20.02.2017 Views

William_Golding_Sineklerin_Tanr_s_e_opt

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Gölgeler ve Yüksek Ağaçlar<br />

Domuzların geçidi, öteki yanda, suyun kenarındaki darmadağın kayalara bitişikti. Ralph, bu yolda<br />

Jack’ın peşinden giderken rahatladı. Ağır ağır alçalıp, kaynaya kaynaya yükselen deniz sularının<br />

çıkardığı sese kulaklarınızı tıkarsanız; her iki yanınızdaki eğreltiotlarıyla kaplı çalıların ne denli<br />

çirkin renkli ve ne denli ıssız olduğunu görmezlikten gelirseniz, o zaman canavarı belki aklınızdan<br />

çıkarır, hayallere dalabilirdiniz bir süre. Güneş tam dikine, artık tepelerinde değildi. Öğle sonrası<br />

sıcaklığı adanın üstüne çökmeye başlamıştı. Ralph, önde giden Jack’a haber iletti; meyveli bir yere<br />

gelince, hepsi durup yediler.<br />

Oturan Ralph, o gün ilk kez sıcağın farkına vardı. Kurşuni gömleğini çekiştirdi tiksinircesine; onu<br />

yıkamak serüvenine atılıp atılamayacağını düşündü. Ralph, ada için bile olağanüstü hissini veren bu<br />

sıcak havada, kendine nasıl çekidüzen vereceğini tasarladı. Bir makas bulup, bütün bu saçları<br />

(başındaki saç yığınını arkaya doğru attı o sırada) kesmek isterdi; bu pis saçları, ancak bir<br />

parmak kalıncaya kadar kesmek isterdi. Bir banyo yapmak isterdi; sabunlu, doğru dürüst bir banyo. Bir<br />

deney yaparcasına, dilini dişlerine değdirdi; bir diş fırçasının da işe yarayacağına karar verdi. Bir<br />

de tırnaklarının durumu vardı.<br />

Ralph, ellerini evirip çevirip inceledi. Bu huyun ne zaman yeniden başladığını, bunu ne zaman<br />

yaptığını anımsamadığı halde tırnakları dibine kadar yenilmişti.<br />

“Yakında başparmağımı da emmeye başlayacağım bu gidişle.”<br />

Gizlice çevresine bakındı. Söylediğini kimse duymamışa benziyordu. Avcılar oturmuş, kolayca elde<br />

edilen bu yiyecekle tıkınıyorlar, muzdan ya da gri zeytin rengi öteki peltemsi meyveden<br />

yeterince hoşlandıklarına inandırmak istiyorlardı kendilerini. Temizlik ölçüsü olarak eskiden temiz olan<br />

kendi benliğini bir ölçü sayan Ralph, çocukları gözden geçirdi. Pistiler; ama pislikleri, çamura düşen ya<br />

da yağmurlu bir günde kirlenen erkek çocukların göze batan pisliği değildi. İlk bakışta, hiçbirini hemen<br />

tutup bir duşun altına tıkmak gelmezdi insanın aklına. Oysa gereğinden uzun olan saçları,<br />

şurada burada birbirine dolanmış, bir kuru yaprak ya da bir küçük dal parçası etrafında<br />

düğümlenmişti.<br />

103

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!