Ä ÃÄ NDEKÄ LER - Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı
Ä ÃÄ NDEKÄ LER - Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı
Ä ÃÄ NDEKÄ LER - Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
26<br />
kültürünün en önemli örneklerinden biri olan Safranbolu‟da koruma altında 1.108 adet tescilli yapı<br />
bulunmaktadır. Ġl genelindeki tescilli yapı sayısı ise toplam 1.254‟tür.<br />
Hadrianapolis antik kentinin keĢfedilmesi ve kazı çalıĢmalarına baĢlanması ile önem kazanan<br />
Eskipazar ilçesi kazı çalıĢmalarının tamamlanmaması nedeniyle henüz turizm endüstrisinden yeterli<br />
payı alamamaktadır. Yakın gelecekte kazı çalıĢmalarının tamamlanması ve antik kentteki arkeolojik<br />
eserlerin restore edilmesi ile Eskipazar‟ın kültür turizmi açısından önemli geliĢme sağlayacağı tahmin<br />
edilmektedir.<br />
Karabük ili kültürel varlıkları yanı sıra doğal değerler açısından da oldukça zengin bir ildir.<br />
Ancak bu kaynakların sadece bir kısmı turizm amaçlı olarak değerlendirilebilmiĢtir. Safranbolu, Yenice<br />
ve Eskipazar‟da doğaya dayalı turizm türlerinin geliĢtirilmesi ile ilgili çalıĢmalar yapılmıĢ olup bu turizm<br />
türlerinde de bazı geliĢmeler kaydedilmiĢtir. Bu kapsamda Karabük Valiliği tarafından Yenice ve<br />
Eskipazar ilçelerinde doğa yürüyüĢü rotaları belirlenmiĢtir. Yenice‟de trekking ve hiking, kanyoning,<br />
bitki gözlemciliği, Eskipazar‟da doğa yürüyüĢü ve Safranbolu‟da kanyoning ağırlıklı olarak yapılan doğa<br />
turizmi çeĢitleridir.<br />
Bartın ilinde ilk turizm hareketleri 1940‟lı yıllarda Karabük Demir-Çelik Fabrikası iĢçilerinin<br />
Amasra‟yı sayfiye yeri olarak kullanmasıyla Amasra‟da baĢlamıĢtır. Bugün de ilde turizmin en yoğun<br />
olduğu Ģehir Amasra‟dır. 1970‟li yıllarda Türkiye‟nin batı ve güney kıyılarının turizm yatırımlarına<br />
açılması ve 1990‟lı yıllarda Demir-Çelik Fabrikası‟nın Amasra‟da bulunan yazlık kampını kapatmasıyla<br />
Amasra‟da turizm hareketleri gerilemiĢtir. 2000‟li yıllardan itibaren Amasra turizmi, dünya turizm<br />
konjonktüründeki geliĢmeler ve Safranbolu‟nun önemli bir kültür turizmi destinasyonu haline<br />
gelmesiyle yükselen bir grafik çizmeye baĢlamıĢtır.<br />
Zonguldak turizmi günümüze kadar dikkate değer bir turistik geliĢme imkânı bulamamıĢtır.<br />
Zonguldak ilinde turizm hareketleri içerisinde değerlendirilecek en önemli geliĢme 13 Nisan 1933<br />
tarihinde Müze ve Sergi ġubesi‟nin kurulmasıdır. Müze ve sergi komitesi ilde bulunan tarihi<br />
eserlerimüzede toplamıĢ, ayrıca Maarif Ġdaresi tarafından kazılarda bulunan ve müzeye getirileneserler<br />
müzenin zenginleĢmesine katkı sağlamıĢtır.<br />
1915 ve 1950 yılları arasında Zonguldak‟ı maden havzası ile ilgili çalıĢmalar yapmak üzere<br />
Ġngiliz, Ġtalyan, Gürcü ve Macar uzmanlar ziyaret etmiĢ, Macar ziyaretçiler 1918 yılında <strong>Karadeniz</strong><br />
kıyılarının coğrafi özelliklerini, jeolojik yapısını, hayvan ve bitki dünyasını incelemek amacıyla kapsamlı<br />
bir gezi düzenlemiĢtir. Ancak I. Dünya SavaĢı‟nın sona ermesi ile Macar vatandaĢlarının BudapeĢte‟ye<br />
geri çağrılmaları nedeniyle bu gezi tamamlanamamıĢtır.<br />
Zonguldak, 1978 yılından beri Türkiye Kömür Kongresi‟ne ev sahipliği yapmaktadır. Ġki yılda bir<br />
düzenlenen kongre Zonguldak‟ta kongre turizminin baĢlangıcını oluĢturmaktadır. Zonguldak‟ta kongre<br />
turizmi kapsamında yıllardır süren çalıĢmalar olmasına rağmen il, turizm yatırımlarında etkili<br />
olamamıĢtır.<br />
Mağara oluĢumları bakımından oldukça zengin olan Zonguldak‟ta mağaracılık faaliyetleri Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı‟nca ilk kez 1988 yılında baĢlatılmıĢ ve yedi mağara kültür varlığı olarak tescil<br />
edilmiĢtir. 1994 yılında Ġl Turizm Müdürlüğü‟nün giriĢimleriyle toplam on dokuz (19) mağaranın jeolojik<br />
etütleri yapılmıĢ, bunlardan Gökgöl Mağarası turizm amaçlı olarak ziyarete açılmıĢ, Kdz. Ereğli‟deki<br />
“Cehennemağzı Mağaraları” Ġl Turizm Müdürlüğü‟nün 1994 yılındaki önerisiyle 1996 yılında Bakanlıkça<br />
“Ġnanç Turizmi Projesi” kapsamına alınmıĢtır.<br />
1.4.1. Tarihsel Süreç Ġçerisinde Bölge Medeniyetinin GeliĢim Süreci<br />
1.4.1.1. Zonguldak Ġlinin Tarihsel Süreç Ġçindeki GeliĢimi<br />
Zonguldak adının nereden geldiği ile ilgili çeĢitli rivayetler bulunmaktadır. Zonguldak kent<br />
merkezinin bulunduğu alan, eskiden Üzülmez Deresi‟nin ağız kesiminde yer alan bir bataklıktı. Ġlkçağda<br />
“Sandraka/Sandrake” adıyla bilinen yerleĢim yeri, adını Sandra Çayı‟ndan (Üzülmez / Zonguldak<br />
Deresi) almıĢtır. Bir baĢka görüĢe göre, yörenin sazlarla kaplı olması nedeniyle “sazlık, bataklık”<br />
anlamına gelen “Zonguralık, Zunguralık, Zongalık, Zungalık” sözcüğü zamanla değiĢerek Zonguldak‟a<br />
dönüĢmüĢtür. Bu görüĢü pekiĢtiren varsayım ise, sazlık ve bataklığın neden olduğu sıtma hastalığının<br />
belirtisi olan “titreten yer” anlamındaki “Zonklatan” sözcüğünden geldiğidir.<br />
Antik Dönem: Zonguldak yöresinin bilinen ilk halkı, M.Ö. 1200 yılında Ege‟den Ġç Anadolu‟ya<br />
göç eden Frig oymaklarından Bythin, Mariandyn ve Migdonlar‟dır. Siyasal bir yapı oluĢturamadan birkaç