Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Ağaçlar...”<br />
“Susun!” diye bağırdı Jack. “Beni dinleyin. Bu canavar, her neyse, orada oturuyor...”<br />
“Belki bekliyordur...”<br />
“Avlanıyordur...”<br />
“Evet, avlanıyordur.”<br />
Jack, “Avlanıyordur” dedi.<br />
Ormanda nasıl titrediğini anımsadı:<br />
“Evet, bir avcıdır bu canavar. Ancak... Kesin sesinizi! İkinci söyleyeceğim şey şu: Biz onu<br />
öldüremeyiz. Bir şey daha var söyleyeceğim: Ralph, senin avcıların metelik etmez dedi.”<br />
“Ben böyle bir şey söylemedim hiç!”<br />
“Denizkabuğu bende. Ralph’a göre sizler korkaksınız; yabandomuzundan kaçıyorsunuz, canavardan<br />
kaçıyorsunuz. Dahası var.”<br />
Jack’ın bundan sonra ne söyleyeceğini herkes biliyor gibiydi; toplantıdakiler, sanki hep birlikte iç<br />
çektiler. Jack kendisiyle işbirliğine yanaşmayan bu sessizliğe karşı çıktı; titrek ama kararlı bir sesle<br />
konuşmasını sürdürdü:<br />
“Ralph, Domuzcuk gibi. Domuzcuk gibi konuşuyor. Doğru dürüst bir şef değil o.”<br />
Jack, büyük şeytanminaresini bağrına bastı:<br />
“O bir korkak!”<br />
Bir an durakladı. Sonra devam etti:<br />
“Dağın tepesinde, Roger ile ben ilerlerken, o geride kaldı.”<br />
“Ben de geldim sizinle.”<br />
“Sonra geldin.”<br />
İki çocuk, gözlerini örten saçların arkasından, dik dik baktılar birbirlerine.<br />
“Ben de geldim” dedi Ralph. “Sonra kaçtım. Sizler de kaçtınız.”<br />
“Bana korkak de, öyleyse.”<br />
Jack, avcılara doğru döndü:<br />
120