20.02.2017 Views

William_Golding_Sineklerin_Tanr_s_e_opt

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Eğer bakacak insan bulabilirsen.”<br />

Ralph çevresine bakındı. O zaman ilk kez anlayıverdi, büyüklerden ne kadar az kişinin orada<br />

bulunduğunu; bu kadar çok çalışmak zorunda olmalarının da nedenini anladı.<br />

“Maurice nerede?”<br />

Domuzcuk, gözlüğünün camını yeniden sildi:<br />

“Herhalde... Hayır, tek başına ormana gitmez. Gider mi dersin?”<br />

Ralph ayağa fırladı. Ateşin çevresinde hızla koşup Domuzcuk’un yanında durdu. Elleriyle saçını<br />

arkaya itiyordu:<br />

“Ama bize bir liste gerek. Sen varsın, ben varım, Eric’le Sam var ve...”<br />

Domuzcuk’un yüzüne bakmadan, sıradan bir şey söylercesine sordu:<br />

“Billy ve Roger nerede?”<br />

Domuzcuk eğildi, ateşe bir odun parçası koydu:<br />

“Herhalde gittiler. Herhalde onlar da bizimle oynamayacak.”<br />

Ralph oturdu, parmağıyla kumda delikler açmaya başladı. Parmak uçlarının birinde bir kan damlası<br />

görünce, şaştı. Isırılmış tırnağı dikkatle inceledi; tırnak dibinde beliren yuvarlak kan damlasına baktı.<br />

Domuzcuk konuşmasını sürdürdü:<br />

“Biz odun toplarken, onların usulcacık sıvıştıklarını gördüm. Şöyle gittiler. Onun gittiği yerden.”<br />

Ralph, tırnak incelemeyi bıraktı, başını kaldırıp havalara baktı. Gökyüzü, çocuklar arasındaki büyük<br />

değişikliğe uyarcasına, başka türlüydü bugün. Öyle pusluydu ki, kimi yerlerde sıcak hava beyaz<br />

görünüyordu. Güneş, sanki daha yakınlardaymış, o kadar yakıcı değilmiş gibi donuk bir gümüş rengi<br />

almıştı ama sıcaklık boğucuydu.<br />

“Onlar hep başımıza dert açtılar, değil mi?”<br />

Domuzcuk’un kaygılı sesi, yanı başından yükselmişti:<br />

“Onlarsız yapabiliriz. Bundan böyle daha mutlu olacağız, değil mi?”<br />

İkizler, zafer kazanmışçasına gülerek, kocaman bir kütüğü sürükleye sürükleye geldiler. Kütüğü<br />

korların üstüne öyle bir attılar ki, kıvılcımlar uçuştu.<br />

“Biz, kendi aramızda da her şeyi yoluna koyarız, değil mi?”<br />

Uzun süre, kütük kuruyup tutuşuncaya kadar, kıpkırmızı oluncaya kadar, Ralph bir şey söylemeden<br />

125

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!