19.03.2018 Views

Kiymetsiz Yazilar - Imami Rabbani Ahmed Faruki Serhendi Hz. ve Muhammed Masum Hz. Mektubatlarindan - Hazirlayan Huseyin Hilmi Isik

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i Elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretlerinin üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından ve oğulları Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin de üç cild (MEKTÛBÂT) kitâbından, uzun bir çalışma sonunda çıkarılan kıymetli cümleler, Elif-ba sırasına göre tanzîm edilmiş, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine okunmuşdur. Dikkat ile dinledikden sonra, bunun adı (Kıymetsiz Yazılar) olsun demişdir. Okuyanın hayreti üzere, anlamadın mı, (Bunun kıymetine karşılık olabilecek birşey bulunabilir mi?) buyurmuşdur. Son sayfasında şu cümleler yer almakdadır: (Fırsat ganîmetdir. Ömrün temâmını fâidesiz işlerle telef ve sarf etmemek lâzımdır. Belki temâm ömrü, Hak celle ve a’lânın rızâsına muvâfık ve mutâbık şeylere sarf etmek lâzımdır....)

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dîn)in dörtyüzaltmışbirinci (461) sahîfesindeki yazıdan da,<br />

böyle olduğu anlaşılmakdadır. (Hakâyık-ı manzûme)de diyor<br />

ki, (fıkh kitâblarında, sâat demek, bir mikdâr zemân demekdir.<br />

Ne<strong>ve</strong>vî, şâfi’î mezhebinde müctehiddir. Hanefîlerin<br />

de, geceleri, böyle ihyâ etmeleri uygun olur). Hakâyık-i<br />

manzûme kitâbı, Mahmûd-i Buhârînin olup iki cilddir <strong>ve</strong><br />

(Manzûme-i Nesefî)nin şerhidir. Kıymetli fıkh kitâbıdır.<br />

Mahmûd-i Buhârî, 671 [m. 1271] senesinde, Buhârâda <strong>ve</strong>fât<br />

etmişdir.]<br />

Zekât <strong>ve</strong>rmek de, islâmın beş şartından biridir. Zekât<br />

<strong>ve</strong>rmek elbette lâzımdır. [Birçok kitâblar, meselâ Murâd<br />

Molla kütübhânesinde, (1113) numaralı (Surre-tül-fetâvâ)<br />

kitâbı ondördüncü sahîfesinde, (Zekât <strong>ve</strong>rmek lâzım olup<br />

da, (o sene <strong>ve</strong>rmeyip), özrsüz gecikdiren günâha girer <strong>ve</strong> şehâdeti<br />

kabûl olmaz) buyurmakdadır.] Zekâtı kolayca <strong>ve</strong>rebilmek<br />

için, altından <strong>ve</strong> gümüşden <strong>ve</strong> ticâret eşyâsından, fakîrlerin<br />

hakkı olan kırkda biri, senede bir kerre [meselâ her<br />

Ramezân-ı şerîf ayında] zekât niyyeti ile ayrılıp, saklanır.<br />

Bütün sene içinde, istediği zemân, zekât <strong>ve</strong>rmesi câiz olanlardan,<br />

dilediğine <strong>ve</strong>rir. Her <strong>ve</strong>rişde, ayrıca zekât için, niyyet<br />

etmeğe lüzûm yokdur. Ayırırken, bir kerre niyyet etmek<br />

yetişir. Herkes, fakîrlere <strong>ve</strong> zekâtdan hakkı olanlara,<br />

bir senede ne kadar <strong>ve</strong>receğini bilir. Buna göre zekâtından<br />

ayırıp saklar. Ayırırken, niyyet etmezse, fakîrlere <strong>ve</strong>rdikleri<br />

zekât olmaz. [Nâfile sadaka olur]. İşte böylece, hem zekât<br />

<strong>ve</strong>rilmiş olur, hem de, her zemân muhtâclara yapdığı yardım,<br />

yerini bulur. Bir sene içinde, fakîrlere yapdığı yardım,<br />

zekât için ayrılandan az olursa, artan zekâtı, yine kendi malından<br />

ayrı saklamalı, gelecek sene ayrılacak olan zekât ile<br />

karışdırıp <strong>ve</strong>rmelidir. Her sene, böyle ayırıp, yavaş yavaş<br />

<strong>ve</strong>rmek câizdir. Yavrum! İnsanların nefsi bahîldir, cimridir,<br />

tama’kârdır. Allahü teâlânın emrlerini yapmakda inâdcıdır.<br />

Onun için, biraz aşırı yazdım. Yoksa, malı da, cânı da, mülkü<br />

de, hep O <strong>ve</strong>rmişdir. Onun <strong>ve</strong>rdiğine el uzatmağa kimin<br />

hakkı vardır? O hâlde zekâtı <strong>ve</strong> uşru se<strong>ve</strong> se<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rmek lâzımdır.<br />

– 213 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!