21.02.2017 Views

BİLDİRİ KİTABI

eurefecilt1

eurefecilt1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

AYDIN İKTİSAT FAKÜLTESİ<br />

GİRİŞ<br />

Yoksulluk gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklı düzeylerde de olsa çözülmesi<br />

gereken sorunların başında gelmektedir. Son yıllarda yoksulluk sorununun çözümünde<br />

kullanılan en etkili yöntem olarak sosyal yardımlar öne çıkmaktadır. Özellikle 1980 sonrası<br />

küreselleşme ve neo liberal politikalar sonucu gelir dağılımının daha da bozulması ve<br />

yoksulların sayısındaki artış, sosyal politikanın araçlarından biri olan sosyal yardımları daha<br />

önemli hale getirmiştir.<br />

İnsanlık tarihi boyunca yoksulluk bir problem kaynağıdır. Yoksulluk sorunu,<br />

başlangıçta aile içi ve komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözülmeye çalışılırken, süreç içinde bu<br />

kurumların yetersiz kalması üzerine dini kurumlar ve esnaf örgütleri ile geleneksel sosyal<br />

yardım ağı oluşturularak çözülmeye çalışılmıştır. Sanayi devrimi ile ekonomik ve toplumsal<br />

yapıda yaşanan değişim sonucu geleneksel sosyal yardım kurumlarının önemini yitirmesi<br />

üzerine bu kurumlar yerini devlet, yerel yönetim kuruluşları ile sosyal yardım amaçlı sivil<br />

toplum kuruluşlarına bırakmıştır. Sanayi devrimi ile çalışma ilişkilerinde yaşanan değişimle<br />

beraber çalışan ve ailesini korumaya dayalı sosyal sigorta sistemi gelişmiş ve çalışma yaşamının<br />

dışında kalan yoksulları korumaya yönelik sosyal sigorta sisteminin tamamlayıcısı olarak<br />

kamusal sosyal yardım sistemi sosyal politika önlemi olarak kurumsallaşmıştır. Yirminci<br />

yüzyılın özellikle ikinci yarısı sosyal refah devletinin altın çağının yaşandığı yıllar olmuş ve<br />

yoksulluk sorununun çözümünde devletin sorumluluğu genel kabul görmüştür. Ancak 1980 yılı<br />

sonrası neo liberal akımın güçlenmesi ile yoksulluk sorununun kamusal politikalar ile<br />

çözülmesi yaklaşımı, yerini bireysel çözümlerin öne çıktığı bir yaklaşıma bırakmıştır.<br />

Türkiye’de sosyal yardımların tarihsel gelişimine bakıldığında Osmanlı İmparatorluğu<br />

ve Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında geleneksel sosyal yardım örgütlenmesinin değişik<br />

biçimlerde varlığı görülebilir. Osmanlı İmparatorluğu’nda sosyal yardımlar konusunda<br />

özellikle esnaf birliklerine (lonca) bağlı yardımlaşma sandıkları önemli görevler üstlenmiş ve<br />

sandıkların amaçları arasında “yaşlanarak işini terk etmiş ve muhtaç duruma düşmüş ustalarla,<br />

tedavisi mümkün olmayan bir hastalık ya da sakatlık sonucu işini göremez duruma düşmüş<br />

usta, kalfa ve çıraklar gibi bütün meslek mensuplarının geçimlerini sağlamak” yer almıştır.<br />

Sandıkların yardımlarından yararlanma, çalışma ve çalışma kapasitesi ve işgücü piyasası ile<br />

ilişki yoklaması biçiminde gerçekleşmiştir (Kutlu, 2015: 148).<br />

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında sosyal yardım faaliyetlerinde aktör olarak devlet<br />

ve gönüllü kuruluşlar öne çıkmıştır. 1920 yılında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı<br />

(SSYB)’nın kurulması, 1935 yılında Çocuk Esirgeme Kurumu’na dönüşen Himaye-i Etfal<br />

Cemiyeti’nin 1921 yılında kurulması,1963 yılında SSYB bünyesinde Sosyal Hizmetler Genel<br />

1574

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!