BİLDİRİ KİTABI

AYDIN İKTİSAT FAKÜLTESİ
Her şirket açısından gelişme potansiyeli onların sahip oldukları bilgiye dayalı
aktiflerinde yatmaktadır. Bilgi hem şirket hem de bölge düzeyinde değer yaratılmasının temel
kaynağı olarak kabul edilmektedir. Bu durum aynı şekilde bilgiye dayalı aktiflerin değer
yaratılması sürecinde önemli bir rol oynadığını şüphe götürmez biçimde kanıtlamaktadır.
Maddi olmayan varlıklara yapılan yatırımlar, en önemli performans kaynağı olarak
değerlendirilmektedir. Değerli, nadir, ikame edilmesi veya kopya edilmesi imkansız olan
kaynaklar, uzun dönemli kalıcı rekabet üstünlüğünün kaynakları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu durum hem bilgiye dayalı şirketler açısından hem de coğrafik bölgeler bakımından ulusal
ve bölgesel inovasyon sistemlerinin uygulanmasında rekabet üstünlüğü oluşturur. Ülke ve
bölgelerin gelişme potansiyeli, temelde maddi olmayan kaynaklarına ve gizli yeteneklerine
dayanır. Görünüşe göre ülkelerin rekabet üstünlüğünün belirlenmesi ve ülkeler açısından değer
yaratan temel başarı faktörlerinin ortaya çıkarılması olduğu anlaşılmaktadır. Entelektüel
sermaye, sosyo-ekonomik gelişmeyi belirleyen başarı faktörü gibi görülebilir. Bilgi
sermayesinin belirlenmesi bir ülkedeki gizli nitelikteki entelektüel kaynakların tüm boyutlarıyla
kullanılmasına olanak sağlayacaktır. Bilgi ekonomisinin gerekliliklerini karşılamak için
ülkelerin kalkınmaları için ihtiyaç duyulan entelektüel sermayenin ölçülmesi amacıyla belirli
yöntem ve göstergelerin geliştirilmesi gerekmektedir (Kozak, 2011).
Şirketteki görünmeyen unsurların ekonomik gelişmenin sağlanmasında en büyük
rollerden birisini oynadığı konusunda büyük bir fikir birliği bulunsa bile maddi olmayan
varlıkların tam anlamıyla belirlenerek, sınıflandırılarak, ölçülerek değerlendirilmesi ile
bunların istenilen düzeyde yönetilmesi konusunda soru işaretleri giderilmeye çalışılmaktadır.
Ülke düzeyinde entelektüel sermaye, ulusal zenginlik yaratılmasını etkileyen maddi olmayan
varlıkların anlaşılması ve bunların ölçümüne odaklanıldığı yeni bir araştırma alanı ortaya
çıkarmaktadır. Entelektüel sermaye, küresel ekonomide yeni dönemde rekabet edebilirlik
düzeyinin anlaşılmasına önemli katkılarda bulunabilecek bir potansiyele sahiptir. Günümüzde
gayri milli safi hasılanın giderek artan bir oranda fiziksel anlamda daha az görünür veya elle
tutulamaz özellikteki ekonomik mallarla sağlandığı görüldüğünden ekonomik rekabet
edebilirlik kaynağı olarak bilginin ne kadar önemli olduğuna ilişkin bütüncül bir anlayış olduğu
görülmektedir (Stahle ve Stahle, 2006).
Dünya ekonomisindeki ilerleyen küreselleşme ve liberalizasyon süreçleri karşısında
ülke veya bölgelerin rekabet üstünlüğü elde etme şansı onların kendi içlerindeki büyümelerine
bağlı hale gelmiştir. Her olasılığa karşı bölgesel gelişme politikası küreselleşmenin neden
olduğu tehditlere karşı bir korunma aracı olarak düşünülebilir. Ülkelerin yabancı yatırımcıları
1769