10.07.2015 Views

İZZETPAŞA VAKFI ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ NİHAT ...

İZZETPAŞA VAKFI ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ NİHAT ...

İZZETPAŞA VAKFI ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ NİHAT ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Cami, Mekke, Medine, Tunus’taki Zeytune, Cezayir’dekiTilimsan <strong>ve</strong> Fas’taki Rabat camilerindekütüphane <strong>ve</strong> çok sayıda el yazma eserler vardır.İslam dünyasında hemen hemen her şehirdekitap kütüphane yanında şahıslar tarafından kurulan<strong>ve</strong> vakfedilen kitaplıklar <strong>ve</strong> kütüphanelerolduğu bilinmektedir. İhtişamlı şehir kütüphanelerininharicinde taşra şehirlerinde bu anlamdabinlerce kitap vakfına rastlanmaktadır. Özelolarak üzerinde durulması gereken kitap vakıflarının,Hicri ilk asırda Mekke-i Mükerreme’de birkütüphane kuran Abdülhakem el Cumehi ile başlamışolduğu söylenmektedir. [11] “Müslümanlarınilim <strong>ve</strong> ilim adamlarına olan sevgileri <strong>ve</strong> İslam’ıneğitime teşvik etmesini; fıkıh âlimlerinin, kitapgibi gayrimenkul mal <strong>ve</strong>ya mülkün vakfedileceğiesasına dayandırmış olduğu söylenmektedir. Bununilk şartı da vakfın gayrimenkul gibi ebedi olmasıdeğildir. Örfe dayanan <strong>ve</strong> istihsan’dan olduğukabul edilen kitap vakfı, bu fıkıh âlimlerinin<strong>ve</strong>rdiği cevazla birlikte, insanlara yararlı olması<strong>ve</strong> hayırlı bir iş yapmanın <strong>ve</strong>rdiği sevinçle başlar.Müslümanlardan hayır <strong>ve</strong> ihsan sahibi kişilerinkitap vakfı geleneği böylelikle oluşmayabaşlamıştır.” [12]Kültür <strong>ve</strong> medeniyete önem <strong>ve</strong>ren Osmanlı,fethettiği şehirlerin yalnızca mimarisini değil,kültür <strong>ve</strong> irfanına da önem <strong>ve</strong>rmiş, medreseler,kütüphaneler kurmuştur. Örneğin İstanbul’ufetheden Sultan II. Mehmed, imparatorluğununbaşkenti olarak tasarladığı İstanbul’u aynızamanda bir kültür merkezine dönüştürmüş,imar faaliyetini büyük cihad olarak adlandırmış<strong>ve</strong> fetihten sonra ilk olarak şehirdeki mabetlericami <strong>ve</strong> medreseye dönüştürmüştür. Kaynaklarınyazdığına göre “fethi müteakip ilk yapılanbinalardan biri Beyazıd’daki Eski Saray’dır. II.Mehmed’in Manisa’dan Edirne sarayına götürdüğükitapların Eski Saray’ın tamamlanmasındansonra İstanbul’da ilk kurulan kütüphane olan busaray kütüphanesi daha sonra Yeni Saray’a taşınmıştır.Osmanlı Padişahlarının ilme düşkünlüğü,İmparatorluğun birçok yerinde kütüphanelerinaçılmasına <strong>ve</strong>sile olmuştur. Örneğin I. Selim’inMısır seferi sırasında kitap toplamaya çalıştığı <strong>ve</strong>bu arada kendi kütüphanesine ait kitabı da yoldakaybettiğini kaynaklardan öğrenmekteyiz.” [13]Ayrıca büyük şair Fuzulî’nin kütüphane’de memurolarak çalıştığı sırada keşfedilerek İstanbul’agetirildiği bilinmektedir. Osmanlı dönemindeEyüp Külliyesi Kütüphanesi, Nuru Osmaniyekütüphanesi, Ayasofya Medresesi Kütüphanesi,Çandarlızâde İbrahim Paşa’nın Edirne’deki imaretindekurulan kütüphane, Amasya Medresesi’ndekurulan kütüphane <strong>ve</strong> daha birçok şehirdeki kütüphaneler,hem Osmanlının kitap <strong>ve</strong> kütüphanesevgisini ortaya koymakta hem de şehir kütüphaneilişkisinde kütüphanelerin olmazsa olmaz olarakkarşımıza çıktığını göstermektedir. Cumhuriyetdöneminde ise yüz yirmi yedi kütüphanedentoplanan kitaplarla Süleymaniye Kütüphanesimeydana getirilmiştir.Şehir kütüphane ilişkisini salt kuru bilgiler ışığındadeğerlendirmek doğru değildir. Şehirlerinkuruluş felsefesini oluşturan derin <strong>ve</strong> köklü birkültürel arka plan vardır <strong>ve</strong> bu arka planı kitap/kütüphane <strong>ve</strong> ilim adamları beslemektedir. Şehirkütüphanelerini sahip oldukları kitap <strong>ve</strong> kütüphanesayısıyla değerlendirmek bize belki somutbilgiler <strong>ve</strong>rmesi bağlamasında bir ipucu <strong>ve</strong>rebilir;ama gerçekte bu kütüphanelerin şehrin oluşumunda<strong>ve</strong> ilim hayatında gördüğü işle<strong>ve</strong> bakmakgerekir. Farabi’nin Faziletli/Erdemli <strong>ve</strong> Cahil Şehirlerdiye tasnif ettiği ayrım üzerinden gidersek,erdemli şehirlerin gerçekte bilgiyi içselleştirmiş,cahil şehirler gibi zorunluluğun <strong>ve</strong> zorbalığınbir araya getirdiği toplumlardan değil, ilmin <strong>ve</strong>irfanın bir araya getirdiği toplumun inkişaf ettiğişehirler olarak algılamalıyız. Zira erdemli şehir;ancak bu kitap/kütüphane/bilgi <strong>ve</strong> irfan ilebuluştuğunda Faziletli/Erdemli olabilir. Ve birşehrin buna ulaşabilmesi için mutlaka kitap <strong>ve</strong>kütüphaneye sahip olması, insanlarının yolu isekütüphanelerden geçmesi gerekmektedir…■sh.61, Türk Tarih Kurumu Yay. Ankara 200811. Prof.Dr. Yahya Mahmut Cüneyd, İslam ÂlemindeVakıf Kütüphaneciliği, sh. 33, Kent Işıkları yay. İstanbul,200912. Yahya Mahmut Cüneyd, age. sh.3313. İsmail E. Erünsal, age.sh. 92,45eylül-ekim-kasım2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!