iyi biliyordum...Sabahleyin işe geldiğimde, bankomatın boşkalan yerinde, iki tane gül gördüm. Bu gülleri yaTurbo Tima kendisi koymuştu ya da bizim kurumun<strong>ve</strong>ledizinaları, ona sataşmak için böyle birşey yapmışlardı. O anda, Turbo Tima’yı bulupona baş sağlığı dilemek <strong>ve</strong> zavallıyı teskin etmekistedim. Fakat ne kadar arasam da, bulamadım.İlginç olan şuydu ki, çalışanların hepsi onu tanısada hiç kimse onun hangi bölümde çalıştığınıbilmiyordu. İki gün sonra kapıcı Elhan dayı,akşam işten çıktığında, Turbo Tima’yı postaneninönündeki bankomatın çevresinde dolaşırkengördüğünü <strong>ve</strong> polisin onu kaba bir dille oradankovduğunu söyledi...***Bir gün, bazı belgeleri bakanlığa göndermekiçin haberleşme <strong>ve</strong> iletişim şubesine gittim. Boşbilgisayarlardan birinin başına geçip iletişim adresimiaçtığımda, arka tarafımdan, sanki tanıdıkbir ses eşittim: “Ufff... Sıkıldım... Çok sıcak...Geriye dönüp baktığımda gözlerime inanamadım.E<strong>ve</strong>t, Turbo Tima’ydı... Odanın yukarı tarafında,sırtı bana dönük şekilde, bir bilgisayarınbaşında idi. Dalgın olduğumdan, odaya ilk girdiğimdeonu fark etmemiştim. Gayriihtiyari ayağakalkıp ayaklarımın ucuna basarak sessizce onayaklaştım. Bilgisayarda bir siteye girmiş, etkileşimlibir strateji oyunu oynuyordu. Ekrana dikkatlebakınca, hangi oyunu oynadığını anladım.“Otel” denen bu oyunu Samir <strong>ve</strong> arkadaşları daoynuyorlardı. Turbo Tima o an, bilgisayar ortamında,büyük bir otelin yöneticisiydi... Gözlerimonun bileklerine ilişti. Bilekleri kalınlaşmış,kolları adale bağlamıştı. Hiç kimseye aldırmadankendi kendine konuşuyordu yine:“Hemen yukarı kata çıkmam lazım, 408 numaralıodanın suyu akmıyor... Gidip bir bakayım...Usta çağırmak gerekecek galiba... Vayyy...Şimdi turistler de gelecek... Boş yere oyalandım...Geç kalıyorum... Öfff! Bu sıcaklar da bir yandan...Eurovision Şarkı Yarışmasına kadar buoteli yedi yıldızlı bir otele çevirmeliyim... E<strong>ve</strong>t...Otele gelen turistler de memnun kalmalılar...Otel girişini yeniden düzenletmeliyim... Bankayada telefon edeyim ki, otelin girişine acilen uluslararasıişlem yapılabilen bir bankomat koysunlar...E<strong>ve</strong>t, bankomat...■BAKSI'DA MÜZEBaksı'da bir anıt eser var şimdiVe bir insan özü hasbilik kokanGörünse de eser taştan kurşuniSanatkâr ruh katmış ona ruhundanHeyula şehirden bıkan insanlarHuzuru bazan da dağlarda ararTefekkürle sırra kapı aralarCana can katandır her zaman vatanSürmeli, bu eller kadim yerleşikSahip çıkılmayan yurt delik deşikAdı müze ama sevgiye eşikÇok asır anılır eser bırakanUYGUN AHMET EKER64eylül-ekim-kasım2013
