10.07.2015 Views

İZZETPAŞA VAKFI ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ NİHAT ...

İZZETPAŞA VAKFI ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ NİHAT ...

İZZETPAŞA VAKFI ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ NİHAT ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Soldan sağa: Mustafa Yalçın, Ömer Kazazoğlu, Necati Kanter, Şemsettin Ünlü, Nazım Payamgöç eden ailelerle ilgili bu sözlerim yanlış anlaşılmasınHarput’ta hiçbir zaman ermeni soykırımıolmamıştır. Giden yaklaşık yüz elli kişi vardır fakathiçbir şekilde soykırım söz konusu değildir.Dedemden, babamdan hiçbir şekilde duymamışımdır.Roman yayınlandığı dönemde eserle ilgilisize ulaşan eleştiriler neler oldu?Bu eser hakkında yazılan yazıları toplasammutlulukla söyleyeyim hacimli bir kitap olur.Eleştirmenlerin çok güzel yazıları oldu. SemihGümüş, Mehmet Erdoğan, Pertev Naili Boratavgibi isimler eser hakkında oldukça güzel sözlersöylediler. Boratav o zaman Fransa’da yaşıyordu,bana bir mektup göndermişti. Kendi el yazısıylayazdığı mektubu benim için aldığım ödüllerdendaha kıymetlidir. Mektubunda diyordu ki: “Biliyorumbu romanın arkasından yeni eserlerin geleceğini<strong>ve</strong> bekliyorum.” diye güzel şeyler yazmıştı.Gerek dergilerde yer alan yazılar gerekse banasöylenen ifadeler, hep olumlu yönde oldu. Dahasonra Toprak Kurşun Geçirmez adlı eserim yayınlandıki o daha çok geniş Osmanlı İmparatorluğucoğrafyasında geçiyor.Harput’u, Elazığ’ı tekrar yazmak istesenizbugün anlatacağınız şeyler neler olabilir?Bir kuşak içerisinde şehir adeta on beş kat büyürmü? Var mı böyle bir olay? Hızlı bir değişimsöz konusu. Belirli bir kültüre sahip olan bu şehirüstelik bir de o kültürü korumaya çalışmakta.Siz de dergi olarak gerçek anlamıyla bu değişiminiçerisinde çok zor <strong>ve</strong> bir o kadar güzel işler yapmaktasınız.Bunlar göz ardı edilemez elbette. Budeğişime dikkat edilebilir sanırım.Elazığ’da geçmişten bugüne kültürel bir gelişmegörüyor musunuz? Yani saygı <strong>ve</strong> sevgi gitgidezayıflıyor. Onun yerini sanat doldurabilirmi? Dayanışma sağlayabilir mi?Elazığ’a çok sık gelemiyorum ancak Ankara’daElazığ derneğinin toplantılarına katılıyorum. Otoplantılarda böyle bir zayıflama göremiyorum.Çok değerli insanlar var gerek il dışında gerekseElazığ’a geldiğimde tanıştıklarım arasında. Sizlerbu kültürün örneğisiniz. Sevginin, saygının, bağlıolduğunuz kültürün özelliklerini taşıdığınızı görüyorum.Ancak aynı zamanda bir deformasyonda söz konusu. Bütün toplumda görülen bozulmanınyansımalarını Elazığ’da da görmek mümkün.Bir kargaşa, itiş kakış, saygı noksanlığı insanlarınortaklaşa kullandıkları mekânlarda maalesefyaygın. Tek tek insanlarla karşı karşıya geldiğinizdeeski kültürün izlerini taşıdıklarını, o kültürükorumuş olduklarını görüyorsunuz. Ancak toplumekânlarda bunu görebilmek mümkün değil.Eserlerinizi nasıl kaleme alıyorsunuz yahutbu süreç nasıl işliyor?1980 yılında bir boşluk oluştu hayatımda,emekli de olunca tabi, işte o boşluk içerisindeykengünde 6-7 saat çalışarak romanımı hazırladım.Yukarışehir romanımın yazılıp bitmesi aşağıyukarı beş yıl sürdü. Ben kolay yazan bir insan dadeğilimdir. Güç yazarım, değiştiririm. Bu şekildeuzun soluklu bir çalışmanın ürünü oldu eserlerim.Yukarışehir ile bitmedi tabii. Yukarışehir’inyok olma nedenlerinden biri de 93 Harbi idi. 93Harbi’nin de yazılması gerektiğini düşündüm.81eylül-ekim-kasım2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!