<strong>TURAN</strong>-<strong>SAM</strong> * YIL: <strong>2011</strong> * CİLT: 3 * SAYI: 12 * <strong>SONBAHAR</strong> <strong>2011</strong><strong>TURAN</strong> STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DERGİSİwww.turansam.orgAncak, yumuşak gücün kullanılmasında da güçlükler mevcuttur. Bugüçlüklerin ilki, ülkelerin yumuşak güç kaynaklarının büyük bir kısmının devletlerinkontrolü dışında olmasıdır. İkinci güçlük, yumuşak güç kaynaklarının dolaylı yoldanişlemesi ve bazen istenilen sonuçların elde edilmesinin uzun yıllar alabilmesidir. Birdiğer güçlük ise, yumuşak güç uygulamalarının etkisi büyük ölçüde hedef toplumlarınkabul etmesine bağlı olduğundan, istenilen etkinin sağlanabilmesi için hedef ülkelerdeayrıntılı analizlerin yapılmasına ve kaynakların koordineli kullanılmasına ihtiyaçduyulmasıdır. Yumuşak güç uygulamalarında, her ülkenin ayrı ayrı değerlendirilmesigerekmektedir. Bazı hallerde, örneğin İran'da olduğu gibi, Hollywood filmleri gençkuşaklara çekici gelebilmekte, Çin'de ise değişik gruplar arasında Amerikankültürünün çekiciliği veya reddi birbirini dengeleyebilmektedir. Bununla birlikte,Latin Amerika'da hayranlık yaratan Hollywood filmleri, Suudi Arabistan'da vePakistan'da ters etki yaratıp, Amerika'nın yumuşak gücünü azaltabilmektedir.Sonuç21. yüzyılda güç uygulamaları, sert ve yumuşak kaynaklarının oluşturduğu birkarışıma dayanacaktır. Türkiye, ulus-devlet yapısındaki kurgusal ve yapısal sorunlarınedeni ile politika ve strateji üretememekte, günü kurtarmaya yönelik reaktif vegüvenlik eksenli politika arayışlarına devam etmektedir. Türkiye, sadece SilahlıKuvvetlerinin caydırıcılığına dayanan; reaktif ve ulusal güvenlik endeksli güvenlikkonseptini aşarak “ulusal çıkar endeksli” ve yumuşak gücün tüm unsurlarını bir güçprojeksiyonu içinde birleştirmiş yeni bir güvenlik kurgusuna ihtiyaç duymaktadır 13 .Her ülkenin olduğu gibi Türkiye'nin de uluslararası alanda hak ettiği yere ulaşmasıiçin etkide bulunabileceği ve Türkiye'yi sürekli bir çekim merkezi haline getirecekyeterince yumuşak güç kaynakları vardır. Türkiye'nin yumuşak gücünün temelinde,bir ölçüde Osmanlı mirası, ama esas olarak Atatürk ve arkadaşlarının yokluklar içindeve tüm direnişlere karşın hayata geçirdikleri "Cumhuriyet Projesi" yatmaktadır.13 Önerilen yumuşak güç kurgusu için bakınız; Sait Yılmaz: Güç ve Politika, ALFA Yayınları,(İstanbul, 2008), 4. Bölüm.36
<strong>TURAN</strong>-<strong>SAM</strong> * YIL: <strong>2011</strong> * CİLT: 3 * SAYI: 12 * <strong>SONBAHAR</strong> <strong>2011</strong><strong>TURAN</strong> STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DERGİSİwww.turansam.org(4)GAGAUZLARIN MİLLİ LİDERİ MİHAİL ÇAKIRDr. Güllü KARANFİLKomrat Devlet Universiteti(Moldova –Gagauz Yeri)Her bir toplumun kaliteli bir yaşam sürebilmesi için, ruhi ve manevigidalanması gerekmektedir. Bu açıdan Basarabiya`da yaşayan gagauzların 19-20. yy.milli ve ruh lideri Mihail Çakır`ı örnek gösterebiliriz.Gagauz Türklerinin ünlü bilim adamı olan Mihail Çakır 1861yılındaBasarabiyanın Çadır kasabasında doğdu. 1790 yılında, o zaman Gagauzların yoğunyaşadığı Bulgarıstanın Kara deniz kenarında bulunan Şabla şehrinden göç eden YançuÇorbacıoğlunun soyundan çekiliyor. Belgelere göre, önce Basarabiyanın Ployeştkasabasına yaşayan Çakır ailesi, çok zor koşullar içinde, çıraklık ve çobannık yapmış,bir müddet sonra 25 aile terkibinde Ployeştten Balş adlı bir zenginin topraklarınagelmişler ve burada Çadır kasabasının temelini koymuşlar. Burada sıkıntı yaşayanÇakır aylesi aynı kaderi paylaşan diğer gagauz aileleri ile birlikte daha sonraBasarabiyanın boş topraklarına göç ediyorlar. Böylece, bu gün Gagauziyanınterkibinde üç şehirden biri olan Çadır ( daha sonra Çadır-Lunga) adlı daha bir köyüntemelini koymuş oldular.Sonra M. Çakır bu göç için şöyle yazacak: ”Açan Basarabiya, Bucak açılmışkolonistlär için ozaman bulgarlar, gagauzlar hem taa başka insannar başlamışlaryerleşmää Bucakta, ama ki yerleşmäk olsun ii hem kolonistlerin arasında olsun sıra,disţiplina hem raatlık hem ii yaşamak, uzlaşmak, padişah iisözlü I Aleksandr düzdükurduBasarabiyada bir Zaabitlik Kolonistlär için, hem de kolonistlerä koydukomendant, baş zaabiti gubernatoru General-leytinantı İvan Nikitiç İnzovu”.İlime ve bilgilere büyük merak gösteren Mihayıl Çakır, 1881de Kişinev RuhSeminariyasını bitirince Kişinev şehrindeki erkekler için ruhani okulda çalışmayabaşlar.Burada işlerken genç M.Çakır Rusyanın politikasıyla da ilgilenir. O zamanlarRus İmperiyasında azınlık sayılan yüzlerce halkın dil sorunları ortaya çıkar ve M.Çakır Rusyanın Milli Eğitim Bakanlığına bir mektup yazar “Basarabiyada yaşayaninsanlar lafederlär ana dilindä. Bu sebepä görä lääzım tiparlamaa moldovan dilindäşkola kitapları, sözlüklär...” (1, 17).Böyle 1900 yıldan başlayarak moldovan, rus ve gagauz dilini mükemmel bilenM. Çakır hem gagauzlara hem de Moldovannara deyni okul kitapları ve sözlüklerhazırlamağa başlar.Rus araştırmacısı, o zamanlar Gagauz köylerinde görevde olan V. Moşkov“Bender vilayetinin gagauzları”adlı kitabında Çakırın 1895 yılında Din kitabı olanİvangeliyeyi gagauz diline çevirdiğini yazıyor. M. Çakırin kitapları arasında bir sıramoldovanlar için kitaplarla yanaşı,1. Besarabiyalı gagauzların istoriyası(tarihi),2. Prut ve Nistru arası Moldovadaki kasaba ve köylerin türk-tataradlarının açıklamaları ve bu adlarla ilgili bazı legendalar”,3. Gagauzca-rumınca sözlük Basarabiyalı gagauzlar için,4. Gagauz düün adetleri,Rusçadan gagauzçaya bir sira dua kitaplarını çevirmiş:37