21.02.2017 Views

BİLDİRİ KİTABI

eurefecilt1

eurefecilt1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

AYDIN İKTİSAT FAKÜLTESİ<br />

sorunların çözümünde kişilerin kendileri rol oynamıştır. Kişilerin karşı karşıya kaldıkları bu<br />

sorunları çözememeleri kamunun sorunlara müdahale etme ihtiyacını arttırmıştır. Bu dönemden<br />

sonra işsizliğin sürekli artma eğilimine girmesi bunun tazmini için işsizlik sigortasının<br />

kurulmasına neden olmuştur.<br />

İsviçre’nin Bern kentinde sendikalı ve sendikasız işçi ayrımı yapılmadan belediye<br />

tarafından 1893 yılında kurulan işsizlik sigortası ilk işsizlik sigortası olarak bilinir. Bu<br />

işsizlik sigortasının isteğe bağlı olması finansman sorununu meydana getirmiştir. 1894<br />

yılından itibaren ise kazancı belli bir miktarın altında olan bütün işçiler zorunlu olarak<br />

işsizlik sigortası kapsamı altına alınmıştır. 20.yy’ın başlarından itibaren işverenler sendika<br />

kurup işsizliği tazmin etmeye başlamışlardır ve bu sendikaların finansmanı da işçilerin<br />

ücretlerine yansıtılmaya çalışılarak karşılanmaya çalışılmıştır. Bu durum tarafların yasal<br />

olarak finansmanına katılmasını öngören ve 1911 yılında İngiltere’de kurulan gerçek<br />

anlamda ilk işsizlik sigortalarına kadar devam etmiştir (Aktürk, 1999).<br />

1929 buhranı ile yaşanan sosyo-ekonomik sorunlar neticesinde işsizlerin zararlarını<br />

tazmin etmek amacıyla işsizlik sigortasının uygulanması için bir zorunluluk doğmuştur.<br />

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 10 Aralık 1948’de Paris’te toplanmış ve “İnsan Hakları<br />

Evrensel Beyannamesi” ile bütün dünya devletlerine sosyal, kültürel, ekonomik ve politik<br />

anlamda bazı tavsiyelerde bulunmuştur. 25. Maddenin 1. Fıkrasında kişiyi kendi iradesi<br />

dışında işinden mahrum bırakıldığı zamanlarda güvenliğe hakkı vardır hükmü yer<br />

almaktadır (Tisk, 2001).<br />

1952 yılında ILO tarafından Sosyal Güvenliğin Asgari Normlarını belirleyen 102<br />

sayılı sözleşme kabul edilmiştir. Sözleşmenin 4. Bölüm 19-24. Maddeleri arasında işsizlik<br />

yardımından söz edilmiştir. Ayrıca işsizlik sigortası ile ilgili farklı çalışmalar<br />

bulunmaktadır. 102 sayılı sözleşmede hastalık ödenekleri, sağlık yardımı, işsizlik, yaşlılık,<br />

iş kazası ve meslek hastalığı, analık, maluliyet, ölüm, aile yardımı olmak üzere 9 adet risk<br />

sayılmıştır. Eğer bir ülke sözleşmeyi onaylamak isterse bu risklerden en az 3’üne karşı<br />

koruma sağlamak zorundadır. Ancak kabul edilecek 3 riskten birinin işsizlik, yaşlılık, iş<br />

kazası, meslek hastalığı, maluliyet veya ölüm risklerinden biri olması gerekmektedir.<br />

Sözleşme özgün bir niteliğe sahiptir çünkü sözleşmeyi onaylamak isteyen ülke sözleşmede<br />

sayılan risklere karşı korumayı düzenlemek zorunda değildir (Ekebaş, 1994: 17).<br />

Sözleşmede belirtilen risklere karşın sosyal güvenceden kişilerin sayısının serbestisi<br />

devletlere bırakılmış, olasılıklara göre farklı uygulamalar öngörülmüştür. Korumanın genel<br />

585

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!