10.07.2015 Views

İZZETPAŞA VAKFI ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ NİHAT ...

İZZETPAŞA VAKFI ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ NİHAT ...

İZZETPAŞA VAKFI ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ NİHAT ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yazı kültürünün geliştiği, okunduğu, okunmaklakalmayıp çoğaldığı merkezler. Bu açıdanbakıldığında, kitap <strong>ve</strong> şehir arasındakiilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?Her şeyden önce, bilgi, kültür, üst birüretimdir <strong>ve</strong> maddî ile manevî gü<strong>ve</strong>nliğinolduğu, boş vaktin bulunduğu şehirde ortayaçıkar. Öyleyse, doğal olarak, bilginin hâfızasınında şehirde mütedavil olması oldukça olağan birdurum. Medine-i Münev<strong>ve</strong>re, “Aydınlanmış Şehir”demektir; aydınlatan da, bilgidir; sıfatınınilâhî olması, bilginin değerini yükseltir; mahiyetinideğiştirmez. Bu nedenle, yazı <strong>ve</strong> ona ilişkinher şey, son derece önem kazanmıştır İslâmşehrinde. Nübüv<strong>ve</strong>t’ten sonraki makam ilim’dir;ilmin bu kadar değerli olduğu yerde, onunhâfızasının da, kıyâsla, aynı şekilde olması kaçınılmazdı.Dikkatinizi çekerim, önemli olan kitabınbizatihi sureti değil, vazifesi, dolayısıyla amacı...Unutmayalım ki, bizzat Peygamber, kendini“İlim Şehri”ne benzetmiş; kapısı olarak da, Hz.Alî’yi işaret etmiştir. Bu nedenle, köyde, dağda,bayırda tespit etseniz de, bilgiyi sunacağınız yerşehirdi; hâlen de böyledir; orada kayda geçer,orada çoğaltılır; orada müfredata girerdi.İslâm tarihi boyunca, bir şehrin kayda değerolması, yüksek İslâm kültürünü temsil etmeoranına bağlıydı. Mehmed Fenârî, Bursa’da, XIV.yüzyılın sonunda, Osmanlı ilmiye teşkilâtınıkurmaya başladığında yaptığı ilk iş, kitap sayısınıçoğaltmaktı. Bu gerekçeyle, Cuma günününyanısıra, öğrencilerin sırf kitap istinsah etmesi,çoğaltması için de Salı gününü tatil etti. Dahasonra bu bir gelenek halini aldı; medrese tatil,ama kitap çoğaltmak için; amaç, Sultan YıldırımBâyezid’in siyasî idealine uygun olarak,Bursa’nın yüksek İslâm kültürünü en yüksekderecede temsil edecek bir seviyeye gelmesi...Kitap, klasik dönemde, iddianızın göstergesiydi;özellikle siyasi teklifinizin ciddiyeti, ülkenizdebulunan âlim, kütüphane <strong>ve</strong> kitap sayısıyla ölçülürdü...Sizde yoksa başkasına ne <strong>ve</strong>rebilirdinizki? Fas elçisi, 1589’da ziyaret ettiği İstanbul’utasvir ederken, en çok, kitaptan bahseder: “Çokyeri dolaştım; bu kadar çok kitabı bir arada yalnızcabu Şehir’de, İstanbul’da gördüm”. Çarşı-pazarınkitap kaynaması, bir ülkenin siyasigücüne işaretti. Kısaca, halk dilinde, hak-hukukbilmeyen insan için “Kitapsız adam denir” ya;aynı durum, şehir için de geçerlidir; “Kitaplı şehir”hak-hukukun olduğu şehirdir; olmadığı da“Kitapsız şehir”. Kitap, Müslüman zihni için okadar önemlidir ki, vahiy gelmiş dinleri, ötekilerdenayırmak için “Ehl-i kitap” denilir; yani“Bir kitaba mensup olanlar”. Bir anlam-değerdünyasına mensubiyeti, kitap üzerinden dillendirmekson derece dikkat çekicidir.İnsanlık tarihindeki trajik olaylardanbiri de, kütüphanelerin yakılmasıdır.Kütüphanelerin yakılması, nasıl bir ruhhalinin eseri olabilir?Öncelikle, bir ayrım yapalım. Bir eyleminbilgisine sahip olmayan bir insanın, o eylemdebelirli bir kastı olmaz; Moğollar gibi... Camiyi,saray; minberi, taht sanan bir kişiden, kitabın<strong>ve</strong> kütüphanenin ne olduğunu bilmesini bekleyemeyiz.Kısaca, kuralı şöyle koyabiliriz: Kişi,doğru <strong>ve</strong> yanlışı, idraki oranında tahkik edebilir;bu nedenle, tenkitte, kast dışında, kişinin idrakoranı göz önünde bulundurulmalıdır. Burayı geçelim...İkinci tür kitap yakma nedir? Herhalde,ısınmak için değil! İnsanlar, kitap yakmazlar, okitapların içerdiği <strong>ve</strong> temsil ettiği anlam-değerdünyasını yakarlar. Bu nedenle, yakılan, bizatihikitap değil koruduğu bellektir; sahip olduğuiddialardır. Bu, gayet doğaldır. Çatışan iki farklıanlam-değer dünyası, birbirine ait olan herşeyi, tüm simgeleri yok eder. Unutmayalım ki,klasik dönemde bilgi, mahallî yapılarla, anlamdeğerdünyasıyla çok iç içedir. Bu meyanda,ilk kültür emperyalizmi denilebilecek eylemi,Büyük İskender yapmıştır. Pers devletini elegeçirince, etrafında bulunan bilginler -ki, biri,hocası Aristoteles’in yeğeniydi-, önemli bulduklarıbilgileri Yunanca’ya çevirmiş; asıllarını yoketmişlerdir. Bu, pek çok kaynakta vardır; özellikleKutbuddin Şirâzî, Şerh hikmet el-işrâk adlıeserinde, bu vakıayı, felsefe tarihi açısından inceler.Şimdiye değin <strong>ve</strong>rdiğimiz bilgiler birertespittir. Ve bu, bugün de böyledir; yarın da öyleolacaktır! ABD’nin soğuk savaş döneminde,Sovyet kaynaklı; Sovyetler’in de ABD kaynaklıkitaplara yaptıkları ortadır. Irak Savaşı’nda, kü-9eylül-ekim-kasım2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!