19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tercemesi: 166.]<br />

¥ Şühûd <strong>ve</strong> müşâhede zıllerde olur. 1/118. [Mektûbât Tercemesi:<br />

166.]<br />

¥ Şühûd-ı hak. 1/290. [Mektûbât Tercemesi: 447.]<br />

¥ Şühûd-ı hak, sülûkun nihâyetinde hâsıl olan mutlak fenâdan<br />

önce olamaz. Buna şühûd denilmesi, kelime bulunmadığı<br />

içindir. Ve yoksa, bilinenden bilinmiyene yol yokdur.<br />

1/287. [Mektûbât Tercemesi: 426.]<br />

¥ Şühûd, ma’rifet <strong>ve</strong> hayret, sâlikin kendisindedir. Dışarıdan<br />

değildir. 1/30. [Mektûbât Tercemesi: 49.]<br />

¥ Şühûd vilâyetde olur. Rü’yet nübüv<strong>ve</strong>tde olur. 1/260.<br />

[Mektûbât Tercemesi: 326.]<br />

¥ Şühûd, Allahü teâlâya kavuşmak [görmek] ma’nâsına<br />

kullanılmışdır ki, bu devlet [ni’met] dünyâda bâtına [kalbe]<br />

mahsûsdur. Kâmil kimsenin kalbi [bâtını] Allahü teâlâya te<strong>ve</strong>ccüh<br />

etmiş olup, zâhiri, ehl-ü i’yâlin [çoluk-çocuğun] işlerinde<br />

olur. 2/77.<br />

¥ Şühûd-i tenzîhî matlûbdur. [Tenzîh edilen şühûd istenilir.]<br />

Kesretin şühûdü lezzet <strong>ve</strong>rirse de, i’tibârı yokdur. [Şühûdün<br />

mahlûklar ile alâkası olmamalıdır.]. 1/174. [Mektûbât Tercemesi:<br />

216.]<br />

¥ Şeh<strong>ve</strong>t mâni’aları <strong>ve</strong> nefsin gadabının istilâsı mevcûd<br />

iken, islâmiyyetin emri üzere amel etmek, bu vaktin gayrisinde<br />

yapılan amelden kat-kat üstün <strong>ve</strong> kıymetlidir. Zîrâ,<br />

zahmet sebebi <strong>ve</strong> mihnet sebebi ile olan mâni’ler, onun şânını<br />

göklere çıkarır. 3/35. [Se’âdet-i Ebediyye: 116.]<br />

¥ Şey, zıddiyle anlaşılır. Hayra şer, kemâle naks aynadır.<br />

3/58.<br />

¥ Şey’in kendisi ile ilmdeki sûreti arasında fark vardır.<br />

İlmdeki sûret, şey’in benzeri <strong>ve</strong> misâlinden gayri değildir.<br />

[Televizyondaki şekller <strong>ve</strong> ho-parlördeki sesler de, bunların<br />

kendileri değildir.] 3/100.<br />

– 104 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!