19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

mak olup, bu da Allahü teâlâda fânî olmağa bağlıdır. 4/99<br />

¥ Bedenlerin uzaklığı, kalblerin uzaklığına sebeb değildir.<br />

4/175.<br />

¥ Ba’zı âyet-i kerîmelerin te’vîlleri. 4/52<br />

¥ Bekânın hâsıl olmasında yorulma ki, tâm fenâdan sonra,<br />

uğraşmaksızın, fadl <strong>ve</strong> ihsân ederek, bekâ ile müşerref kılarlar.<br />

6/38<br />

¥ Bekâ, ilâhî ismlerin <strong>ve</strong> cil<strong>ve</strong>lerin sâlikde görünmesidir.<br />

4/50. [Hak Sözün Vesîkaları: 328, Kıyâmet <strong>ve</strong> Âhıret: 161.]<br />

¥ Bekâ <strong>ve</strong> fenâ dâimîdir. Aynı fenâda bâkî, aynı bekâda<br />

fânîdir. 4/154<br />

¥ Bekâ-yı zâtî ile müşerref olan bir ârif-i kâmil, cemâlini<br />

merâyâ-ı âlemde [âlem aynalarında], müşâhede eder. Âlem<br />

onun zuhûr yeri <strong>ve</strong> tafsîlidir. Zâtı, efrâd-ı âlemde sârî olup<br />

[âlemde bulunan herşeyde sirâyet edip], külli eczâsını [bütün<br />

cüzlerini] ihâta eylediği gibi, bütün âleme de muhît olur.<br />

4/139.<br />

¥ Bekâ, vilâdet-i sâniyedir ki, vücûd-i mevhûmdan [Bekâ,<br />

ikinci bir doğuşdur ki, mevcûd-i mevhûmdan kurtulup] münhali’<br />

olup, vücûd-ı mevhûble [ihsân olunmuş bir vücûd ile]<br />

mevcûd olmakdır. 6/161<br />

¥ Belâ, se<strong>ve</strong>nin matlûbdan başkasına iltifât etmesine mâni’<br />

olup, mahbûba götüren [ulaşdıran] kemend-i mahbûbdur.<br />

4/54<br />

¥ Beldeler, menziller <strong>ve</strong> köylerin acâibi <strong>ve</strong> garâibi vardır.<br />

Hânenin sâhibinin hâneye özel yakınlığı vardır. Ve komşuluk<br />

hakkı vardır. Ve onun berekâtından nasîblenmek gerekdir.<br />

6/194<br />

¥ Belâlar ondan <strong>ve</strong> def’i dahî ondandır. Ve herbirinin<br />

muayyen vakti vardır ki, takdîm <strong>ve</strong> te’hîri mümkin değildir.<br />

Her ecel için yazılmış bir kitâb [vakt] vardır. Izdırâb fâidesizdir.<br />

5/42 [Hak Sözün Vesîkaları: 339.]<br />

¥ Bende-i makbûl [makbûl kul] o kimsedir ki, devâm-ı<br />

– 248 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!