Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Taka-taka-taka-tak!”<br />
Domuzcuk’un ayaklarının dibinde kuma attı kendini, katıla katıla güldü:<br />
“Domuzcuk!”<br />
Domuzcuk, istemeye istemeye gülümsedi. Böyle bir adla da olsa, benimsendiğine seviniyordu gene<br />
de:<br />
“Ötekilere söylemedikçe...”<br />
Ralph, yüzü kumda, kıkır kıkır güldü. Gene bir acıya, yoğun bir düşünceye kapılmış gibi oldu<br />
Domuzcuk’un yüzü:<br />
“Bir dakika...”<br />
Acele ormana daldı. Ralph ayağa kalktı; tırıs giden bir at gibi koşarak, sağa doğru yöneldi.<br />
Burada kumsal ansızın bitiyordu. Pembe granitten yapılmış kocaman bir dörtgen, ormana,<br />
hurma ağaçlarına, kuma, suya hiç aldırmadan dikiliveriyor; dört ayak yüksekliğinde bir çeşit iskele<br />
meydana getiriyordu. Üstünde ince bir toprak tabakası, yaban otları ve küçük hurma ağaçlarının<br />
gölgesi vardı.<br />
Burada boy atmalarına yetecek toprak bulunmadığı için, ağaçlar aşağı yukarı yirmi ayak yükselince,<br />
devrilip kuruyorlardı. Yerde çaprazlama duran bu kütüklerin üstüne oturmak çok rahattı. Devrilmeyen<br />
hurma ağaçları yeşil bir dam gibiydi. Bu damın altına, suyun karışık titreşimleri yansıyordu.<br />
Ralph kayaya tırmandı; burasını gölgeli ve serin buldu. Gözlerinden birini kapadı; bedenine düşen<br />
gölgelerin gerçekten yeşil oldukları kanısına vardı. İskele biçimindeki kayalığın denize bakan<br />
kenarına gitti, gözlerini suya dikti. Suyun dibi görülüyordu. Tropikal yosunların ve mercanların<br />
ışıltısıyla pırıl pırıldı su. Parlayan küçük balıklar, hızla oradan oraya yüzüyordu. Ralph, sevincinin<br />
çıkarabileceği en kalın sesle, kendi kendine bağırdı:<br />
“Yaşaaa!”<br />
İskele biçimindeki kayanın ötesinde, büyüleyici daha başka şeyler de vardı: Belki bir tayfunda, belki<br />
de geldikleri sırada çıkan fırtınada, kumları lagüne yığmak aklına esmişti <strong>Tanr</strong>ının. Kumsalda uzun ve<br />
derin bir havuz meydana gelmişti böylece. Bu havuzun ucunda da pembe granitten yüksek ve düz bir<br />
çıkıntı vardı. Kumsallardaki havuzların derinliği konusunda kaç kez aldanmıştı Ralph. Onun için,<br />
hayal kırıklığına uğramaya hazırdı bu havuza yaklaşırken. Ne var ki, her şey gerektiği gibiydi bu<br />
adada. Deniz çok yükselince dolup taşan havuzun bir ucundaki su, koyu yeşil görünecek kadar derindi.<br />
Ralph, aşağı yukarı otuz yarda olan havuzu dikkatle inceledikten sonra suya daldı. Kanının ısısından<br />
daha sıcaktı su. Sanki kocaman bir banyoda yüzüyordu.<br />
Domuzcuk gene göründü. Kaya çıkıntısına oturup, Ralph’ın yeşil ve beyaz bedenini kıskana kıskana<br />
seyretti:<br />
“Fiyakalı yüzüyorsun.”<br />
“Domuzcuk...”<br />
10