19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

¥ Zeytine, yetmiş Peygamber, bereket ile düâ etmişdir.<br />

4/113.<br />

¥ Zeytinin en çok fâidelisi [fâidesi çok olanı], Şâmda yetişir.<br />

Mübârek bir ağaçdır. 4/113.<br />

– S –<br />

¥ Sâlike iki şey lâzımdır. Muhabbet-i şeyh <strong>ve</strong> devâm-ı<br />

zikr. [Hocasını sevmek <strong>ve</strong> devâmlı zikr etmek.] 4/198.<br />

¥ Sâlikin, murâdını taleb eylemesi [kendi murâdını istemesi]<br />

Hakkın murâdını red etmesi demekdir. 6/67.<br />

¥ Sâlik, istek <strong>ve</strong> arzûlarından kurtulup, Hakkın irâdesiyle<br />

hareket edince [teslim olunca], meşîhat makâmına yakışır.<br />

Bu hâl ise, vilâyetin birinci (ilk) kemâlidir. 4/?<br />

¥ Sâlik [tesavvuf yolcusu] ev<strong>ve</strong>lâ kendi kulluğunu izhâr<br />

edip <strong>ve</strong> nefsine kulluk etmekden <strong>ve</strong> hevâsına tapmakdan <strong>ve</strong><br />

hayâlindeki putları Mevlâya ortak koşmakdan [kendi başına<br />

hareket etmekden] halâs bulmak zarûrî olarak lâzımdır.<br />

5/26.<br />

¥ Sâlik kendi isteklerinden kurtulmadıkça <strong>ve</strong> kalbinde<br />

Hak sübhânehüden gayri hiçbir maksûdu kalmayıp, eşyâya<br />

te’alluk eden [bağlanan] ilmi <strong>ve</strong> sevgisi kopmadıkça,<br />

yükseklere [Allahü teâlâya, o yüce makâma] yol bulamaz.<br />

6/67.<br />

¥ Sâlik-i müsteide [istidâd sâhibi bir sâlike] dahâ tarîkati<br />

ilk öğrendiği günde, kalbin fenâsından nişân ayân oldu. [Fenâ<br />

makâmından işâret görünür.] 4/235.<br />

¥ Sâlik-i reşîd [doğru yolu tutan sâlik] zikr <strong>ve</strong> fikre devâm<br />

edip, ikbâl <strong>ve</strong> te<strong>ve</strong>ccühün devâmına [mesûd, se’âdetli<br />

olmanın <strong>ve</strong> doğru yolda bulunmanın devâmlı olmasına], zıd<br />

olanlardan yüz çevirip <strong>ve</strong> ezelî inâyet tâlibin hâline şâmil<br />

oldukda, tedrîcen onun kalbini sultân-ı zikr istilâ eder. Bir<br />

hâl üzere ki kalbin zikri devâmlı olur. [Devâm eder]. Zâhirin<br />

gafleti kalbe sirâyet eylemez. Zâhir [dış, beden] ne ile<br />

meşgûl olursa, gerek gâib olsun, gerek hâzır olsun <strong>ve</strong> gerek<br />

– 294 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!