You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Sayı 3 / 2020
YAŞAM BOYU
ÖĞRENME VE HALK
EĞİTİM MERKEZLERİ
EEğitim, ilk olarak formal ve örgün yönleri ön planda
olan okulları akla getirmektedir. Dewey okulları, temel bilgi
ve becerileri –okuma yazma temel matematik- odağına alarak
tanımlarken Stevenson gibi eğitim sosyologları okulları toplumun
kültürel bilgi ve değerlerini aktarma işlevini ön plana
çıkararak tanımlamışlardır. Durkheim bu kültürel aktarımın
toplunun kalıcılığı ve durağanlığı üzerindeki etkisini ifade etmiştir.
Durkheim’den mülhem Illich okulun görevine politik
bir anlam yükleyerek okulların siyasi işlevini ön plana çıkartarak
formel ve yaygın eğitime eleştirel bir bakış açısı getirmiştir.
Kısaca alıntıladığımız yaklaşımlardan anlaşılacağı üzere örgün
eğitimin işlevi üzerine farklı yaklaşımlar ve bu yaklaşımları zeminine
alan farklı eleştirel görüşler bulunmaktadır. Bu eleştirel
görüşlerin bir yansıması olarak özellikle batı ülkelerinde bazı
aileler çocuklarını okula göndermemekte ‘homeschooling’ ev
okulu ya da ‘Elective Education at Home’ evde seçmeli eğitim
faaliyetlerine çocuklarını dahil etmektedir. Bu tür yaklaşımların
yaygınlık kazanması örgün eğitim dışı çalışmaların içerik ve niceliğini
önemli bir konu olarak gündeme getirmektedir.
Bu yazı örgün eğitim dışı eğitim çalışmalarının kısa
bir geçmişini verdikten sonra Türkiye’de yaygın eğitimin gelişimine
özet denebilecek şekilde değinecektir. Ancak yazının
ana konusunu Türkiye’de yaygın eğitim kurumlarının başında
gelen Halk Eğitim Kurumlarının amaç ve hedeflerine ulaşma
kapasitesini kritik etmek oluşturacaktır.
Antik Yunan’da Aristo’nun Lykeion (Lise) sinden ve
Platon’un Akademia (Akademi) sinden farklı olarak Epikuros
resmi ve formel bir programın olmadığı, derslere farklı hocaların
girmediği bir okul kurmuştur. Bu dönemden 600 ile 700 yıl
sonra bilinen ilk kadın filozof Hypatia Mısır’da felsefe, matematik
ve astronomi üzerine alternatif bir eğitim modelini hayata
geçirmiştir. İslam düşünce geleneğinde önemli bir yeri bulunan
meşai gelenek adını bu eğitim yönteminden almaktadır.
Bu gelenekte eğitim daha çok belirli bir mekanın içerisinde
değil hoca ve öğrencinin birlikte yürüdükleri sokak sohbetlerinde
gerçekleşmektedir. Meşai kelimesi de “çokça yürüyen’”
anlamına gelmektedir.
SSelçuklu döneminden başlayarak medreseler halkın
ihtiyacı olan öğretmen, din bilgini, doktor ve matematikçi gibi
meslek dallarında eğitim vermelerinin yanında bünyelerinde
bulunan kütüphane, bakımevi ve hastane gibi yapılarla halka
yaygın eğitim verme işlevini de yerine getirmişlerdir. Bahsettiğimiz
örneklerin var oldukları dönemde çağımız anlamında örgün
eğitim kurumları bulunmadığından dolayı bu kurumların
yaygın eğitim kurumu olarak adlandırılamayacağı ifade edilse
bile bu kurumlar var oldukları dönemde genel kabul görmüş
kısmen yerleşik eğitim kurumlarına alternatif yaygın eğitim
kurumları olarak tanımlanabilirler. Selçuklu Anadolu’sunda bir
esnaf kuruluşu olarak örgütlenen ahilik teşkilatı esnaf ahlakı,
toplumsal yardımlaşma bilinci, gezgin ve konukların bakımının
üstlenilmesi bilincinin geliştirilmesi gibi konularda haklı
yönlendirme ve eğitme görevini üstlenmişlerdir. 18. yy.dan
sonra loncalar ahilik teşkilatının yerini almış benzer eğitim faaliyetlerinde
bulunmuşlardır.
1925’den sonra Halk Eğitim Şubeleri, Halk Derslikleri,
Millet Mektepleri, Halk Okuma Odaları, Halk Evleri ve Halk
Odaları kurulmuş ve bu kurumlar Cumhuriyetin genel niteliklerinin
ve köy halkının gündelik yaşama dair ihtiyacı olan bilgilerin
halka aktarılarak halkın belirli bir yönde bilgilenmesi ve
yönlendirilmesi görevini üstlenmiştir.
1940’dan sonra halk eğitimi özel bir çalışma alanı olarak
belirlenerek Milli Eğitim Şuralarında müstakil kararlarla etkinlik
ve içerik açısından zenginleştirilmeye çalışılmıştır. Halk
eğitiminin kendisine yüklenen amaç ve hedefleri gerçekleştirme
kapasitesinin sağlıklı bir şekilde kritik edilebilmesi için
bahsi geçen tarihten günümüze kadar halk eğitimi için milli
eğitim şuralarında ne gibi kararlar alındığından kısaca bahsedilmesinin
yararlı olacağı kanaatindeyiz.
26