06.11.2020 Views

baskı demo 2

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı 3 / 2020

“ÖĞRENMEYİ ÖĞRENMEK”

ÖĞRENMEYİ NASIL ÖĞRENEBİLİRİZ?

Günümüz modern eğitim sistemi,

teknoloji ve bilişim dünyasındaki

gelişmeleri de arkasına alarak oldukça

ilerleme kaydetmiş ve çoklu faktörlerin

rol oynadığı dinamik bir yapı haline

gelmiştir. Eğitim, genel manasıyla

davranışta değişiklik yaratma sürecidir.

En çok bilinen tarife göre de bireyin

davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla

ve kasıtlı olarak istendik davranış değişiklikleri

meydana gelmesi şeklinde tanımlanan

bu süreç, doğumdan ölüme

kadar devam eden bir olgudur ve sosyal,

psikolojik, bireysel boyutları vardır.

İşte tüm bu eğitim sürecinde amaçlanan

davranış değişikliği de öğrenme

kavramı ile açıklanmaktadır. Öğrenme,

eğitimin kapsamı içinde yer almaktadır

ayrıca tekrar ya da yaşantı sonucu davranışta

meydana gelen oldukça devamlı

bir değişiklik diye tanımlanır. Kısacası

öğrenme davranış değişikliğini, eğitim

ise öğrenmeyi de içine alan bu süreci

ifade eder. İnsanoğlu doğum öncesinden

başlayarak öğrenme yoluyla değişir

ve bir eğitim seviyesine sahip olur.

Bu sürekliliği olan ve dinamik bir süreçtir.

Ta ki ölene kadar… Hal böyle olunca

öğrenme kavramının eğitimin temelini

oluşturan, insanın kişiliğinin ve hayatının

şekillenmesinde büyük rol oynayan

bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.

Öğrenme, öğreten ve öğrenen

olmak üzere iki yönlüdür. Klasik eğitim

sistemlerimde öğrenme, öğretenin

öğrenene bilgi aktarması ya da eğitim

araçlarıyla bilgi sağlanması şeklinde

olmaktadır. Birikim sonucu meydana

gelmiş hazır bilgiler bir öğreten ya da

araç(kitap, ses, video, dijital, vb.) vasıtasıyla

aktarılır. Günümüze kadar geçen

süreçte, klasik eğitim tarzının çoğunlukta

olduğu bir sistemle gerçekleştirilen

eğitim ve öğrenme şekli geçerliliğini

korumuş ve belli bir düzeyde de

gereksinimleri karşılamış olabilir. Ancak

günümüz koşulları ve gelecek dönem

düşünüldüğünde, sosyal, siyasal, kültürel,

ekonomik vb. yönlerden çeşitli

değişme ve gelişmelere sahne olan

toplumlarda bu değişim ve dönüşümden

en çok etkilenen alanların başında

eğitim gelmektedir ki klasik sistemlerin

buna ayak uydurması olanaksızdır. Eğitim

sürecinde, tüm öğretim düzeylerinde

materyallerin içerik ve sunumu,

öğrencilere eleştirel düşünmeyi öğretecek

şekilde her seferinde yeniden düzenlenmelidir.

Hiç kimse bir başkasının

yerine öğrenmez. O nedenle öğrenme

sürecinin en aktif üyesi öğrenendir ve

eğitim seviyesini yükseltmek, kendini

geliştirmek ve çağın önüne geçmek

isteyen insanın, sadece bilgi sahibi olmakla

yetinmeyip bilgiye nasıl sahip

olacağını yani, öğrenmenin kendisini

öğrenmesi de gerekmektedir.

DÖğrenmeyi Öğrenmek!… O da Ne?

Değişim, günümüzde çokça

kullanılan bir kavram haline geldi. Her

şey akıl almaz bir hızda değişmektedir.

Teknoloji alanında kısa zamanda yaşanan

gelişmelere bakıldığında, hiçbir

şeyin eskisi gibi sıradan ve tek yönlü

olmadığı, tam aksine çok yönlü ve karmaşık

bir hayatın söz konusu olduğu

bir geleceğin yaşanılacağı açıktır. O

halde, bilgi seviyesi yüksek, bireysel ve

evrensel kültüre sahip, sağlıklı bir toplum

yetiştirmeyi amaçlayan bir eğitim

için değişim, gelişme, küresel rekabet,

bilgi teknolojileri, insan kaynaklarının

önemi, öğrenen ve bilgi tabanlı yeni

organizasyonların merkeze alınması ve

öğrenme sürecini daha iyi yönetilmesi

gerekir. Günümüzde bilgi edinmek, o

konu hakkında “yeterli olma” anlamına

gelmiyor. İlgili konunun yorumlanması

ve mevcut bilgiden yola çıkarak yeni

sonuçlara ulaşılması gerekiyor. Son

günlerde sıkça duyulan PISA (Uluslararası

Öğrenci Değerlendirme Programı)

sınavlarında sorulan sorular da bu yönde

bilgiyi ölçmekte ve ülkemizin aldığı

sonuçlarda bu konudaki eksikliğimizi

ortaya koymaktadır.

Değişim ve gelişim o kadar

hızlı ki sabit bilgiyi edinme ve olanı öğrenme

sadece o an için geçerli bir kriter.

Bir alandaki yeterlilik seviyesi yeni

değişim ve gelişmelere göre her an

değişebiliyor. Bu durumu eğitim süreci

ve öğretim programlarında da görmek

mümkün. Öğretmen bu değişimi takip

etmediğinde ya da edemediğinde çok

iyi bildiği ve hâkim olduğunu düşündüğü

konularda bile zor durumda kalabilmektedir.

Artık öğrenen bireylerin,

sadece var olanı öğrenmekle yetinmediği;

sorgulayan, eleştiren(yapıcı eleştiri),

sorunları görebilen, kayıtsız kalmayan,

hızlı karar verebilen, değişimin

24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!