19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dir. 5/36 [Hak Sözün Vesîkaları: 336.]<br />

¥ Dînül mer’i dînü halîlihi. “Kişinin dîni, arkadaşının dîni<br />

gibidir.” 4/14.<br />

– Z –<br />

¥ Zât-i baht [Zât-i teâlâ] celle <strong>ve</strong> alâ mertebesinde nisbet-i<br />

vücûd yokdur. Ve nisbet-i imtinâ’i adem dahî yokdur.<br />

Nisbet-i vücûb-ı vücûd peydâ oldukda, onun mukâbili olan<br />

nisbet-i imtinâ-i adem dahî zâhir olur <strong>ve</strong> nisbet-i vücûb-ı<br />

vücûda müteferri’ olan istihkak-ı ibâdet dahî zuhûra gelir.<br />

4/68<br />

¥ Zât-i teâlâ hiçbir vakt sıfat <strong>ve</strong> şuûnâtdan münfek olmaz.<br />

[Allahü teâlâyı arayan sıfat <strong>ve</strong> şuûnâtla karşılaşır. Bunlar ondan<br />

ayrılmaz.] 4/47<br />

¥ Zât-i baht-ı ilâhî bî-mülâhaza-i esmâ <strong>ve</strong> sıfat, te<strong>ve</strong>ccüh<br />

<strong>ve</strong> murâkabe <strong>ve</strong> tasavvur <strong>ve</strong> te’akkulden [akl erdirmekden]<br />

berterdir [pek yüksekdir]. Vâsıl-ı zât-ı baht olup, vasl-ı üryâni<br />

ile mümtaz olan ârifin muhabbet-i zâtiyye hükmünce<br />

zât-i baht ile maiyyeti vardır ki, ol makamda sıfatdan melhuz<br />

yokdur. Fekat bu infikâk, muhabbetde <strong>ve</strong> ibtilâdadır.<br />

5/119<br />

¥ Zât-i teâlâ var olmasında hiçbirşeye muhtac değildir.<br />

Ve Zât-i teâlânın hakîkati <strong>ve</strong> mâhiyyeti vücûd değildir. Vücûdu,<br />

varlığı başkasına muhtac olmadığı gibi, Allahü teâlânın<br />

hakîkati, o varlıkdan ibâretdir demek ma’nâsızdır. Kendi<br />

varlığı ile hâricde mevcûd olan bir zâta, başkalarına olan<br />

sıfat, başkaları ile bulunabilen bir kelimeyi ism <strong>ve</strong>rmeğe ne<br />

lüzûm vardır. Hak teâlâ, nisbetlerin <strong>ve</strong> i’tibârların ötesindedir.<br />

Hak teâlânın zâtına adem mukâbildir demek ma’nâsızdır.<br />

Zîrâ yokluğun karşılığında bulunan vücûd başkadır ki,<br />

olmak <strong>ve</strong> meydâna gelmek ma’nâsınadır. 4/230 [Se’âdet-i Ebediyye:<br />

959.]<br />

¥ Zât-i baht-i teâlâ mertebesinde ârifin nasîbi, matlûbdan<br />

gayri değildir. Pes isbât-i muhabbet dahî yokdur ki,<br />

mertebe-i sıfatdadır. Bu sözün tafsili, Mebde’ <strong>ve</strong> Mu’ad risâ-<br />

– 278 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!