İKİ AYRINasıl mı diyorsun?Yüreğini dağlara vura vuraBelki her gün ölüyorsunVe bilinmez hayallerin kuytusundaBir tutam umut beklerkenFark edersin tükendiğini bu yoldaHer şeye rağmen yüreğimin sesiysenUzat ellerini sana muhtacımNasılları, niçinleri düşünmedenYitirilmiş yıllara aldırmadanGözlerimde sevgi, dudaklarımdasevgi, ellerimde sevgiSüpürür mü yılların isini?Yener mi sevgi her şeyi?Senin dudaklarından sızar ancakMasum neşe kelebeklerim,Dün olmadı, bugün olmazDesen ki yarın da olmayacakAçar kollarımı seni sonsuzda beklerim.LEYLA <strong>ve</strong> NEKRE65eylül-ekim-kasım2013
- Page 1 and 2:
ÜÇ AYLIK KÜLTÜR ve SANAT DERGİ
- Page 3 and 4:
Beş Şehir'in sırrıNAZIM PAYAMŞ
- Page 5 and 6:
Kanallar değişiyordu. Su kesilmi
- Page 7 and 8:
İHSAN FAZLIOĞLUile şehir ve kita
- Page 9 and 10:
yazı kültürünün geliştiği, o
- Page 11:
Çünkü kâğıt, dolayısıyla İ
- Page 16 and 17: ihtirası, çok ve çabuk kazanma a
- Page 18: Uzasan, göğe ersen,Cücesin şehi
- Page 21 and 22: önceleri hattatlar, sonraları mat
- Page 23 and 24: Nasıl ki, ziyarete gelen önce bin
- Page 25 and 26: İsim-şehirKÖKSAL ALVERŞehirler
- Page 27 and 28: SABAH SÖZLERİGün sona erişmişs
- Page 29 and 30: Kitap ve hikmet üzerineVEFA TAŞDE
- Page 31 and 32: ye başlamıştır. Thomas Aquinas,
- Page 33 and 34: Mutlak İstenci sevmektir. Dolayıs
- Page 35 and 36: ilgili olduğu için, sosyal ve sı
- Page 37 and 38: Gökler bile dışımızda değilCE
- Page 39 and 40: tu. Burada bahsedilen göz, “ilah
- Page 41 and 42: dığında sakinliği insanı da sa
- Page 43 and 44: tüphanesi için: “Yeni Eflatuncu
- Page 45 and 46: Cami, Mekke, Medine, Tunus’taki Z
- Page 47 and 48: ham maddesi olan ketenin bulunduğu
- Page 49 and 50: Şimdi radyodan bir ses geliyor kul
- Page 51 and 52: Kimi zaman dile gelip aşkDudaktan
- Page 53 and 54: ŞAİRİN/ ŞİİRİNGAYRİRESMİ T
- Page 56 and 57: Şehir, medeniyet ve kitapD. MEHMET
- Page 58: Fethedilmeyen İstanbul: PeraBEYHAN
- Page 61 and 62: Turbo TimaPERVİN (AZERBAYCAN)çev.
- Page 63: diği için Turbo Tima çok heyecan
- Page 67 and 68: man olur bilemiyorum.” diyerek bi
- Page 69 and 70: si’ndeki medreseye geldiler. Bir
- Page 71 and 72: Ne zamandır onu aradık, yandık y
- Page 73 and 74: dilinin gelişip zenginleşmesinin
- Page 75 and 76: iri olmalı burası.Evet, “Şehri
- Page 77 and 78: ZAMANI GELDİGönlümde yeşeren go
- Page 79 and 80: hayrülhalef üç tane aslan gibi e
- Page 81 and 82: Soldan sağa: Mustafa Yalçın, Öm
- Page 83 and 84: Şehrimizde yeni kitaplarM. NACİ O
- Page 85 and 86: Bizim şehir*MAHİR ADIBEŞ"... ins
- Page 87 and 88: eğilecek olanlara ışık tutsun d
- Page 89 and 90: ebiliyoruz. Bir de o günleri hiç
- Page 91 and 92: "Harput'a adanmış bir ömür"İsh
- Page 93 and 94: 21. Hazar Şiir Akşamlarının ard
- Page 95 and 96: YELİZ ÖZTÜRKBirleyerek OluşmakF