19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ma’rûf, tavk-ı beşerden [belli beşerin gücünden] hâricdir.<br />

Herkes, bu adem-i idrâk derdine mübtelâdır. 5/86.<br />

¥ Vüsûl, isneyniyyeti muhbir <strong>ve</strong> bekâ-yı vâsılı muş’irdir.<br />

Pes [öyle ise] vusldan güzer edip [geçip], nef-yi sırfa <strong>ve</strong> hayrete<br />

gelmek gerekdir. 5/149.<br />

¥ Vefât eden bir şahsın üzerinde bir şahsın hukûku [hakkı]<br />

var ise, meselâ deyn [borç] <strong>ve</strong> gayri gibi, onun rûhunu<br />

yükseklere götürmezler. Ve yükselmekden men’ ederler. Tâ<br />

ki, o meyyitin tarafından [yakınlarından] biri hakkı edâ ede.<br />

Hak edâ olundukda, bu habsden kurtulur. Hadîs-i şerîfdeki<br />

hükm, o şahsa mahsûsdur ki, onun rûhuna bu dünyâ hayâtında<br />

yükselmek vâkı’ olmamışdır. Ammâ, Allahü teâlânın celle<br />

sultânühü keremi ile, dünyâ hayâtında bu te’allukât mevcûd<br />

iken, onun rûhu yükselmiş ise, ölümden sonra dahî, yükselmek<br />

vâki’ olur. Eğer rûhu dünyâda habs edilmiş <strong>ve</strong> kafesde<br />

ise, <strong>ve</strong>fâtdan sonra yükselmesi, hukûkun edâsına bağlıdır.<br />

4/19.<br />

¥ Vefât-ı ehibbâ [dostların <strong>ve</strong>fâtı] haber-i vahşet eserinin<br />

istimâ’ında o kadar gam <strong>ve</strong> keder zâhir olur ki [meydâna<br />

gelir ki] yazmak mümkin değildir. Lâkin Allahü teâlânın<br />

takdîri ile <strong>ve</strong> irâdesi ile olduğundan, sabr <strong>ve</strong> şekîb <strong>ve</strong> tehammül<br />

<strong>ve</strong> teslîm <strong>ve</strong> rızâ ile tehammülden gayri çâre yokdur.<br />

Geçmişleri düâ <strong>ve</strong> Fâtiha ile yâd etmeli <strong>ve</strong> sevindirmelidir.<br />

Ferdâ [yarın] bizler de, o cemâ’ate dâhil olup, ev, bark<br />

<strong>ve</strong> evlâdlardan ayrılıp <strong>ve</strong> onlara <strong>ve</strong>dâ’ edeceğimiz muhakkakdır.<br />

Âhiret sermâyesini âmâde kılıp [âhırete hâzırlanıp]<br />

<strong>ve</strong> kabr <strong>ve</strong> kıyâmeti gözleyip, âhıret fikri ile olmak lâzımdır.<br />

5/75.<br />

¥ Vakt-i amelde [amel vaktinde] ecr taleb edip <strong>ve</strong> onunla<br />

kalmak, kendini ecrden mahrûm eylemekdir. 4/61.<br />

¥ Vakt çok azîzdir [kıymetlidir]. En azîz <strong>ve</strong> kıymetli şeyler<br />

için kullanmak gerekdir ki, bu da, sâhibine hizmet etmekdir.<br />

6/190.<br />

¥ Vakt-i hâbde [uyku vaktinde], on kerre Lâ havle <strong>ve</strong> lâ<br />

kuv<strong>ve</strong>te illâ billah, diyeler. 5/33.<br />

– 388 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!