19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

nünde seyr eyledikde, aslda <strong>ve</strong> aslın aslında seyr sâhibidir.<br />

Ve mu’âmelesi ondan yükseklere terakkî eyledikde, bu ismle<br />

tesmiye olunmaz. [Bu isme bağlı değildir.] Aslları dahî zıller<br />

[gölgeler] gibi yolda [yolculukda] geçer. Bil cümle esmâ<br />

<strong>ve</strong> i’tibârât [esmâ <strong>ve</strong> i’tibârâtın temâmı] bu makâmdan hâricdir.<br />

Ve kelâm-ı mecîd [Allahü teâlânın kelâmı] bu yüksek<br />

makâmda dâhil olduğu için, çâresiz bu hâl tilâ<strong>ve</strong>t ile kuv<strong>ve</strong>tlenir.<br />

[Kur’ân-ı kerîm okumakla kuv<strong>ve</strong>tlenir.] 4/224.<br />

¥ Sâlik, kendi sıfat <strong>ve</strong> kemâlâtını Hak teâlânın sıfat <strong>ve</strong> kemâlâtı<br />

görmek, tecellî-i sıfatdandır. Kemâl-i tecellî oldur ki,<br />

bu zıllerin kendi aslına <strong>ve</strong> ademin dahî adem-i mutlaka [yokluğun<br />

dahî mutlak yokluğa] döndüğünü anlayıp, kendini sıfatdan<br />

ayrı [uzak] bula <strong>ve</strong> kendini yokluk sahrâsına atmış<br />

ola. 5/58.<br />

¥ Sâlikin mebde-i te’ayyünü olan isme erişmesi <strong>ve</strong> onda<br />

fenânın ele geçmesi, insanın kemâl mertebesi değildir. Nitekim,<br />

vilâyet bu fenâya bağlıdır. Lâkin bu kavuşmada çok<br />

mertebeler vardır. Ve bu ismin o kadar zılleri vardır ki, sâlik<br />

her bir zılle vâsıl olduğu zemânda, o zıl sâlike asl unvânı [ismi]<br />

ile görünüp, sâliki o noktaya kavuşdurur. Hangi sâhib-i<br />

devletdir ki, asla vâsıl ola. [Asla vâsıl olan, devlet sâhibidir.]<br />

Bu makâm, sâliklerin muradlarına nâil olamadıkları <strong>ve</strong><br />

ayaklarının kaydığı makâmdır. 5/60.<br />

¥ Sâlikin mebde-i te’ayyünü şu’ûn mertebesinden ise,<br />

ayn-ı sâbiteye kavuşma <strong>ve</strong> onda fenâdan sonra, ayn <strong>ve</strong> eser<br />

zevâl bulur. Zîrâ şu’ûnun âlem ile hiç münâsebeti yokdur.<br />

Zîrâ, âlem zıll-ı sıfatdır. Zıll-ı şu’ûn değildir. [Sıfatın zıllıdir,<br />

şu’ûnun zıllı değildir.] Şimdi bir şânda fenâ, onun mutlak<br />

fenâsını müstelzim [lâzım gelen] <strong>ve</strong> ayn <strong>ve</strong> eserini izâle<br />

eder. [Ortadan kaldırır.] Eğer ayn-ı sâbite-i sâlik, makâm-ı<br />

sıfatdan ise, ona fenânın erişmesi, vücûd-i sâliki umumî<br />

olarak mahv edici olmaz. Ve eserini ortadan kaldırmaz.<br />

5/84.<br />

¥ Sâlikde kemâl husûlü [kemâlin hâsıl olması] dört derece<br />

üzeredir. Birinci derece, imkân derecelerini kat’ edip,<br />

kendi mebde-i te’ayyünü olan isme kavuşmakdır ki, fenâ-<br />

– 297 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!