19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

det edilecek yalnız O vardır.] 1/63. [Mektûbât Tercemesi: 99.]<br />

¥ Kelime-i tevhîd, terâzinin bir kefesine, gökler <strong>ve</strong> yer diğer<br />

kefesine konsa, bu kelimenin kefesi, diğer kefeden ağır<br />

olur. “Hadîs-i şerîf.” 2/9 [Se’âdet-i Ebediyye: 372.], 2/37 [Se’âdet-i<br />

Ebediyye: 910.]<br />

¥ Kelime-i tevhîd, tarîkat <strong>ve</strong> hakîkat <strong>ve</strong> islâmiyyeti ihtivâ<br />

etmekdedir. 2/46. [Se’âdet-i Ebediyye: 902.]<br />

¥ Kelime-i tevhîdde, “Lâ ilâhe”nin ma’nâsı, Hak üzere<br />

başka ma’bûd yok demekdir. 2/8. [Se’âdet-i Ebediyye: 753.]<br />

¥ Kelime-i tevhîdin ma’nâsı, tarîkatda, sona kavuşmuş<br />

olanlara göre, Allahdan başka ma’bûd yokdur ki, islâmiyyet<br />

dahî böyledir. Başka mevcûd yokdur, başka maksûd<br />

yokdur demek, başlangıcda <strong>ve</strong> yolda [ortada] olanlara göredir.<br />

3/77.<br />

¥ Kelime-i şehâdeti, sâdece söylemek kifâyet etmez. Bunu<br />

münâfıklar da ağızlarına alırlar [söylerler]. Emrlere uymak<br />

lâzımdır. 3/17. [Se’âdet-i Ebediyye: 102.]<br />

¥ Ba’zı oruc tutanlar vardır ki, onun orucdan eline geçen,<br />

açlık <strong>ve</strong> susuzlukdur. “Hadîs-i şerîf.” 2/53.<br />

¥ Bizim aklımızın ölçüsüne göre, bilinen kemâlât, noksanlığın<br />

kendisidir. 2/8. [Se’âdet-i Ebediyye: 753.]<br />

¥ Zâhirî kemâlât ile bâtınî kemâlâtı bir arada bulunduran<br />

kimse kibrit-i ahmerdir. [Bulunmaz bir hazînedir.] Ya’nî azîz<br />

<strong>ve</strong> nâdirdir. 2/57.<br />

¥ Vilâyet olgunluklarında, nefs mutmainne iken, bedenin<br />

maddeleri, serkeşlik <strong>ve</strong> isyândan uzak [kurtulmuş] değildir.<br />

Nübüv<strong>ve</strong>t kemâlâtında, bedenin maddeleri de, aşırılıkdan<br />

kurtulmuşlardır. 2/50. [Se’âdet-i Ebediyye: 948.]<br />

¥ Vilâyet kemâlâtı, sâlik yükselirken, birbirinden ayırd<br />

edilip, bir asldan diğer asla, ilerlemekdir. Nübüv<strong>ve</strong>t kemâlâtı<br />

başlayınca, mu’âmele-i icmâl <strong>ve</strong> besâtat-i sırfa [işin özüne<br />

<strong>ve</strong> basitliğe] vâsıl olur. 2/99. [Se’âdet-i Ebediyye: 515.]<br />

– 153 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!