Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Eric kendini yere attı:<br />
“Fazla yorgunum. Hem ne işe yarar ki?”<br />
Çarpılmışa dönen Ralph, “Eric!” diye bağırdı; “böyle konuşma!”<br />
Sam, Eric’in yanında çömeldi:<br />
“Ama gerçekten ne işe yarar?”<br />
Öfkelenen Ralph, anımsamaya çalıştı ne işe yaradığını. Ateş iyi bir şeydi. Her şeyden iyi bir şeydi.<br />
Domuzcuk suratını astı:<br />
“Ralph bunu size boyuna söyledi. Ateş olmazsa, nasıl kurtuluruz?”<br />
“Elbette! Eğer duman olmazsa...”<br />
Ralph, bastıran alacakaranlıkta, çocukların önünde yere çömeldi:<br />
“Anlamıyor musunuz? Ne işe yarar radyo istemek, gemi istemek?”<br />
Elini kaldırdı, yumruğunu sıktı:<br />
“Bu berbat durumdan kurtulmak için, yapacağımız bir tek şey var. Herkes avcılık oyunu oynayabilir,<br />
herkes et bulabilir...”<br />
Birer birer çocukların yüzüne baktı. Sonra, tutkusunun ve inancının en yoğun olduğu bir anda, sanki<br />
kafasında bir perde kapandı; ne diyeceğini unutuverdi. Orada diz çökmüş, yumruğu sıkı sıkı kapalı,<br />
ağırbaşlı bir halle, bir çocuktan ötekine bakakaldı. Sonra, perde hızla açıldı yeniden:<br />
“Ha, evet. Onun için duman yapmalıyız; daha çok duman...”<br />
“Ama ateşi yanık tutamıyoruz ki! Şuna bak...”<br />
Sanki onlara nispet, ateş sönmek üzereydi.<br />
“Ateşe bakacak iki kişi” dedi Ralph, neredeyse kendi kendine. “Demek ki, günde on iki saat<br />
çalışacak iki kişi.”<br />
“Artık odun getiremeyiz Ralph...”<br />
“... Karanlıkta olmaz...”<br />
“Geceleyin olmaz...”<br />
“Her sabah yeniden yakarız” dedi Domuzcuk; “karanlıkta dumanı kimse göremez nasılsa.”<br />
156