19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

¥ Aklın anlıyamadığı işleri, ilâhî nûrdan gayri ile bilmek<br />

mümkin değildir. 3/44. [Se’âdet-i Ebediyye: 756.]<br />

¥ İnsanların aklları, yaratıcıyı isbâtdan âcizdir. 3/17.<br />

[Se’âdet-i Ebediyye: 102.]<br />

¥ Akl, tasfiye <strong>ve</strong> tezkiyeden sonra, ilâhî makâm ile münâsebet<br />

kurar. Fekat, yanılmak <strong>ve</strong> unutmak ondan ayrılmaz.<br />

Vâhime, mütehayyile, gadab <strong>ve</strong> şeh<strong>ve</strong>tden ayrılmaz. 1/266.<br />

[Mektûbât Tercemesi: 350.]<br />

¥ Aklın tasfiye <strong>ve</strong> tezkiyesi, sâlih amellerin yapılmasına<br />

bağlıdır. 1/266. [Mektûbât Tercemesi: 350.]<br />

¥ Akl erbâbı, ya’nî felsefeciler, nefsden ba’zan rûhu,<br />

ba’zan kalbi kasd eder. Onlar nefs-i emmâreyi mücerred<br />

mefhûmlardan [âlem-i emrden] sayarlar. Kalb <strong>ve</strong> rûhun ismini<br />

bilmezler. 3/91.<br />

¥ Ukalâ [akla tâbi’ olanlar], ma’lûm için, zihnde sûret hâsıl<br />

edip, onun meydâna gelmesi zihndedir. İlmde değildir,<br />

derler. Son devr sofiyyesine göre, o sûret ilmde hâsıldır.<br />

3/114.<br />

¥ Allahü teâlânın bir kulundan yüz çevirdiğinin alâmeti<br />

[sevmediğinin alâmeti], onun mâlâya’nî ile meşgûl olmasıdır.<br />

“Hadîs-i şerîf”. 2/60. [Se’âdet-i Ebediyye: 480.]<br />

¥ İlm iki kısmdır. İlm-i ahkâmı fıkh, ilm-i i’tikâdı kelâm<br />

[ahkâmı bildiren fıkh ilmi, i’tikâdı bildiren kelâm ilmi], ilmleri<br />

kendinde toplamışdır. 1/268. [Mektûbât Tercemesi: 383.]<br />

¥ İlm, inkişâfdan [tekâmülden] ibâretdir. Bu inkişâf ihâta<br />

ile olursa, ilm-i husûlîdir [çalışarak ele geçen ilmdir].<br />

3/114.<br />

¥ İlm, ma’lûmun sûretinden ibâretdir ki, bunun ilmde husûlî<br />

<strong>ve</strong> hulûlî [girmesi, hulûl etmesi] ne ma’nâya olur, [ne<br />

ma’nâsı olur.]. 3/114.<br />

¥ İlm-i husûlî <strong>ve</strong> ilm-i hudûrî bir vaktde cem olur. İki<br />

ilm-i hudûrî cem’ olmaz [birlikde olmaz]. 1/306. [Mektûbât<br />

Tercemesi: 490.]<br />

– 128 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!