumsuzluğun<br />
Cuma günlerinde, kış aylarında, geriatrik yaş grubunda, alkol ve madde kullanım<br />
bozukluklarında, rehabilitasyon psikiyatrisinde, kognitif davranışçı terapiler ve psikososyal<br />
tedavilerde daha yüksek olduğunu bulmuşlardır. Ve tüm psikiyatrik servislerin bir<br />
“uyumsuzluk yönetimi protokolü” sahibi olmaları gerektiği belirtilmiştir (128).<br />
Kitcheman J ve arkadaşları, 2008 yılında genel psikiyatri kliniğinde, 764 hastada<br />
yaptıkları çalışmada; ilk randevunun 24-48 saat öncesinde gönderilen “oryantasyon eğitimi<br />
mektupları”nın uyumu önemli ölçüde arttırdığını ve ilk randevuya gelmenin devam eden<br />
takiplere uyumda önemli bir gösterge olduğunu bulmuşlardır (129).<br />
Orlosky MJ ve arkadaşları 2007’de yayınlanan çalışmalarında; 2003 ve 2004<br />
yıllarında genel psikiyatri hastanesinden taburcu olan, vaka yöneticisi tarafından evinde<br />
izlenen hastalarda ilk randevuya gelişteki uyumu, bu yöntemin kullanılmadığı önceki<br />
yıllardaki ilk randevuya uyum açısından karşılaştırmışlardır. Sonuç olarak; evlerinde vaka<br />
yöneticisi tarafından izlenen hastaların % 71,6’sının taburculuk sonrası ilk 7 gün içinde<br />
(önceki yıllardaki oran: % 66,6), % 88,3’ünün taburculuk sonrası ilk 30 gün içinde (önceki<br />
yıllardaki oran: % 84,0) ilk randevularına uyum sağladıklarını, dolayısıyla bu programın<br />
anlamlı ölçüde etkili olduğunu göstermişlerdir (130).<br />
Glyngdal P ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada 6 aylık bir dönem içindeki<br />
hastaların 137’sinin (% 32) ilk randevularına gelmediği belirlenmiş ve bu hastalarla kontakt<br />
kurmak için yapılan (hatırlatma, randevu verme, ayaktan takip planı gibi) tüm çalışmaların<br />
uyumsuzluğu % 16’ya düşürdüğü saptanmıştır. Ayrıca ilk randevu için beklenen sürenin<br />
uzunluğuna değinilmiş, özellikle psikotik ve bağımlı hasta grubu için daha da önem taşıdığı<br />
vurgulanmıştır (131).<br />
Otero J ve arkadaşları tarafından yapılan bir başka çalışmada ise ilk randevularına<br />
gelmeyen 235 hasta ile gelen 300 hasta karşılaştırılmış ve diğer çalışmaların gösterdiğinin<br />
63