19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

¥ Seyr-i enfüsî <strong>ve</strong> seyr-i âfâkî, vilâyetin rüknleridir ki, ikisi<br />

hâsıl olmadıkça, vilâyet tasavvur edilemez. 2/50. [Se’âdet-i<br />

Ebediyye: 948.]<br />

¥ Seyr-i âfâkî <strong>ve</strong> seyr-i enfüsî, ilmül-yakîn dâiresinden dışarıya<br />

çıkamaz. 2/57.<br />

¥ Seyr-i âfâkî <strong>ve</strong> seyr-i enfüsî nihâyete ulaşdıkda, sülûk <strong>ve</strong><br />

cezbe işi temâm olur. 2/42. [Se’âdet-i Ebediyye: 933.]<br />

¥ Seyr-i ilallahı <strong>ve</strong> seyr-i fillahı geçdikden sonra, ancak<br />

zûlmânî perdeler fark edilmiş [aradan kaldırılmış] olur. 2/42.<br />

[Se’âdet-i Ebediyye: 933.]<br />

¥ Seyr-i fillahdan sonra, yükselme hâsıl olursa, ismlerin<br />

<strong>ve</strong> sıfatların <strong>ve</strong> şu’ûnâtın aslı olan bir dâire <strong>ve</strong> sonra bunun<br />

aslı ikinci bir dâire, nihâyet bunun aslı bir kavs açığa çıkar.<br />

Bu üç asl zât-i teâlânın zâtında değildir. [Zâtı bunlardan münezzehdir.]<br />

Bu üç aslın tam hâsıl olması nefs-i mutmainneye<br />

mahsûsdur. 2/91.<br />

¥ Seyr <strong>ve</strong> sülûkda her ne ki görülür <strong>ve</strong> işitilirse, i’tibâr<br />

edilmemesi lâzımdır. Eğer, bu, çoklukda birliği görmek olsa<br />

da, kıymet <strong>ve</strong>rmemeli, yok etmelidir. Çünki o vahdet hiçbir<br />

çoklukda bulunmaz. Görünen vahdetin kendi değil, benzeridir.<br />

1/240. [Mektûbât Tercemesi: 299.]<br />

¥ Seyr <strong>ve</strong> sülûkde tam ifâde, bu âyet-i kerîmedir. “Sizin<br />

yanınızdaki tükenir. Allah indindeki bâkîdir.” Seyr <strong>ve</strong> sülûk<br />

ilmde hareketden ibâretdir ki, nasıl olduğundan bahs etmekdir.<br />

Bu mahalde hareketin yeri yokdur. Ve seyr-i ilallah<br />

ilmin hareketinden ibâretdir ki, aşağı ilmden, yüksek ilme<br />

gidip, geçip, o yücelikden başka bir yüceliğe varır. Tâ mümkinler<br />

ilminin temâmını geçmek <strong>ve</strong> cümlesini geçdikden<br />

sonra vâcib-i teâlâya âid ilmlere ulaşılır ki, buna da fenâ denir.<br />

Seyr-i fillah demek, Allahü teâlânın ismleri, sıfatları,<br />

şü’ûn <strong>ve</strong> i’tibârâtı <strong>ve</strong> takdîsâtı <strong>ve</strong> tenzîhâtı mertebelerinde<br />

ilmin ilerlemesi demekdir. Böylece anlatılamıyan, işâretle<br />

bildirilemiyen <strong>ve</strong> ism <strong>ve</strong>rilemiyen <strong>ve</strong> birşeye benzetilemiyen,<br />

kimsenin bilemediği, anlıyamadığı mertebeye varılır.<br />

Bu seyre, Bekâ denir. Üçüncü seyre, Seyr-i anillahı billah<br />

– 97 – Kıymetsiz Yazılar – F:7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!