19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

duğu gibi, bunu bilmemek de ayrı günâhdır.]<br />

Kalbe âid bilgileri, ya’nî ilm-i ahlâk öğrenmek, her erkeğe<br />

<strong>ve</strong> kadına farz-ı ayndır. Meselâ (Hıkd) “ya’nî kin bağlamak”,<br />

(Hased) [Başkasında bulunan ni’metin onda olmayıp,<br />

kendinde olmasını istemekdir. Onda olduğu gibi, kendisinde<br />

de olmasını istemek hased değildir. Buna (Gıbta)<br />

etmek, imrenmek denir ki sevâbdır], (Kibr) [Kendini büyük<br />

bilmek, üstün görmekdir. Kibrli olana karşı kendini büyük<br />

göstermek, kibr olmaz. Sadaka <strong>ve</strong>rmek gibi sevâb olur],<br />

(Sû’i zan) etmek [İyi insânı fenâ bilmek] gibi şeylerin harâm<br />

olduğunu öğrenmek, her mü’mine farz-ı ayndır. Görülüyor<br />

ki, îmânı, ya’nî Ehl-i sünnet i’tikâdını kısaca öğrenmek <strong>ve</strong><br />

iyi <strong>ve</strong> kötü huyları öğrenmek, farz-ı ayndır. Ya’nî, herkesin<br />

öğrenmesi farzdır. Abdesti, guslü, nemâzı <strong>ve</strong> orucu <strong>ve</strong> harâmları<br />

da, her müslimânın öğrenmesi farz-ı ayndır. Cenâze<br />

nemâzını, ölüye hizmeti <strong>ve</strong> san’at <strong>ve</strong> ticâret bilgilerini (<strong>ve</strong><br />

bugünün silâhlarını yapmak <strong>ve</strong> kullanmak için, fen bilgilerini<br />

iyi) öğrenmek farz-ı kifâyedir. Ya’nî lâzım olan kimselerin<br />

öğrenmesi farz olup, başkalarına farz olmaz. Fekat, lüzûmu<br />

kadar kimse öğrenmezse, bütün müslimânlar, hükûmet<br />

<strong>ve</strong> millet, büyük günâha girer. Meselâ, doktor olacak<br />

kimsenin lise <strong>ve</strong> tıbbiyyede okuması farz olup, mühendis<br />

olacak kimsenin tıbbiyyede okuması farz değildir. İbni Âbidîn<br />

“rahmetullahi aleyh” (Dürr-ül-muhtâr) şerhinde, ön<br />

sözde diyor ki: (Ulûm-i nakliyyeden ya’nî din bilgilerinden<br />

kendine lâzım olanları öğrenmek farz-ı ayndır. Bundan fazlasını<br />

öğrenmek <strong>ve</strong> ulûm-i akliyyeden fâideli olanları öğrenmek<br />

farz-ı kifâyedir). Nemâzda kırâ’eti anlatırken diyor ki:<br />

(Bir âyet ezberlemek, herkese farz-ı ayndır. Fâtihayı <strong>ve</strong> üç<br />

âyet <strong>ve</strong>yâ bir kısa sûre ezberlemek vâcibdir. Kur’ân-ı kerîmin<br />

hepsini ezberlemek farz-ı kifâyedir. Kendine lâzım olmıyan<br />

fıkh bilgilerini öğrenmek, hâfız olmakdan dahâ iyidir).<br />

Beşinci cildde buyuruyor ki: (Başkalarına öğretmek<br />

için ilm öğrenmek, kendi işlemesi için öğrenmekden dahâ<br />

sevâbdır).]<br />

Yavrum! Hak teâlâ, sana çok lutf <strong>ve</strong> ihsân ederek, bu<br />

– 208 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!